seviyordum sizi ve bu aşk belki
içimde sönmedi bütünüyle.
fakat üzmesin sizi artık bu sevgi
istemem üzülmenizi hiçbir şeyle.
sessizce, umutsuzca seviyordum sizi.
bazen çekingenlik, bazen kıskançlıkla üzgün.
bu öyle içten, öyle candan bir sevgiydi ki
dilerim bir başkasınca da böyle sevilin.
i loved you: perhaps this love
has not yet fully been extinguished in my soul;
but let it be of no further concern to you:
i do not wish to sadden you in any way.
i loved you silently, hopelessly,
tormented in turn by timidity and jealousy;
i loved you so sincerely, so tenderly,
as i pray god will grant you to be loved by another.
Sözlüge hizmetleri bakimindan altin bir plaketi hak eden düşünür.
O ki güzel türkçesiyle kadınin dünyasını açtı bize. Bize kadını anlattı. Kadının ruhunu tanıyorduk artık.
Gerçi onu (kadını) aradığımız ilk günden beri bazılarımız duyduğumuz eksikliğin yıkıcı gücünden tahmin ettik onun ne kadar buyük, mühim, anlamlı olduğunu.
Sonra Bir dolu kadın güzelliğiyle doldu zihinlerimiz.
Fakat onlar zihnimizde büyüdükçe yüreğimizde bir derin yalnızlık hissetmeye başlıyorduk. Rüzgarlar yıkıyordu tahtlarını. Biz yıkıldıkça yeniden inşa ediyorduk.
Sonra kimimiz deli olduk. Kimimiz şair.
Onları en iyi tanıyanlar olarak onlardan en uzaklarda yaşadık Kavuşmak istedik başaramadık.
Şairlerin özlemini bilseniz siz ey kadınlar!
Kendinizle övünmeyi bırakır ne olduğunuzu kim olduğunuzu anlamaya çalışırdınız.
(bkz: #41011557) baş ağrısı çektiğini üzülerek öğrendiğim yazar. allahım ondan baş ağrısını al bana ver, çünkü aşk fedakarlık ister ben çekerim onun yerine o baş ağrısını. siz ne anlarsınız ki amk asosyal tipleri. amin.