sermaye el değişim süreçleri her zaman hukuksuzdur. lakin bedelini sermayedarlar ödemez, senin benim gibi insanlar öder. bunun birincil dereceden örneğidir.
bir sonraki adımı üşenmeyip yazmıştım buyrun burdan bakın;
uzanlar Vs. Tayyip dolayısı ile Türkiye cumhuriyeti
yapılanlar haksızlık da olsa, uzanların malları gasp edilmiş dahi olsa -ki bence öyle- bu kadar büyük paraların döndüğü davada hakemlerin tarafsız olduğunu düşünmek zordur.
20 milyar dolar diyoruz arkadaş. fındık, fıstık parası değil. kazanan şahsı dünyanın en zenginleri listesine sokar, kaybeden (orta ölçekli) bi devleti buhranlara sokar. hal böyleyken kimse vay efendim şu haklı, şu haksız olayına girmesin. haklı olmanın yanında süreci iyi değerlendiren ve oyunu kuralına göre oynayan kazanır.
bu bağlamda padişahımızın fermanıyla davacıların, amerikalı avukatların ve hakemlerin telefonlarının dinlenmesi dünyanın yapılmış en salakça hareketidir ve ülkemiz maalesef avantajını bu salakça hareketle dezavantaja çevirmiştir. ki padişahımız bunu hep yapmaktadır. mal mısınız be arkadaşım ? orası türkiye mi ergenekoncu diye telefonlarını hukuksuz diye dinleyip sonra bu konuşmaları delil olarak kullanasın. adamın götünden kan alırlar kamil.
ikinci durum da uzan ailesinin ın karakteri. zamanında önemli, saygın ve herşeyi olan bir işadamı amerika nın milyar dolarlık telefon devi motorola ya giydirmiş ise, (giydirme işini de hukukun açıklarını kullanarak, hukuku da yanına alarak o şirkete adım atma şansı bıraktırmadan halletmesi) kaybedecek bir şeyi olmayan uzan neler yapar artık hayalgücümüze kalmış.
ki zamanında motorola davalarını hatırlarsanız şirket uzan grubuna açtığı tüm davaları (tüm uluslararası bağımsız mahkemelerde )kaybetmiş sonunda abd hükümetine şikayet etmiş, abd de burdaki kukla padişaha gereğinin yapılması talimatını vermiş ve olaylar gelişmiştir. ve burda motorola nın yaptırım gücünü tahminen ( gerek hukuksal boyutlarda, gerek illegal boyutlarda ) bi düşünsek fena da olmaz hani.
şu an ibre uzanlardan yana görünmekte ama bu dengeleri hiçbirimiz tahmin edemeyiz tabi. iktidardaki kuklasının güç kaybetmesini istemeyen abd belki güzellik yapıp, ağırlığını başka yönlerden hissettirirse karar ülkemizin lehine de çıkabilir. belki de haklıyızdır karar yine ülkemizin lehine çıkabilir, belki de uzan haklıdır karar onun lehine çıkar, belki de uzan ya herro ya merro der son kozlarını oynar... kim bilir ?
turkiye' nin kaybetmesi halinde s.ctigimizin resmi olan davadir.
21.5 milyar dolar lan bu.. odememe gibi bir sansimiz da bulunumuyor.. benden de cikacak bu para... tamam da benim ne sucum var lan?... benim uzan ailesi ile bir alip veremedigim yoktu ki.. zaman zaman kontor alisverisimiz falan olurdu hatta.. neredeyse samimiydik yani.. hayir uzanlar batinca benim elime ne gecti?.. madem yolsuzlukla edindiler servetlerini illa ki benim de hakkimi yemislerdir bir yerlerde.. hani nerde? kimse bana bir odeme yapmadi.. nereye gitti bu paralar? hukumetin kendi zenginlerini yaratma fonuna mi aktarildi yoksa?.. neyse ya.. hukumet uzanlarin mallarina catir catir el koyarken de onlari catir catir tanidiklarina satarken de ben bir hayrini gormedim bu isin.. simdi uzanlar kazanir da bu paralar onlara odenecek olursa giren cikan bana olacak ama onu biliyorum.. kisfmet diyor.. heyecan icinde bekliyorum efenim.
