vaktiyle hızır a.s. ve oğlu şifa dağıtmak üzere memleket memleket dolaşırlarken limon ağaçlarının olduğu bir köye gelmişler. limonun şifa kaynağı olduğunu bilen oğul, hadi demiş, babam devam edelim. bize buradan iş çıkmaz, limonun olduğu yerde hasta olmaz. hızır a.s. orada oğluna dönüp, bak demiş evlat..(ben sana doktor olamazsın demedim) evet limon şifalı bir bitkidir, ama limon çekirdekleri de bi o kadar zararlıdır.. onları unutma demiş..
dipnot: yukarıdaki anekdot tamamen uydurma olabilir, bendenizi keklemiş olabilirler. internette böyle bir hikaye de yok. kime anlattıysam da mölmöl yüzüme baktı. o halde bir anlamı olması için.. değerlendirelim efendim:
limon hayatımızı adadığımız dostlarımız ise.. limon çekirdekleri de onların bize yabancı gelen kötü alışkanlıkları, kusurları ya da farklı huylarıdır. bizler dostlarımızı sahip oldukları limon çekirdeklerinin varlığını bilerek sevmeliyiz. onlardan bu çekirdeklerden ömür boyu kurtulmalarını beklememeliyiz. ne demiş mevlevihane şeyhi ibrahim dede: "kusur benim imzamdır. bir ismim olduğu sürece bir kusurum da olmalı ve olacak."*.