çeşitli basın ve yayın organlarının çığırtkanlığını yaptığı, net ortamında yaygın olarak özgürlükler kapsamında ele alınması gerektiği pompalanan kendi cinsine eğilimli bireylerin isteklerini özetleyen başlıktır.
toplumumuzda mevcut eğilimleri ile bile kabul görmeyen, toplumdan dışlanılan bu insanların şiddet görmesine ya da yeni travmalar yaşamalarına tabii ki insan hakları konusunda duyarlı her insan karşıdır.
benim de işin özünde bu bireylere öteleyici yaklaşımlar sergilenmesini ya da şiddet uygulanmasını hoş karşılamadığımı özellikle belirtmek isterim.
ama başlıktan da anlaşılacağı üzere şu an anlatmak istediğim konu çok farklı ve daha önemli bir konu.
benim de hem fikir olduğum, değişik uzmanlık alanlarında yetkinleşmiş bireylerin oluşturduğu bir kesim, bu tür cinsel eğilimlerin doğuştan ruhsal bozukluklar ya da derin travmalar sonucunda oluştuğu yönünde kanaat beyan ederken ve konuya özet olarak istem dışı bir rahatsızlık gözüyle bakarken, bir başka kesimin dile getirdiği kesin olarak kanıtlanmamış hormon rahatsızlıkları zırvasına dayanarak bu konunun özgürlükler kapsamında ele alınmasının yaratacağı tehlikelere dikkat çekmek gerekir diye düşünüyorum.
zira son günlerde tırmandırılan sözümona hak ve özgürlük arayışları furyası içerisine bu kesim de dahil olmak üzere ve istekleri toplumsal yapıyı temelinden sarsacak boyutta.
mevcut durumları toplumun ezici bir çoğunluğu tarafından hastalık olarak değerlendirilirken ve cinsel hayatları ile toplumu rahatsızlık verici bir düzeyde rahatsız ederken, bu insanların evlenmelerinin ve çocuk sahibi olmalarının yolunun açılmasını, çıkarılacak kanunlarla ve kanun değişiklikleri ile mümkün kılınabileceğini düşünmeleri beni oldukça tedirgin etmektedir.
sayıları ne olursa olsun, karşı cinsle evlilik temeli dışına çıkarılarak teşkil edilmiş ailelerin üstleneceği rol modellik durumu nedeniyle ve daha da önemlisi bu ailelerin sperm bankası veya evlat edinme yolu ile sahip olmayı tasarladıkları çocuklar ve bu çocukların etki altında kalarak yöneldikleri cinsel eğilimler kanalıyla bu tür eğilimlerin yaygınlaşması hatta normal cinsel eğilimleri olan insanların yaşam alanlarını daraltacak kadar yaygınlaşması ve bu durum sonucunda toplumun yapısının temelinden sarsılabileceği olasılığı bu toplumun her bireyini düşündürmesi gerektiği gibi beni de düşündürmektedir.
takdir edersiniz ki aile müessesinde çocuğun rol modeli anne ve babasıdır.
erkek ve kız çocuklarımızın(bu toplumun her çocuğu, her birimizin çocuğu olmak zorunda) anne ve annelerini ya da baba ve babalarını ya da x ve x lerini(x ve x mi yoksa x ve y mi olduğuna karar vermek bile mümkün değil) model aldıklarını bir düşünsenize.
benim bile tanımlayamadığım bu iki modeli bu çocuklar nasıl sağlıklı bir şekilde algılayacak ve kendi cinsel eğilimlerini nasıl sağlıklı bir şekilde oluşturacaklar.
iş bir bireyin cinsel eğilimlerini yarğılamak ya da yok farzetmeye gelince tepkilerinde haklı olan bu bireylerin söz konusu olan aile kurumu ve çocuklarımız olunca haksız konuma düşeceklerini iyi anlaması gerekir.
hasta olabilecekleri ihtimalini yok sayarak, insanoğlunun binlerce yıllık en temel algısını hiçe sayan bu bireylerin hastalıklarını kronikleştirecek ve bulaşıcı hale getirecek eğilimleri temel hak ve özgürlükler çerçevesinde düşünmeden önce toplumlarının ve bu konuda yetkin olan bireylerin kanaatlerini de değerlendirmeleri ve doğruyu bulma yolundaki çabayı reddetmemelerinin elzem olduğunu üstüne basa basa vurgulamak isterim.
bahis konusu ettikleri eylemleri gerçekleştirmeleri halinde sadece kendi hayatlarını şekillendirmeyecekleri gerçeğine uyanmaları temenni edilmekle beraber, devletimizin yasama ve yürütme organlarının da aklı selim davranmalarını ve popülarite için gerçeği kurban etmemelerini arzu ettiğimizi bilmelerini istiyorum.
çoğul konuşuyorum çünkü toplumumun ezici bir çoğunluğunun benimle aynı doğrultuda düşündüğüne inancım sonsuz.
