liberalizm

entry402 galeri11 video2
    272.
  1. Tanım itibariyle kulağa ve ruha hoş gelen, olası sonuçları hakkında ise tecrübeden yoksun bir biçimde yorum yapması çok zor olan siyasal/ekonomik/felsefik düşünce sistemidir. Mutlak özgürlüğü savunması ne kadar da hoş ama dimi...
    3 ...
  2. 271.
  3. bir insanın iki dini olmaz. bir insan iki partiye ait olamaz. ülkemizde siyasal özgürlük olmayışı yüzünden ve otokratik rejimin karanlığında, partileri birbirine karıştırmak çok kolaydır; burjuvazinin çıkarları böyle bir karışıklığı gerektirmektedir. proletaryanın çıkarları partiler arasındaki sınır çizgilerinin belirli ve net olmasını gerektirmektedir.
    0 ...
  4. 270.
  5. Bir kandırmaca bir yanılgı..
    Ve Gece deliksiz bir uyku..
    0 ...
  6. 269.
  7. kısaca serbest piyasadır, piyasayı serbest bırak devlet biz halkı istediğimiz gibi binelim, ama bunu diyemeyiz bari bireysel haklar ve özgürlükleri de ekleyelim ki millet özgürlük görüp gelsin olayı.

    ayrıca anarko kapitalizm gibi devleti tamamen ortadan kaldırma fikirleri vardır. bu şu anlama gelir; ekonomiye devlet müdahale edemez ve bir takım kişiler alır başını gider. diğerleri de isterse yerin dibine batsın olur.

    ha buna karşı üretilen tek çözüm görünmez el denen şeydir, görünmez el dengeleyecekmiş bu durumu.

    bir dindarın tanrı her şeyi zaten kontrol ediyor demesi gibi bir şey bu.
    0 ...
  8. 268.
  9. birey üzerine kuruludur.
    temel ilkeleri;
    -sınırlı devlet
    -serbest girişim
    -bireysel özgürlükler
    liberalizmde temel unsur bireydir.birey toplumların her türlü kurum ve yapılarının üstündedir. bireyin özgürlüğüne yönelebilecek en büyük tehdit devlettir. devletin amacı bireyin özgürlüğünü sağlamaktır.birey toplumdan önce vardır. bireysel haklar toplumsal haklardan öncedir.toplum varlığı ikinci plandadır. liberalizm, kamu yararı, toplum iyiliği ve ortak iyiliği reddeder.rekabete dayalı piyasa ekonomisi vardır. laissez faire "bırakınız yapsınlar".
    0 ...
  10. 267.
  11. en özeti bırakınız yapsınlar bırakınız geçsinlerci tanım olmakla beraber bireyin ön plana çıkartıldığı, devletin etkinsizleştirip müdahale etmesinin engellendiği düşünce sistemi. bir otoritenin olmadığı ortamda herkesin özgür olmayı dilemesi zararlı faaliyetlere yol açması bağlamında kısır bir sistem. sonuçta senin özgürlüğünün bittiği yerde başkasının özgürlüğü başlar
    2 ...
  12. 266.
  13. Nasıl bir sistem olduğu hala bilinmemektedir.
    2 ...
  14. 265.
  15. 264.
  16. toplumlar aşama kaydetmeden bunun tadına bakamaz. türkiye gibi solcuları bile sağcı gibi olan bir ülkenin önünde liberalizme kadar en az 50 aşama var.

    edit: kimsenin gerçekten ne olduğunu bilmemesiyle 51 aşama.
    1 ...
  17. 263.
  18. dünyadaki tüm hür ülkelerin benimsediği sistem.
    1 ...
  19. 262.
  20. Dünyanın ulaştığı en erdemli yerdir.Çağdaş demokrasiler liberal demokrasilerdir.Bireyi öne alan ve özgürlükleri savunan bir ideolojidir.Vahşi kapitalism ile alakası yoktur.Capital para demektir fakat liberal özgürlük demektir.Magna cartadan beri bireyi devlete karşı koruyan tüm zırhlar liberal harekettir.Kuvvetler ayrılığı liberal bir harekettir.Tüm kuvvetlerin tek bir kişinin elinde olup halkı ezmesi engellenmek istenmiştir.
    Kopenhag kriterlerinde üye olacak ülkelerden liberal bir demokrasi,liberal bir piyasa ekonomisi ile sosyal yaşamın sağlanması istenmektedir.
    Liberal bir sistemin öngördüğü hususlar şunlardır;

