Bu tabloyu daha öncesinde Saddam Hüseyin heykellerinin yıkılması esnasında görmüştük. Orda da ne hikmetse vatandaş tekbir getirip, enteresan sevinç gösterilerinde bulunuyordu. Sonrası malum, resmi rakamlar 1.8 milyon insanın öldüğünü 870 bin insanın sakat kaldığını söylese de bu rakamın kat be kat fazla olduğu iddia edilmektedir.
Gelelim Libya ya; hani eski bir atasözümüz, arap yağı bol bulunca taşaklarına sürermiş der ya. işte bu söz Libya için geçerlidir. Mesainin özel sektör için bile 5 saat olduğu, öğlen 12 ye kadar uyumayı seven Libya halkı bu saatten sonra öyle sanıyorum ki değil uyumayı her gün yükselen şiddet dalgası karşısında korkudan idrarını bile tutamayacak hale getirileceklerdir.
Sözüm güya Müslüman olduğu iddiasındaki yezit torunlarına. Ulan şerefsizler! Böylesi bir katliamı yaparken bile tekbir getirmek ne ola ki.
başlangıcı libyanın lideri kaddafinin öldürülmesine dayanan vakittir.
bakınız afrikaya, yok geçtim afrikasını haberiniz yoktur belki ordan. yakın tarih ırak'a bakın bir diktatör, evet iyi veya kötü bir diktatör ülkesini kendince yönetiyor. mutlak hakimiyet kendisinde olduğu için ülkenin sömürülmesine izin vermiyor. petrolu kendi bildiği gibi satıyor. fiyatlarda söz sahibi oluyor. bazen avrupanın ambargosuna maruz kalıyor. sık sık terörizmin destekçisi olarak ilan ediliyor. sonra halkına zulmettiği tüm dünyada yayınlanmaya başlıyor. ülkede isyanlar olduğu, halkına zulmeden bir zorba olduğu iyice yerleşip müdahaleye zemin hazırlanılıyor. neyse operasyon isyancıların sevinç çığlıkları akabinde diktatör yakalanıp öldürülüyor veya idam ediliyor. altyapı tahrip edildiği için iyi niyetli amerikamız devreye girip altyapıyı kurma sözü veriyor. tabi ki petrol kuyularını işletme karşısında. akabinde diktatörü deviren halkın anasını belliyor.
şimdi ırak'ı çıkartın libyayı koyun. libyanın suyu kuruyunca sırada suriye belki iran ama sıra türkiye'ye geldiğinde şu sözü hatırlayın. denk geldiğini düşünen varsa afrikadaki haritası cetvelle çizilmiş ülkelerin yeraltı zenginliğini, ve tarihini araştırsın.
Naziler komünistleri götürdüklerinde sustum. Çünkü ben komünist değildim.
Sendikacıları götürdüklerinde sustum. Ben sendikacı da değildim.
Sosyalistleri içeri aldıklarında sesimi çıkarmadım. Ben sosyalist değildim.
Yahudileri tutukladıklarında sustum. Çünkü ben yahudi değildim.
Beni götürdüklerinde, geride artık karşı çıkabilecek kimse kalmamıştı.
alman papaz: Martin Niemöller
belki şimdi bir parıldama olmuştur. libya diktatörünü devirdi artık özgür diye düşünen kardeşim.
gelmiş ve çatmıştır. üzücüdür belki ama çok daha fazlasıyla düşündürücüdür. kendine has bir şekilde 30 yıl, 40 yıl hüküm sürmüş bir yönetim ve ister yarı, ister tam dikta olarak tanımlayın bunu, ama bir şekilde eli ayağı bağlı şekilde alaşağı ediliyor bu adamlar ve yönetimleri. ve dün padişahım sen çok yaşa diyenler, bugün onları ayaklar altına almaya hazır ve emre amade görünüyor. maalesef üzücü kısmı da bu. onlar kendilerini sömürüp, dizginlerini bırakanları ve tekrar kendilerini sömürmeye adaylıkta ilk sırada olanları görmüyorlar, göremiyorlar. uyutulmak işte tam da bu. hepsi bir proje, hepsi birer kurgu kurbanı. yeni dünya düzeni bu kutuplaşmayı demokrasi adı altında destekliyor, her ne kadar hümanizm algılaması yaymaya çalışmış gibi görünse de.
uyutulmak yaklaşık bir 15-20 yıldır da bizim insanımızın başına gelmiş ve halen daha süren bir olgu. o sebeple akıllı, sağduyulu ve vatan topraklarını seven nesiller yetiştirmek ve bunların içerisinden adam akıllı "dünya siyasetçisi" çıkarmak zorundayız. eylemleri ve söylemleri %100 çelişmeyen ve bu vatanın evlatları ve getirilerinden nemalanıp onu siyasete alet etmeyen gerçekten dürüst ve vatanperver insanlar yetiştirmek umuduyla.
çok yazık evet!
kaddafi farkı bir aşiretten olduğu için uzun zamandır eziklik ve iktidar açlığı içindeki işbirlikçi ve cahil kabilelerin nato destekli iktidar dönemidir. ülkenin yönetici ve eğitimli kadroları, ırak'ta olduğu gibi tasfiye edilecektir. ülke, pek çok ülke gibi açgözlü, ahlaksız ve gerici cahillerin eline düşmüştür.