Bu tarz insanı düşünmeye yönelten filmleri severim. Filmi gece üç buçuk civarı hafif bir uyku modunda izlediğim için
kaçırdığım çok şey oldu sanırım. O yüzden tekrar izlemeyi planlıyorum.
--spoiler--
pinin filmin sonuna doğru anlattığı hikayelerden bana kalırsa şüphesiz ikincisi doğrudur. Sırtlan aşçıyı, zebra hinduyu,
orangutan da annesini temsil ediyor pinin hikayesini yazacak yazarın söylediği gibi. Pinin okuduğu kılavuzda diyor ki hikayeler uydurun. Etobur bir adanın olduğu, zebranın insanların kaldığı bölümden çıkması, kaplanın piye zarar vermemesi ancak böyle bir hikayenin ürünü olabilir.
Kaplanın geriye dönüp bakmaması ve direkt ormana dalması, pinin kendine yeni bi hayat kurduğunu ifade ediyor gibi geldi bana. Filmin sonundaysa size iki seçenek veriliyor. Birincisi albenisi olan , insana daha güzel ve çekici gelen kaplan hikayesi. Bu hikayeyi seçenler metafizik olaylara daha yatkın, inanmayı seçmiş ve inanç konularında akıl ve bilimi biraz daha geriye iten kısım seçecektir. ilk hikayeye inanmak tanrıya inanmaktır bi nevi. Tanrıda bu hikayeye inanmanı isterdi sözü bunu özetliyor.
ikinci hikayedeyse aşçının acımasızca öldürdüğü iki insan ve pinin aşçıyı öldürmesi, hayatta kalmak için aşçının budisti iğrenç bi şekilde kullanması vs vs. anlatılıyor. Bu hikayeyse daha gerçekçi ve filmde pi bunu anlatırken ağlıyor. Bu da gerçek hikayenin bu olduğu kanısını güçlendiriyor. ikinci hikaye daha acımasız ve daha gerçekçi, bu hikayede inanç yok tanrı yok. Tanrının olup olmadığı konusunda herhangi bir fikir yok. insanın ikinci hikayede de inanç unsuru araması çok olağandır bu filmde. Bu inançta sanıyorum
agnostisizmdir.
Pi film sonunda babasının haklı çıktığını, ondan çok şey öğrendiğini, kaplanın gözlerinde gördüğü şeyin kendi ruhunun yansıması olduğunu söylüyor fakat kaplanın da pinin ruhundaki güzellikleri taşıdığını kabul etmek istiyor daha doğrusu zorunda kaldığını söylüyor. Anladığım kadarıyla filmin sonunda pi annesinin tanrısalcılığa değil babasının bilimselliğine bağlı inancı seçiyor.
Filmde verilen mesaj açıktır. Gerçekler ortadadır fakat insan isterse inanması kolay izahı, zor olan şeylere şüphe duymaksızın inanır. Filmin sonunda tanrıya inanıp inanmamak size kalmıştır ama film gerçeklerin inançsızlıkla aynı doğrultuda olduğunu göstermiştir.
tanıma gelirsek bütün gerçeklere rağmen ilk hikayeye inanmayı seçtiğim güzel film.
--spoiler--
tahminlerin aksine, şu ana kadar aldığı ödüller 'en iyi film ödülü'nün habercisi değil de, 'teknik ödülleri verip yollayalım ödülleri' olan film. umarım yanılırım.
çelişkilerle ve olağanüstülüklerle dolu olduğu için kesinlikle realist bir bakış açısıyla izlenmemesi gereken filmdir. bütün filmi orda (bkz: kesin ip var amına koyim) mantığıyla izledim rezil oldu film.
konusu süpersonik farklı değil. yeni hayat ta buna benzerdi sonuçta.
ama görüntü açısından kusursuz. her sahnesi bir fotoğraf karesi kadar detaylı estetik mükemmel.
yakın zamanların yaygın alışkanlığı ile ucu açık bırakılmış film. görselliğe diyecek yok amma lakin ki öyle değildir. avatar gibi işi sadece görsellikte bırakmamış konuyu da dine getirip bir şeyler söylemeye çalışmış film.