filmin konusu hoş, elde güzel de malzeme var, lakin o finalle beklentiyi çöpe atmak niye? diye insan sormadan edemiyor. bradley cooper için izlenmeye değer yine de.
The Illusionist (2006) ile geniş çaplı bir hayran kitlesi edinen Neil Burger'ın yönettiği paranoya temalı film. Eddie, başarısız New Yorklu bir yazardır. Günün birinde eski bir arkadaşıyla karşılaşmasıyla tüm hayatı değişir. Arkadaşı onu beynin tüm kapasitesini kullanmasını sağlayacak bir ilaçla tanıştırır. ilaç sayesinde paraya, akla ve çekiciliğe sahip olur. Ama sonsuz gücün de bir bedeli vardır. Filmin kaynağı Alan Glynn'in The Dark Fields adlı romanıdır. Kapitalizmi eleştiren bu kitapta Silikon vadisinde geçen hikaye filmde Wall Street'e taşınmış. (Hürriyet)
akıcı güzel film,yazarın kendini ve hapın etkilerini anlattığı bölümler, hapla hissedilen renk,görüntü ve coşku anlatımlarındaki görsel efektler çok etkileyici.robert de niro'ya neden gerek duyulmuş pek anlamadım.daha doğrusu ,de niro çok güçlü bir oyuncu,dolayısıyla daha aktif rol ve iş çıkarma beklentisi yaratıyor. bence daha orta düzey tanınmış bir oyuncu daha iyi olabilirdi.neyse güzel film. modern şehir insanını gayet başarılı irdelemiş.
bu senaryo kesinlikle geliştirilip güzel bir kurguyla tekrar çekilmeli dedirten film, o son olmamış diyorum her izleyen sözlük yazarının ortak fikrine katılarak ama izlemeli mutlaka da diyorum insanın beyni sınırsız çalıştığında neler yapabilir hayallerine dalmanıza sebep film biz de şöyle her istediğimiz dili konuşsak filmlerdeki gibi dövüşsek ve istediğimiz müzik enstrümanında döktürsek fena olmazdı hele şu aklımda uçuşan kelimeleri yakalayıp kitap yazabilseydim ya keşke...
az evvel ekrana gözümü kırpmaksızın dikkatle izlememe sebeb olan filmdir. sanki biraz kendimi gördüm o karakterde, limitin olmadığı bir hayat... güzel olurdu belki.
bir aralar şizofren gibi her hafta izlediğim, soundtrackleri ile tadından yenmeyen filmdir. insani, o haptan kullansam nasıl olurdu acaba ? gibi düşüncelere sevk eder.
bradley cooper ve robert de niro'nun oynadığı, bilim kurgu film. bizde facebookta reklamlarda çıkan ilaçlara konu da olmuştur bu film filme gelicek olursak; oyunculuk bakımından zaten robert de niro hakkında fazla söze gerek yok, (bkz: hangover) dan da tanıdığımız bradley cooper da performansının üstünde oynayarak kariyerinde önemli bir basamak atlamış bulunmaktadır bu film ile.
çekimler çok iyi. sahne geçişleri insanı hayran bırakıyor, gözümden de kaçmadı değil, eddie'nin hap sıkıntısı çektiği sahneler daha soluk renkteyken haplı sahneleri çok daha canlı.
senaryoya gelince pek çok mantık hatası bulunmakta, hapla tanışma durumu çok aptalcaydı, bu yüzden kötü başladı film. ardından toparladı kendini ama ne yazık ki sonda yine sıçtı. barda içerken canın sıkılır da saçma bir bahane bulup kaçarsın ya hani neil burger da tam olarak bunu yapmış.
ama tavsiye ederim izleyin, izlettirin.
bence gerçekte yaşanan filmdir. filme konu olan bu hapın varolduğunu sadece rihanna, will i am gibi insanların kullandığına inanıyorum. ama filmdeki hap gibi abartı özellikleri olmayabilir.