liberal feminizm vs marksist feminizm

entry1 galeri0
    1.
  1. marksistlere göre, her çeşit baskının temel nedeni toplumun sınıflara bölünmesidir. öte yandan, birçok liberal feministe göre kadının ezilmesi, erkeğin doğasından kaynaklanır. bu, toplumsal değil biyolojik bir olgudur. bu, insan soyunun tamamen bilimsel ve diyalektik olmayan, statik bir kavranışıdır. insana ilişkin bu tarih dışı görüşten zorunlu olarak kötümser sonuçlar çıkar. eğer erkeklerin doğasında kadınları ezmelerine yol açan bir şey olduğunu kabul edersek, mevcut duruma çare bulmak zordur. o takdirde buradan şu sonuç çıkarılmak zorundadır; kadınlar erkekler tarafından her zaman ezilmişlerdir ve bu nedenle ezilmeye devam edeceklerdir.

    marksist feminizm bakış açısı durumun böyle olmadığını açıklar. burjuva ailenin de, tıpkı sınıflı toplum, özel mülkiyet ve devlet gibi her zaman var olmadığını, kadınların ezilmesinin toplumun sınıflara bölünmesi kadar eski olduğunu gösterir. bundan ötürü, onun ortadan kalkması, sınıfların ortadan kalkmasına, yani sosyalist devrime bağlıdır. bu, kadınların ezilmesinin, proletarya iktidarı aldığı zaman otomatik olarak ortadan kalkacağı anlamına gelmez. erkekle kadın arasında gerçek insani ilişkilerin kurulması için gereken toplumsal koşullar yaratıldığı zaman, sınıfsal barbarlığın psikolojik mirasının üstesinden de nihai olarak gelinecektir. fakat proletarya kapitalizmi yıkıp, sınıfsız toplum için gereken koşulları hazırlamadıkça, kadınların gerçek kurtuluşu mümkün değildir.

    sosyalist devrim için, işçi sınıfını ve onun örgütlerini, dil, din, ırk, ulus ve cinsiyet farkı gözetmeksizin birleştirmek zorunludur. işçi sınıfı bir yandan her çeşit baskı ve sömürüye karşı mücadele verme görevini üstlenmeli ve toplumun tüm ezilen katmanlarının başına geçmeli, öte yandan onu bölmeye çalışan her türlü girişimi –hatta bu girişimler bizzat ezilen kesimlerden gelse bile– kararlı bir şekilde püskürtmelidir.

    marksizmin kadın sorunundaki tutumuyla ulusal sorundaki tutumu arasında tam bir paralellik vardır. bizler her türlü ulusal baskıya karşı mücadele etmekle yükümlüyüz. peki bu, milliyetçiliği desteklediğimiz anlamına mı gelir? kuşkusuz hayır. marksizm enternasyonalizmdir. amacımız yeni sınırlar yaratmak değil, tüm sınırları dünya sosyalist federasyonu içinde eritmektir.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük