son zamanlarda sol frameden inmeyen yazar. bari ben de yazayım dediğimdir. benim üzüntümle üzülmüş, sevincimle sevinmiş, yardım elini her daim uzatmış insan. ben oraya gelemeden sen burada olacaksın sanırım . *
Merhaba demiştim hayranı olduğum sözlüğün radyosunda sana
Abla gibi bakmıştın gözlerime bir an, yabancısıydım ben o bakışların
Sonraları gülümseyişlerini gördüm göz bebeklerinde, kandırmıştın beni
Ama çok geçti yanlıştan dönmeme, çok geç
Bir bardak çay arasında kardeşim dedin bana
Artık kardeşindim senin gözünde, kardeştim sana...
ve o gün ben, güzel ablacığımın güzel gözlerinin içindeki o başka hiçbir şeye benzemeyen ışıltıyı, nur yüzündeki mahzun ve mahçup gülümsemeyi göreceğim...
ve 1a1r2s 3m5a8g13n21a** kardeşimle karşısına geçip, yaşadığımız acı (acı ama aynı zamanda tarif edilemeyecek kadar eşsiz ve mükemmel) tecrübelerin verdiği çok bilmiş edalarıyla, tebessüm edeceğiz ve o mutlu olduğu için biz de mutlu olacağız hatta dünyalar bizim olacak...
Msn'deki tatlı mı tatlı sohbeti ile yazışma esnasında insanın yüzünde gülücükler bırakan, şirinmi şirin, bir o kadarda mantı hayranı, mantı hayranı olduğu kadar su böreği hastası, Türkiye'ye gelince mantı getireceğim, amerika'nın en cici yazarı. Ne amerikası be ya, sözlüğün en cici yazarı**.ilk zirvede buluşmak ve beraberce mantı yemek dileğiyle*...
hayatta hep kız kardeşimin olmasını istemiştim, allah'ta bana senin gibi ekşi ama vazgeçilmez aynı an da çok tatlı ama tadından yenmez bir kız kardeş verdi.
gördüğümüz kadarıyla sevmeyenleri türemiş yazar...
olsun önemli değil. bilsin ki, her zaman arkasında bulunan bir kardeşi vardır... bırak sözlüğü, dünya gelsin kimse onun saçının teline dokunamaz...
nickiyle bana şekerleri avuç avuç topladığımız eski bayramları hatırlatan, radyo uludag sayesinde sohbet etme imkanı buldugum sevimli, sıcakkanlı yazar. uzun süredir ortalarda olmasam da, neler dönmüş, neler olmuş diye sözlüğe girdiğimde yazılarını büyük bir keyifle okuduğum yazarlardan biridir ayrıca.
canım benim demekten haz aldığım mars ettiğimde üzüldüğüm ilk insandır kendileri (artık üzülmüyorum çünkü o da beni ediyor).
sohbeti aşk-ı muhabbetten zevkli dert anasıolmaktan keyf alan, ama anlatmayı da bir o kadar iyi beceren çok uzaklardan uzanan düşman elinin dost olan tarafı, dinlemek ve anlatmak hep olsun dileklerinin sahibi.
şu ana kadar tek bir entry bile yazmadığımı fark ettiğim cici şahsiyet. kendisi cici şahsiyetten ötedir aslında, askumdur*, ablamdır, smiley savaşları müttefikimdir, dosttur, arkadaştır... ilk önce radyoda tanıdığıma pek bir memnun olduğum, yayınlarımın kadrolu dinleyicisi, ayrıca patron. * iyi ki varsın.
başka bir şeye bakayım diye başlığını açıp tesadüfen doğumgününün bugün olduğunu öğrendiğim kişi. yeni yaşının vatana millete hayırlı olmasını diler, kendisine doğumgününde hediye diye ancak kuru bir yazı verebildiğim için de özür dilerim efendim yoksa baktıça beni hatırla diyeceğim bir hediye alıp vermek isterdi gönül; eh sen de bu entry'e baktıkça hatırlarsın napalım*
bir yıl daha bitti ama sakın üzülme zaman çabuk geçiyor diye unutma ki herşey aynı şeyi yaşıyor. bu yılın sonunda geriye baktığında umarım harika bir yıldı dersin. dilediğim bugün dilediğin tüm dileklerinin gerçek olması. gelecegini oluşturacak her yeni gün bir önceki günden daha güzel isteklerine uygun ve seni mutlu edecek şekilde olsun. doğum günün kutlu olsun.
hakkındaki ilk tespitlerim sıcakkanlı olduğu, enteresan bir kişilik olduğu, neşe saçtığı yönünde... tek kötü tarafı herkes abla diyince bir umut yaşını sormamla benden 114 gün kadar küçük olduğunu öğrendiğim ve ulan sözlüğün dörtte üçü limon a abla dediğine göre ben iyice yaşlanmışım diyerek komplekse girmeme sebep olmasıdır...