esasında verilmeye çalışan mesajı anlamaya çalışmak önemli olan,bilinçaltımızın nasıl başkalarının ellerinde olduğunun kanıtıdır bu filmi.sonunda ise bir örgütün(bu örgütü az araştıranlar bile bilir) nasıl bir işin içinde olduğunu gösteriyor.
harika film değil, ama güzel film. akıcı bir kurguya sahip, kamera açıları bile hızlı, tam olarak aksiyon olmamasına rağmen oldukça yüksek tempoda geçiyor, keyif veriyor.
fantastik kurgunun biraz ayağı yere basan cinsinden bir şeyler çıkmış ortaya. ortak kanı olarak görüntü ekibi iyi iş çıkartmış, replikler falan da güzel. bir ama eklemezsem içimde kalır.
--spoiler--
şu kan içilen daha doğrusu bildiğin emilen sahne yokmu orda sıçmadan sıvamışlar.
--spoiler--
bir de şu hapın ismini yazayım dedim google abimiz hemen tamamladı sağolsun. yalnız yurdum insanının merakından değil insanoğlu olarak merak etmişiz efendim. hatta site bile kurmuşlar ama s.klemedim. bir inception vs. kadar ağır olmasa da hafiften bir ters köşe olma durumu da söz konusu. izleyiniz efendim...
iyi film. zira konusu hep merak edilen "acaba beynimin tamamını kullanabilsem nasıl olurdu?" üzerine. ama başladığı sahneyle biten filmler sıkıcı olmaya başladı artık. bu arada; *
--spoiler--
yahu madem o kadar zekisin, borsayı, piyano çalmayı, dil öğrenmeyi 2 günde kavrıyorsun, ilk önce o hapı yapmanı sağlayacak şeyleri öğrensen de kendi hapını kendin yapıp en büyük derdinden kurtulsan olmaz mıydı?
--spoiler--
çerez niyetine izlemeye karar veren sözlük yazarının film bittikten sonra kendi zihninde," (bkz: dostum sen çerez demişsin ama bu sırf badem çıktı)" bakınızı oluşturan yazardır. sinemadan gülümseyerek çıkar.
iyi filmdir, olmuştur. -sonu saçma olsada-
ancak clearpill sitesini filmden sonra gören biri olarak, bu film hapın reklamımı diye düşünmeme yol açmıştır.
filmin sonunda, hönk bittimi lan kesmişler mi? hay bu korsanın diye ileri geri sardığınız fakat gerçekten bittiğini anladığınız, anladığınızda da inception dan mı etkilendiniz be düdükler diyeceğiniz bir film. izlenir mi izlenir o ayrı.
"kolay elde edilen herşeyin bir bedeli vardır" mantığıyla kavrulan film. ha bi de "herşeyin fazlası zarar" özlü sözüne de gönderme yapar nitelikte. amma edebiyat yaptın ha, izliyelim mi izlemeyelim mi iyi mi kötü bi söyle diyenler içinse herşeyde kusur arayan manyaklardansanız izlemeyin çünkü eksiği çok, vaktimi öldürmesin ama doldursun yeter diyenlerdenseniz izleyin çünkü sizi hak ediyor.
senaryoda oturmayan yerler var ve çok bariz bir şekilde bunları sezip tatmin olmuyorsunuz zaten. sonuçta film çok uzun değil,bunları eklesen ve bizi ikna etsen kaybın olmaz,bilakis çok kazancın olurdu senaristçiğim. neyse, ben bunlara değil,filmin ana damarına,yani o çok övülen, o özgün senaryosuna dair iki kelam edeceğim.
hapın mükemmel etki olarak okunan,duyulan şeyleri sentezmesi gibi senarist de bunu yapmış sadece. bunu yapmak da bir maharet,kabulümdür. lakin senaryo 0 km,yoktan var edilmiş* veya çok özgün değil. bazı farklı filmleri birleştirmiş. şöyle ki,max payne deki gibi gücü,zekayı arttıran ve korkuyu alan bir hapı askeri sahadan güncel hayata uyarlamış ve empatimizi had safhaya çıkarmıştır. orada da hapın çok zararlı yan etkileri var,burada da. çok zeki ve matematiksel kabiliyeti yüksek kişilerin, o ancak filmlerde olan borsa,kumar zaferlerine dair yapılmış filmlerin ise haddi hesabı yok. örnek vermeme gerek yok.
son olarak, sonuna dair fikrim ise, devamını çekebilmek adına bilerek havada bırakılmış.
Akış itibariyle bir yükselen bir alçalan yapıda, çoğu kısmı havada kalmış, bir yandan da "torbacılığa mı özendiriyo lan bu film?" diye sorduğum filmdir. benim yanlış bilinçaltı yönlendirmelerimden olsa gerek, sanki bir kimyasal kullanım karşıtlığı mesajı vermesi gerek gibi geldi. tabi sonuçta kurgudur. izleriz ve geçeriz.