    •Kuvvetler ayrılığı
    •Çok partili siyasi hayat
    •Hür ve adil seçimler
    •Serbest propaganda
    •Basın yayın özgürlüğü
    •Din ve vicdan özgürlüğü
    •Fikir ve ifade özgürlüğü
    •toplantı ve yürüyüş hürriyeti
    •Teşebbüs hürriyeti
    •Piyasa ekonomisi

    Modern bir demokrasinin bunları yerine getirebilmesi gerekir.
    3 ...
  21. 261.
  22. iktisadi olarak devlet müdahalesini reddetmek; idari olarak ise devletin küçülmeye gitmesi, yani minimize edilmesi sadece kağıt üzerindedir. yani teoriktir. pratikte ise liberalizm devleti minimalize etmez, sadece elini ticaretten, üretimden keser ve daha büyük bir misyon verir; dentimcilik. bütün sermaye özgür bir rekabet ortamında dönerken devlet bunun sürekliliğini tesis edecek ve denetimini yapacak. devlet dediğin bunu yapar. tüpraş'ı öldü fiyata satıp üzerinden para kazanmaz, ya da çok kar eden devlet kurumlarının başına adamlarını, akrabalarını atayıp kurumu sömürmez.

    türkiye'de her şey yarım yamalak ve cahilce yapıldığı için yakın zamanda gerçekleşmiş bütün özelleştirmeleri liberal hareket olarak yorumluyorlar. akp liberal bir parti değildir yanından bile geçmez, hatta çok yakıştırılmasına rağmen anap bile değildi. merkez sağçı zihniyetten liberalizm çıkmaz.
    2 ...
  23. 260.
  24. iktisadi olarak devlet müdahalesini reddetmek; idari olarak ise devletin küçülmeye gitmesi, yani minimize edilmesidir. DESANTRALiZASYON kavramı, bahsedilen akımın temel kavramlarından birini teşkil eder.
    1 ...
  25. 259.
  26. Bozuk bir düşünce sistemidir.
    0 ...
  27. 258.
  28. türkiye'ye uğraması 200 seneyi bulur.
    1 ...
  29. 257.
  30. genellikle çoğulcu demokrasi, sivil haklar, inanç özgürlüğü, serbest ticaret, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü ve özel mülkiyet gibi fikirleri destekler.
    1 ...
  31. 256.
  32. Liber olalım diyoruz bokunu çıkarıp araç halindeyken sahip olduklarımızdan hep daha fazlasını isteyerek bu sistemde de olduğu gibi sömürmeye devam ediyoruz.
    Her sistemde her ideolojide ipim ucunu kaçırıyoruz.

    Özgürlükler hakkında hata ediyoruz çünkü. Küstahlık ve özgürlüğü karıştırarak ukalalıklar yapıyoruz. Oysaki doğduğumuz andan beri köle olarak doğuyoruz. Ki bütün bunlar köleliğin en özgün özelliklerindendir.
    0 ...
  33. 255.
  34. Adını ispanyol liberales grubundan alır.
    0 ...
  35. 254.
  36. Liberya adlı afrika ülkesini getirir akıllara.
    0 ...
  37. 253.
  38. 252.
  39. uzatmadan: özgürlükün kurumsallaştırılarak güvence altına alınması.
    0 ...
  40. 251.
  41. 250.
  42. başlamadan evvel: buradaki liberalizm tarifi, aydınlanma devrinde peydahlanan ve hayat görüşü olarak seküler kanadın benimsediği liberalizmdir. siyasî bir doktrin olarak liberalizm ayrı bir tartışma mevzuudur.

    aydınlanmacı modernizmin ve sekülerizmin kurtçuğu olan ideolojidir. liberalizm ilk başta sol bir ideoloji idi. kilisenin baskıcı rejimine karşı özgürlük isteyen burjuvaların çığlığıydı. daha sonra peydah olan liberalizmin yedek parçası hüviyetindeki kapitalizm ile insanlar böyle pek bir saadet hissine kapıldılar. artık kıtlık olmayacaktı, ihtiyaçlarından çok daha fazlasını bu makineler sayesinde üreteceklerdi, herkes çok mutlu olacak; insanlığın aç olduğu adil düzene ve medeniyete bu 'ilerleme' ile ulaşacaklar, dünyaya altın çağını yaşatacaklardı.

