''galiba akp'li'' diye yaftalanarak 'kusurlusun ama bak affediyorum seni' gibi farazi, nedensellikten yoksun, egoistçe, tektipçi, * bir yaklaşıma maruz kalmış muhterem uuser...
anlaşılan o ki konu din olunca kendine olan güveni kalkan ve acizliği kabul eden yzardır. kendisine yunus suresini öneririm önerimden sonra yorumumu yaparım. aciz değilsinizdir size öyle gösterilmeye çalışılmaktadır.
"acizlik içinde yaratılmış insanın yaratılış amacına-varoluşuna terstir"*
insan denilen varlığın allah karşısındaki acizliğini kabul etmiş sözlük kullanıcısıdır. yunus suresini de arada okur ancak kul olduğunda ısrar eder..
insanın metafiziksel anlamdaki acizliğinden, allah'a olan ihtiyacından bahsedince, kişisel gelişim kitaplarının doğrultusunda sayfasında yazan yazarlar bu dünyada aciz olmadığımızı, öyle gösterilmeye çalışıldığını söylerler ama aciz olmadığımız zannının nereden ve nasıl beslendiğini hiç düşünmezler mi, bilinmez...
allah'sız insan aciz insandır, kendisini kandıran insandır; dünyaları değiştirebileceğine inanıp, kendine verilen kabiliyetin mutlak sahibi karşısında bilerek ya da bilmeyerek tanrılık iddia edendir..
ya gayet basit ve açık yazılarını anlamayacak kadar kıt bazıları ya da kasti olarak bir şeyleri çarpıtmak için çırpınıyorlar..
ikinci olasılık bize ne kadar da tanıdık...
şahsen kimseye hakaret etmemiştir ama mallık, alıklık ya da şerefsizlik v.s. de hayatın bir gerçeği diye düşünür.. hakaret değil bunlar yani hayatın bir gerçeği...
"hakaret" ise, gerçekte sahip olunmayan bir vasfı, kısaca "hak" olmayanı bir subjeye yakıştırmaktır yani**...
kuran-ı kerim'in belirli bir döneme ve belirli bir coğrafyaya inmiş olduğunu belirtiyorsun. sonra 1400 yıllık dinin hala günümüzde geçerli olabileceğini, üstüne de tüm dünya insanlarına hitap ettiğini söyleme gafletine düşüyorsun.
hır çıkmasın notu: -sonra- ile başlayan cümle genel müslüman düşüncesi çapında söylendi. direk kişiye değil.