bankalar, piyasadan topladığı mevduatları kredi ya da vadeli menkul kıymet şeklinde plase ettiği için aktif ve pasifleri arasında giderilemez bir vade farkı ile çalışmak durumundadırlar. basel ve basel 2 düzenlemelerinin önüne geçmeye çalıştığı risklerden biri de bu vade farkıdır. her neyse, ekonomide genel bir kriz durumu, belli bir bankaya ya da genel olarak mali sisteme olan güvenin sarsılması sonucu mudilerin, topluca, mevduatlarını çekme talebi ile bankaya başvurması sonucu, bankanın nakit depolarının yetersiz kalması ve bankanın borç ödeyemez duruma düşmesi likidite krizi anlana gelir. likidite krizine düşen banka, bilaonçosu incelendiğinde varlıkları ile borçlarını rahatlıkla ödeyebilyor hatta yüksek öz sermaye verimliliği ile çalışıyor olabilir. likidite krizi yüksek borçlanma yüzünden değil aktif ve pasif kalemler arasındaki vade uyumsuzluğundan kaynaklanır.
demirbank'ın içine düştüğü likidite krizi sonucu fona devredilmesi süreci ders kitaplarına geçmiştir.
vaziyet alın krizidir. çok geçmeden para basımı ile sübvanse edilmeye çalışılacaktır. seçim zamanı biraz (aslında oldukça çok) makyajlama ile yedirilmeye çaba sarf edilip aşılmaya çalışılacaktır. lakin boş. öldürmez süründürür.