2012 yılında izlediğim en iyi film. ukalalık olarak anlaşılmasın fakat burada girilen entrylerden anlaşıldığı kadarı ile sözlük ahalisi tarafından anlaşılmamış tam olarak. tüm o görselliğine, renkli dokusuna, bazıları tarafından klişe gibi algılanan hayatta kalma mücadelesi odaklı senaryoya rağmen bu film tamamen inanç ve inançsızlık ekseninde bir hikaye. finalde de ucu açık bir son bırakmıyor aslında filmin finali gayet net.
"Pi'nin yaşamı" cidden yaşam dediğim bir film. Filmi izledikten sonra sanki denizde günledir ben cebelleşmiş gibi yorgun düştüm. izlenilir bir film. Bi de (bkz: Richar Parker) diyorum.
Into the wild tadinda cok hos bir film. Yasam, yasama, cesaret, zeka, anlam farkli kavramlar tabi, en azindan filmi izlerken -ben olsaydim- diyerekten bi sekilde olayin icine de dahil olabiliyorsun.ellerine saglik.
bir yanda insanoğlunun günahlarını saklama çabası*. diğer yanda dünyanın akışına bırakılan yaşamımız*.
herkesin günahı ve sevabı çok iyi bilip nedense genelde günah olan şeyleri yaptığını. insanın vicdan muhasebesini çok iyi anlatmış filmdir.
film bize görsel şölen içindeki kaplanlı hikaye ile anlatılıyor. tıpkı dünyanın ihtişamına kapılıp dini unuttuğumuz anlardaki yaşamımız gibi.
çocuğun katil olduğu gerçek hikaye ise günahlarla dolu yaşamımızı simgeliyor. kimsenin bahsetmek istemediği günahkar yaşamı.
filmi izleyenlerin çoğu kaplanlı hikayeye kendilerini daha yakın hissetmişlerdir. filmdeki yazar da kaplanlı hikayeyi seçiyor. çünkü insanoğlu günahlarını kabul etmek istemez...kim kendi kendine içinden konuşurken akıl oyunları yapıp günahlarına bahane bulmaz ki?
son zamanlarda izlediğim, heyecanını ve sürükleyiciliğini hiç kaybetmeden devam ettiren filmdir. ben ki normal şartlarda 2-3 saatlik filmi yaya yaya 4-5 saatte izlerim. bu film tam zamanında bittiyse, sıkmamıştır güzeldir. izleyin.
sinemadan çıkar çıkmaz teknik dallarda oscar alacağına adım gibi emin olduğum bir film. Güzel ama sıkılan da var. " Pi' nin sıkıcı yaşamını da izledik işte peh peh " gibi gibi.
izlerken beni gayet eğlendiren, çok kez gözlerimi dolduracak hale getiren film.
Şu noktası doğru sayılır, normalde 5 kg et yiyen bir kaplan nasıl bu kadar açlıkla savaşır büyük bir soru işareti. Balık bile olsa o koca balıktan her gün yemesi lazım. Ancak filme bu açıdan bakmak yanlış. Yazarın kurgusu bu şekilde.
Filmi kesinlikle önyargısız olarak izleyin. Keyif alamazsınız.
gelmiş geçmiş en iyi görsel efektleri olan filmlerden biri ( hatta bence birincisi ).
3 boyut hiç gözü rahatsız etmiyor ki 3 boyutlu filmlerin çoğunun problemi gözü rahatsız etmesi.
kullanılan renkler inanılmaz.
kısaca sinemada izlemek için biçilmiş kaftan ama küçük ekranlarda, televizyonda izlemek o kadar keyif vermeyebilir.
Açlık, kendiniz hakkında bildiğinizi sandığınız her şeyi değiştirebilir-Life Of Pi
Ang Lee, seyirciye adeta bir resital sunuyor. Gerek görselleriyle, gerek şiirsel anlatımıyla. 3D teknolojisiyle desteklenerek görsel bir ziyafete dönüştürmesi ve sinemaseverlere aktarılmış olması sinema seyircileri için ayrı bir şans.