limon cicegi kolonyasi

entry221 galeri0
    221.
  1. burada tanıştığım, bir dönem çok fazla sohbet ettiğimiz hatta ankara' da buluşup sohbetimizi devam ettirdiğimiz ancak son gördüğümde instagramımda arkadaş olarak değil, tanıyor olabileceğin kişiler bölümünde çıkınca koptuğumuzu anladığım değerli yazar. kendisini hala çok sevdiğimi belirtir, iyi ve mutlu olmasını umarım. belki artık koptuk ama geçmişin güzel anıları için teşekkür ederim.
    1 ...
  2. 218.
  3. son entrysini 6 temmuz 2008 tarihinde july4th başlığı altına giren, toplamda 516 başlık ve 3575 entry sahibi dördüncü nesil silik.

    #3626879
    1 ...
  4. 217.
  5. 216.
  6. 215.
  7. 214.
  8. bayramlarda 'eyvah getiriyor, sıkacak'diye, düşünüp korktuğum kolonya.
    1 ...
  9. 213.
  10. yıllar önce radyoda tanıştığımız, keyifli, neşeli sohbetler çevirdiğimiz, herkesin kalbinde iyi anılarla yer etmiş eski bir sözlük yazarımız, eski bir dost. radyo uludağ' ın vazgeçilmez, gelmeyince aranan dinleyicisiydi kendisi.
    1 ...
  11. 212.
  12. yıllar önce ziyaretlerine gittiğim anneannem ve büyük babamı hatırlatan çocukluğumun kokusu...
    0 ...
  13. 212.
  14. Ülkemizde ragbet edilen Limon Kolonyasının aromasının elde edildği çiçek ve Kokusu.
    1 ...
  15. 211.
  16. 210.
  17. geri dönmüş !
    şaka ulan şaka !
    sen şanıma inanma...

    yahu canım sıkılıyordu, tam dışarı cıkacaktım hür ve kabul edilmiş masonlar locasındaki toplantıma yetişmek için, hem oradaki kodamanlarla biraz tavla oynarım, hem de havana purolarını içerim ensesi kalınların deyu, olmadı, gitme isteğim yoktu... istedim ki, demokles' in kılıcını parlatayım. kimden bahsedeceğiz ? limon çiçeği kolonyası... kendisi silik olmuş. bir nevi, '' ölmüş ''... uludağ sözlük'ü bir dünya kabul edersek buradan silinenler cennete uçuyorlar ve böylece ne olmuş oluyor ? terk-i diyar eylemiş oluyorlar. bir lâf vardır, '' ölünün arkasından konuşulmaz '' şeklinde. hayır efendim, ölünün arkasından konuşulur, hiç kimse öldüğü için aklanamaz... ama sevgili limonun aklanacak bir tarafı da yok. zira kendisi evet, söylediklerinizi duyar gibiyim, tamam sakin ol rıfat abi, bir sevgi pıtırcığıydı... böyle minicik, turşucuk, altın yüreciğiyle, pespembe patikleriyle sözlüğümüzü şenlendirmiş tatlı mı tatlı, şekey mi şekey biy yazaydı. hatta ona yazay bile denmemeli. bence o başlı başına biy pembe patikti. böyle yumi yumi, yımşak yımşak, öyle sevimli bir yazar... herkese '' tontiş, pontiş, çikilop, rum pontus cemiyeti '' diye diye ortalarda ceylan misali seken bir tatlı huma kuşu idi... tamam yeter, bu kadar yaladık... gerçekten yeter. zaten bakıyorum kendisine kim ne yazmış deyu, '' can, tatluş, matruş, uyy uyy '' kalıplarından öteye geçilememiş...

    bir zamanların bayan selebritilerinden biri olduğu içün ( celebrity demiyorum tikkat ederseniz ) kendisine yazmak farz-ı kifayedir. vaktinde pek rastlaşamadık, o bakımdan adalet onun için tecelli etmedi. benim iki gözümün çiçeği ebırlayn' ın üstüne çok gittim, halbuse o lafların yarısı bu mini mini, şükü şükü, beybi beybi yazaraydı...