cem uzan'ın akp hükümetine karşı açtığı cephe. Bir nevi çanakkale cephesi diyebiliriz. kaybetmemiz kuvvetle muhtemel olan bir süreçtir. 100 milyar $'ı kimin ödeyeceği ise meçhul. gene bir kıyak yapıp halka ödetir akp. nasıl olsa biz birşey bilmiyoruz koyun gibiyiz.
alınan son haberlere göre özelleştirilecek firmaların içinde çeaş ve kepez barajları yer almaktadır. acaba mahkemesi devam eden bir dava konusu olmuş bir şirketi nasıl satılır diye düşünmeme sebep olmaktadır. kanımca rtenin bir bildiği varsa cem uzanın da bildiği vardır ve bunca curcuna boşuna değildir.
(bkz: keser döner sap döner gün gelir hesap döner)
recep tayyip erdoğan'ın cem uzan'dan intikam almak için el koyduğu uzan grubu* şirketlerinden çukurova elektrik ve kepez elektrik anonim şirketlerine el koymasının ardından yurtiçindeki yargı yolları kapatılan uzanlar'ın haklarını yurtdışında aramaları ile davacısının adıyla anılan dava. (çok zor oldu ama toparladık galiba tümceyi)
bu şirket devletin çeaş ve kepez'e el koyması ile zarara uğradığı iddiasıyla fransa'da dava açmıştır.
türkiye tarafı ise dava açılır açılmaz libananco'nun avukatlarının dinlenmesi, internetteki eylemlerinin ve haberleşmelerinin takibi için şişli savcılığı'ndan izin alıyor. iznin gereklerini de yapıyor tabiî.
türkiye tarihi'ndeki en büyük tazminat talepli tahkim davasıdır. 41 milyar dolar civarında rakamlar dolaşmaktadır. kaybedilmesi durumunda beklenen ise devletin en az 21,5 milyar dolar tazminat ödemesidir.
devletin gelirinin vergiler olduğunu ve vergilerin de bizim cebimizden çıktığını düşünürsek davanın kaybedilmesi hâlinde her birimizin cebimizden yaklaşık 500 lira çıkacaktır.
dava kaybedilirse türkiye cumhuriyeti'nin "bana ne! ödemiyorum işte." demek gibi bir şansı da yok. bu aralar bizden kazandığıyla barcelona, man. utd., euroleague'e falan sponsor olan thy'nin yurtdışı seferlerinde kullanılan uçaklarından tutun da merkez bankası'nın yurtdışındaki para ve altınlarına kadar her şeye el konabilir.
19 milyar dolar'lık telsim davası'nı yitiren cem uzan'ın şampanya patlatması bu davanın ailesi yararına bitmesinin neredeyse garantilenmesindendir. düşünün, ne kadar tazminat alacak ki 17 milyar dolar'lık davayı yitirince şampanya patlatıyor.
uzanlar'ın ne denli büyük bir "sahtekar ve yalancı" aile olduğunu belgelemesi açısından önemli bir davaydı. bahsini ettiğim aile için şemsiye vazifesi görmüştür.
bugün itibariyle faizleriyle birlikte 23.5 milyar dolarlık Libananco davasının temyizi Türkiye Cumhuriyeti lehine sonuçlanmıştır.
hepimize geçmiş olsun.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız:
"Libananco davası, AiHM, Polonya'daki bütün davalarda dahil olmak üzere Uzan ailesinin herhangi bir temyiz hakkı kalmamıştır. Herhangi bir itiraz hakkı kalmamıştır. Yaklaşık 6-7 yıldan beri devam eden bu süreç bugün itibariyle nihayetlenmiştir. Burada hem hukukçularımızın hem de Türkiye'de doğruya olan güvenin esas olduğu cümlesinin altı kalın hatlarla çizilmiştir''
eğer söylenenler doğru ise, uzan ailesinin büyük umutlarla açtıkları dava nihayet aleyhlerinde sonuclandı. akp, yıldırım demirörenin aksine davaalrı olumlu sonuclandı.