    ama elbette böyle olmadı. liberallerin karşısına muhafazakârlar dikildi. kapitalizmin insanı yozlaştırdığından, maddiyatı yücelttiğinden, etik ve ahlaki değerleri yok etmeye ve insanı kimliğinden uzaklaştırmaya başladığından, sanayi devriminin insanları köle haline getirmekten başka bir halta yaramadığından ve iddia edildiği üzere liberalizmin değerlerinin insana hizmet etmediğinden, dünyada insanların hala aç olduğundan, sistemin insan için değil insana karşı işlediğinden bahsettiler. bu tabii ki liberallerin hoşuna gitmedi. ancak liberalizm, devletlerin de işine geliyordu. devletler sanayileriyle sömürgeler kuruyor, büyük para kaldırıyorlardı. bilindiği üzere, 20. asır -izm'ler asrıdır. liberalizm de devletlerin resmî -izm'i olmuştur. bu anlamda liberalizm gittikçe sağ ve baskıcı bir ideoloji olmaya başlamış, öteki düşünceleri 'gerici', 'ihtilalci', 'dinci' diye yaftalayarak hakim ideoloji konumuna gelmiştir.

    tarihsel bağlamda liberalizm, aydınlanmayla ortaya çıktı demiştik; onu eleştirenler genellikle katolik aydınlardı. liberalizm genellikle protestanlar arasında revaç buldu ve kendini 'ilerleme' ile ikame ederek katolikliği şuanda müslümanlara yaptıkları gibi 'ilerleme karşıtlığı' ile itham ettiler. onlara göre liberal olmayan herkes insanlığın ilerlemesine engeldi; bilim, teknoloji ve kapitalizm insanlığın yeni kilisesiydi, ona biat etmeyenler de bağyî kafirlerdi. bilim o günlerden beri insanlığın dinidir. bunu fark edenlerden jean jacques rousseau,

    --spoiler--
    ''bilim ve sanat insanlığın rezaletinden doğmuştur, sadece bizi yozlaştırıyorlar. kadim dünyanın siyasetçileri hep maneviyat ve faziletten bahsederken, bizimkilerin derdi yalnızca para!''
    --spoiler--

    diyerek isyan bayrağını çekiyordu. rousseau batının ziya paşasıdır. fazilet ve maneviyatı öne çıkartan gelenekçi muhafazakÂrlık ile ilerlemeci liberalizm arasında kalmıştır. ona göre bilim ve liberal düşünce, insanlık saadetine hiçbir katkı sağlamamıştır. bunu ülkemizde birisi söylese, mazallah gerici olurdu.

    liberalizmin tarihsel süreci bu şekildedir. tabii siyasî doktrin olarak liberalizm siyaset bilimi terminolojisine ''anayasacılık, insan hakları, meclis, çoğulculuk, ifade hürriyeti'' gibi birçok kavramı kazandırmış ve günümüz toplumunun tohumlarını atmıştır. ayrıca john stutart mill'den rawls'a kadar birçok liberal, kapitalizmin etkisini hafifletmek için 'yeniden gelir taksimi'ni önermişlerdir, bu bakımdan haklarını yiyemeyiz. yani her liberal şöyledir diye bir hükme varılamaz. ama bir gerçek vardır ki, seküler düşüncenin kalesi liberalizm beyaz bayrak sallamadıkça, insanlık asla felaha eremez. modernizmi yenmek için, önce liberalleri hezimete uğratmak, sonra da sosyalistleri tasfiye etmek gerekir. aksi takdirde insanlığın sonu savaşarak birbirini yok etmek olacaktır.

    edit: imla.
    0 ...
  43. 249.
  44. 248.
  45. türkiye'de çok yanlış anlaşılan ideolojidir. birçok ülke'de sosyal demokratların müttefiğidir. tabi biz hala amarigancı ruscu muhabbetleri çevirdiğimiz için bu iki modernist ideolojiyi harmanlayamadık. ldp ve 2013 sonrası chp hariç haklarını yemiyim..
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük