evin erkeği akşamlara kadar ailesinin nafakası için ter döker, harama uçkur çözmez, önüne çıkan fırsatları teper, ortalık malumunuz erotizm diz boyu, beyefendi kendini sıkar, akşamı zor eder, aman çoluk çocuğumun nafakasını başkasına yem etmeyeyim, eşime sadakatten taviz vermiyeyim diye; sonra akşama kadar evde tamam ev işleri,pazar falan filan çalışan evin kadını, beye bugün olmaz belki yarın der, kıçını dönüp yatar, bir nevi o fedakar adamcağıza ambargo uygular, bu durumda bu adamcağızın o işe tevessülü taciz, aile içi şiddet gibi adlar alır, o işe tevessül etmezse önüne çıkan fırsatlara mı yansın, içindeki yangınla mı uğraşsın; iş zor vesselam.
istemediği halde sevişmekte saçmalıktır. bahsettiğiniz gibi bir ilişki yasal orospuluktan öteye gitmez. nafakasını çıkaran erkeği geceleri memnun etmek. ne kadar mantıklı? tabii kadın boşsa fazla sürmemeli ilişki orası başka bir mesele...
türk kadınlarının bıkmadan usanmadan yaptıkları davranıştır. insanı seksten soğuturlar. sonra eşleri aldattığında suçlu olurlar. gerçek baş ağrısı var ise, baş ağrısının en güzel ilacı kesinlikle rahatlamaktır. amansız hastalığın yok ise, eşin istiyorsa vereceksin ambargo koymayacaksın.
osmanlı cumhuriyeti filminde de "koskoca cihan padişahıyım, yılda dört kere halvet olursan öp de başına koy. pandalar bile benden daha çok yapıyor bu işi! "* cevabıyla kahkahalar atmama sebep olan konudur.
aşağı tükürsen sakal yukarı tükürsen bıyık misali, insanı ikilem de bırakan bir durum, sonuçta her iki taraf da haklı, ancak kadının kocasını elde tutabilmesi için birazcık gayret şart gözüküyor.
erkekte 2 tane baş olduğu için, nedeni fark edilmeyen durum.
bundan sonra "verecen ni gııı?" diye sormna yerine, "başın ağrıyor mu?" diye sormak lazım.