    limon, bunu okur musun bilmiyorum ?
    ya da gerinde bıraktığın kankişlerin, cancişlerin, her daim pembe bok sıçan canuşkaların sana bunu iletir mi ama, sen yazar değildin, ve asla olamazdın da... bunu söyleyeyim istedim... ha iyi ki gitmişsin bu sözlükten diyemem, eğlencemizdin be ! yoksa kimsesiz kış gecelerinde öğrenci arkadaşlarla neye gülecektik ? ( tıp fakültesinde okuyorum, 1.80 boyundayım, bekârım, arabam yok )

    herkese hoşsohbet, herkese iyi...
    bir ara radyo programı neyim kurdu bu. '' alırım başımı giderim efeler gibi hey '' dedi amma, pek olmadı, tutmadı, bir takım olaylar döndü... birilerine kızıldı, içerlendi, ablalarını üzen şerefsizlere küfreden tontiş yazarlar türedi. ortalıkta bıçkın mahalle delikanlıları gibi bir o yana bir bu yana '' ablamızın canını yakanın azraili oluruz '' minvalinden koşturan sevimli miki fareler türedi. üff... ne zor işmiş '' canciş yazar '' olmak yahu... vallahi herkese lakap takmak oldukça beyin yoran bir mesele olsa gerek. işleri zor, bu konuda limonun hakkını vermek lazım. her gelene bir lâkap...

    '' hmmm, bunun adı çikiloto olsun ''
    '' yok onu salih' e demiştik, şikipopotikilotosayısalloto olsun. bak bu iyi ! ''

    arabaların arkasında, tekerlekler döndükçe kafalarını bir sağa bir sola sallayan peluş köpekler olur ya, inanın o tatlişçik peluş köpekler gibi eğleniyordum limonun sözde yazılarını okurken. içim anneyle doluyordu, ağlıyordum. sizin hiç babanız öldü mü ? benim bir kere öldü, aldılar götürdüler, satamadan getirdiler. e ne yapayım şimdi ben babamı ? hötüme mi sokayım afedersiniz ? götürün geriye. hiii '' höt '' dedim... böylesine çukulup mikilop yazarın nickinin altında böyle pis kelimeler kullanırsam mazallah recmederler beni...

    şikimiki dininin peygamberine laf ediyorum neticede... vallahi derimi yüzerler hallacı mansur gibi, ama yüzmekle de kalmazlar, oturturlar atakule' nin sütunlarına... breh breh...

    yahu limon, seni bir kere gördüm, o da resimden... anaç bir halin var, gerçekten insan senin yanında kendisini güvende hisseder, buna şüphe yok. fakat neydi derdin yahu ? hiç düşünmedin mi, bir gün çıkar meczubun biri alay eder benimle, maskara olurum elaleme demedin mi ? söyle, bütün bunları sana ben demedim mi ? yok lan demedim ! o mevlana' nın şiiriydi... it ürür kervan yürür, köpekler istedi diye atlar ölmez, köpeklerin duası kabul olsaydı gökten şikilopopo popolopo yağardı gibi atasözlerinizi lütfen kendinize saklayınız. ola ki tatlışçik ablasını savunmak için bir cengâver atar kendisini ortaya, limondan müsaade isteyip katrana buladıktan sonra bütün fantezilerimi gerçekleştiririm üstünde o şahsın. karışmayın... hasbihal ediyorum şurada... niyetim halis, korkmayın. gayet mazbut bir ailenin çocuğuyum, içkim, kumarım, haroyinim, kokainim yok. istemeye gelirsiniz artık. keh keh...

    limon !
    nickin çok uzun, yazamıyorum kusura bakma...
    iyi mi oldu şimdi ?
    ola ki bir gün geriye dönersin, belki de başka bir mahlasla buradasındır bilemem,
    eskisi gibi görmek istiyoruz seni...
    o şeker mi şeker yazılarını okuyup bağrımıza basmak istiyoruz...
    sen herkesin ablasısın...
    hiç kimse sana yan gözle bakmaz, sevgi dolu ve pespembe bir yüreğin var tıpkı benim beyhude düşlerim gibi... ( yahu cümlemden tiksindim be ! melankolik değilim ben ! bu arada ibo naber ? ibo burda her şey var mı ? )

    fazla tanımazdım kendisini, velâkin ilk geldiği dönemleri bilirim. içindeki vatan hasretiyle iyi yardırmıştı buralarda. civelek gibi sağdan sola koşup herkesle kankiş, canciş olmuştu... çok yavan, tükürüklü, salyalı, yapmacık ve sığ geliyordu bu bana ! kimse kusura bakmasın... uludağ sözlük, bugün hala itü ve ekşi sözlük' te istihza sebebiyse, bu ve bunun gibi yazarlar sayesindedir... bir şey hududunu aşınca, tam tersine geçer... bu aynen oldu. geriye de bunları temizlemek kaldı...

    yahu bana ne ?
    ben bu sözlüğün sahibi değilim, modu değilim, gammazı değilim...
    çok sevdiğim canciş, tontiş, çikilop mod bir arkadaşım '' gel seni gammaz yapayım '' dedi de, '' ben buraya hizmet etmek istemiyorum şekerim '' deyip kibarca kendisini reddetmek zorunda kaldım...
    popülizm, ya da menşur olmak için yapıyorsam namerdim, kendi efkârımca okuyup yazan bir adamım, methiyelere, mersiyelere, koşmalara, sagulara ihtiyacım yok... alper tunga' yı severim, o biçim dans ederim, fena da ısrar ederim... bu da artı yönlerim beybe...

