bunu hafter istemiyor.
hafter türkiye'nin adını dahi duymak istemiyor, hatta yunanistan'la bir dizi antlaşma yaptı şimdiden.
hafter'in yunanistan, mısır ve kıbrıs ile yaptığı antlaşmalar türkiye'yi doğu akdeniz'e adım attırmamak üzerine...
(bkz: doğu akdeniz gaz forumu)
o akp'lilerin ayılıp bayıldığı filistin bile bunlardan yana.
türkiye aleyhine bir sürü açıklama yaptılar birlikte.
hakikaten, libya'da hafter'i destekleyenlerin beklentisi nedir? tezleri nedir?
libya-türkiye denizyetki alanı antlaşmasını kabul etmeyen, yok sayan hafter'i desteklemenin mantığı nedir arkadaşlar?
buna bir cevap verir misiniz rica etsem...
bugün hafter'i destekleyenlerin akp'liler kadar beyni yoktur kusura bakmasın kimse...
bu libya işi akp'lilere kalsa, yunanistan'ın kıyılarımızdaki adaları işgal etmesine baktığımız gibi bakardık olaya...
neyse ki devletin bazı kademelerinde hala türkiye'nin çıkarlarını koruyan, kollayan devlet politikalarını buna göre dizayn eden şerefli namuslu insanlar var da bugün doğu akdeniz çıkarlarımızı koruyabiliyoruz. yoksa siyasetçilere kalsa ülke çoktan yarraklara yan basmış durumda...
Libya'da taraf olmasaydık hafter yunanistan'la ortak olup Türkiye'nin deniz yetki alanlarını delik deşik edecekti. Türkiye'nin kıyı şeridi toplam 8300 km. Bunun nerdeyse yarısını ege ve Akdeniz oluşturuyor.
Hafter'i destekleyenler, hadi onu da geçtik "ne işimiz var libya'da" diyenler ülke yönetseydi şimdi 4000 km.lik bir kıyı şeridimiz varken Akdeniz'e çıkmak için Yunanistan'dan izin almamız gerekirdi.
Bir kere de kazanacak tarafı destekleyelim. Libya'da bütün güç hafter'in elinde ve maalesef bu savaşı hafter kazanacak. Şimdilik BM bizim desteklediğimiz trablus hükümetini tanıyor ama dengeler değiştimi BM de değişecek. Zamanında suriye'de herkes muhalifleri destekliyordu şu an Türkiyeden başka muhalifleri destekleyen kalmadı. Bu saatten sonra Libya'da taraf değiştirme şansımız yok ama bunu zamanında ön görüp hafter tarafında olmalıydık.
Hafteri neden desteklememiz gerekir. Hafteri desteklememiz en önemli nedeni dünya ile kutuplaşmamaktır. Şu anda birleşmiş milletlerde yasal olarak umh tanınıyor. Yanlız unutulmaması gereken bm nin çok oynak bir platform olması. 1970 li yıllara kadar çin'in bm de ki temsilcisi formoza hükümetiydi. Sora bir gecede formoza hükümetinin varlığı bile tartışılır hale geldi. Bir gecede umhde terörist hale gelebilir ya da yasal statüsünü kaybeder. Bu durumda türkiye'nin ulusal yetki sınırları anlaşması da bir gecede defacto hale gelir. Türkiye bu statüyü hangi güçle koruyabilecek. Şu anda amerika net bir tavır koymuş değil. Rusya'nın hafteri desteklemesi amerikanın biraz tereddütlü yaklaşımına sebeb oluyor. Bu arada çok ilginç olansa moskova'dan ankaraya geçen umh heyetinin ayağının tozu ile amerikan elçiliğine geçmesi. Neler görüşüldü bilinmiyor. Herkesin yarı türk olduğunu söylediği kuloğullarıda haftere desteğini açıkladı. biz umh saflarında savaşa gireceğiz. Karşımızda hafter arkasında rusya, mısır tüm arap dünyası, italya, fransa yunanistan, italya var. Biz oraya savaş kazanmaya mı yoksa şanlı bir direnişe mi gidiyoruz. Şimdi umh ile yapılan anlaşma belki daha iyisi hafter ile yapılmaz mıydı. Umh'nin desteklenmesi gerekiyorsa bu ilegal yoldan derin devlet marifeti ile taşeron örgütler vasıtası ile yapılıp hafter bu kadar güçlenmeden umh ye cephe kazandırılıp eli güçlendirilip after masaya oturtulup yetki anlaşması hafter'e de kabul ettirilebilirdi. Turkiye'nin bundan sonra ki politikası çok yoğun diplomatik girişimlerle umh nin yasal statüsünün korunması olmalıdır. Türkiye'nin askeri olarak hafteri süpürme gücü ve de parası yoktur. Türkiye'nin sadece hafterin umh yi yok etmeyi engelleme gücü vardır. işte bu yüzden arap dünyası, yunanistan ve koalisyonu kızgındır. Türkiye bir an önce gayrı resmi kanallardan hafterle görüşerek yetki anlaşmasını haftere'de kabul ettirmelidir. Bunu yapmaya gücü vardır. Bir de en önemli dezavantaj libya sorunun hayati bir dış politika önceliğinden bir iç politika malzemesi haline getirilmesidir. Türkiye'nin ulusal çıkarları malesef akp nin politik çıkarlarına feda edilmektedir
Mış mış la bu işler olmaktadır. Bu gün bütün dünya kıbrıs'ı tek bir devlet olarak tanısa da türkiye 50 senedir defacto olarak kuzey kıbrıs'ı bir devlet yapısında ayakta tutmaktadır. Rusya'da kafkasya'da üç devleti ayakta tutmaktadır. Rusya, yunanistan ve koalisyonu hafteri libya'nin yüzde doksanına hakim bir güç olarak ayakta tutacaklardır. Bu durumda da umh nin kararları sadece kağıt üzerinde kalacaktır.