    velhasıl kelâm;

    limon bu sözlüğün pıtırcık ablasıydı ve gitti,
    o gitti gideli kahkahayla gülemiyorum...
    belki de benim kalbim karalar bağlamış, bilemem... belki de çikiliş, popiliş olmak çok daha güzeldir, tahmin dahi edemem, ha belki gönlü çok yüksek insandı ki, herkese kucak açıyordu... e işte biz sığız, anlamayız... biz anca yiyelim, içelim, geğirelim sonra da kusup gidelim...
    şu hayattaki en büyük isteğin nedir diye sorsalar,
    ne yazar, ne senarist, ne fikir adamı, ne de siyasetçi diye cevaplardım...
    tatlış mı tatlış, canciş mi canciş bir kankiş olmak isterdim...

    uzatmayalım...
    kendisine saygısızlık etmek maksadıyla yazmadım bunu,
    ki şahsiyeti bu sözlüğün mihenk taşlarından biridir... o oluşturmuştur bu portaldaki sevgi çemberini...
    inkâr eden cehennemde yansın...
    ama ne bileyim...
    tadı yavan be...
    kötü...
    bayat...
    bozuk...
    taze değil, inan ki değil !

    hepinizi sevgiyle kucaklıyor, bütün tontişleri, mikitişleri ve lolipopları gözlerinden öpüyorum...
    limon' u da yokluğunun bilmem kaçıncı ayında, saygıyla anıyorum...
    bu lolipoplar senin şerefine emmoğlu !

    adios...
    9 ...
  18. 209.
  19. bir ekşisözlük zirvesinde tanıştım kısa bir sohbetti ama ordaki en hoş sohbetti. samimi ve şirin birisi... zirvenin nasıl olduğuna erken karar verdi ve gitti ne kadar doğruymuş kendisinden yarım saat sonra ayrılarak hak verdim.
    3 ...
  20. 208.
  21. Mililitrelik cam beher, etilalkol, su, limon çiçeği esansı, cam fanus, kolonya için kap.
    Yapılışı :
    50 mililitre etilalkolu ölçüp cam fanusa dökelim. 10 mililitre suyu da ilave ettikten sonra fanusu hafifçe çalkalayalım. 5 veya 10 mililitre limon çiçeği esansını da karışıma ilave edince karışımın rengi hafifçe sarımsı olacaktır. Karışımımızı çalkalayalım ve kolonya için ayırdığımız kaba boşaltalım. Limon çiçeği kolonyamız artık hazırdır, sevdiklerimize rahatça ikram edebiliriz.
    0 ...
  22. 207.
  23. silik olduğunu şu an öğrendiğim ve üzüldüğüm , sözlükte bana ilk selamı veren ve hemşeri sayıldığımız iyi yazar .
    0 ...
  24. 206.
  25. 205.
  26. keşke daha önce tanısaydım cümlesini defalarca kurduran güzel insan. burada olmasa da gölgesini üzerimizde hissettiğimizden. *
    1 ...
  27. 204.
  28. zirvede ilk tanıştığım kişi.
    petrol aramalara bizatihi iştirak ediyor ve türkiye'yi olası bir enerji krizinden koruyacak insan.
    1 ...
  29. 203.
  30. türkiye petrolleri'nde çalıştığı için zengin kahkası atabilen kahkahası bol, keyifli yazar. *

    ylsy hakkında verdiği haber için ayrıca teşekküre layıktır.
    0 ...
  31. 202.
  32. benden başka herkesin gördüğünü sandığım yazar.
    msn var mı *
    4 ...
  33. 201.
  34. sevgi ana, hamarat insan, gülücük ve neşe saçan güzel insan.
    1 ...
  35. 200.
  36. gülüşüne kurban olduğumun ablası. ailecek takipteyiz kendisini artıkın.
    1 ...
  37. 199.
  38. dünya şirini, melek abla. tanıdığıma en çok sevindiklerimden. ayrıca tanışma törenimiz sözlükte açık ara en ilginç olanı.
    1 ...
  39. 198.
  40. iyi , samimi ve hoşsohbet yazar.
    1 ...
  41. 197.
  42. zaman zaman ayarcı zaman zaman aracı zaman zaman her zaman olması gerekenlerdendi maalesef.
    1 ...
  43. 196.
  44. gitmemesi gereken yazarlardan. verdiği tavsiyeleriyle çok yardımcı olmuş kişi.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük