aynı banyoda kuzenle yıkanıyorsan çok eğlencelidir. bazen aynı leğen bazen farklı leğenlerde, farketmez. leğenden leğene savaşlar mı dersiniz. leğenin dışındaki annenin içindeki bizden daha fazla ıslanması mı dersiniz.. (annenin popoya şaplak atmasıyla son buldu)
ahh bee, ne güzeldi.
sanırım annem biraz deliydi ya da marjinal. özellikle bahar aylarında sırayla hepimizi dışarıda yıkardı. kocaman ev dururken neden dışarı bile diyemiyorduk. o su tezek ateşinde kaynadıkça kaynardı sonra hiç içine soğuk su karıştırmadan kafamıza dökerdi. çıt çıkarsak da hemen kafamıza o kocaman alüminyum tasını indirirdi. tabi babaya da küfürleriyle bir serenad yapardı. hadi ben küçüktüm ama abimin yaşı büyüktü yazık çocuğun pipisini herkes görürdü. neyse, o kocaman alüminyum tas diyip geçmeyin. annem o tası kafamızın tepesine koyar tasın etrafından fırlayan tüm saçımızı keser ve muhteşem bir amerikan traşı modeli çıkarırdı ortaya. hayır deme şansımız da yoktu. hatta bi kere abim saçımı kesme diye annemin elinden kaçtıysa da akşam eve gelince annem kafasına tas koymadan saçını kesti ve bir zebra modeli ortaya çıkmıştı. makas iziyle dolu bir saç modeli. ne günlerdi be.
Sokakta yuvarlanarak somut olarak kirlenmiş nesildir. Suyun sıcaklığını sobanın üstündeki güğümden artıran anne tarafından yıkanan nesildir. Yıkandıktan sonra soba arkasında hem kuruyan hem ısınan nesildir. Ertesi gün yeni bir okul haftasına başlayacak olan nesildir. Isınırken öte yandan annenin önlüğünü ütülediği nesildir. Sobanın içinden gelen portakal kabuklarının kokusunu içine çeken nesildir.
Ve tüm bunları özleyen, mutlu olmak için gökten üç elma düşmesini beklemeyen nesildir.
ayni zamanda gece uyurken sobadan tavana yansiyan alev isigini degisik yaratiklara benzetip hayaller kurarak uyuya kalmis nesildir.
tesekkurler makina.
dalan sabunu çok iyi taniyan nesildir. uc bas sabun demenin anlamini da iyi bilirler. ayrica yasadiklari yillar banyo gününün pazar günü oldugu masum yillardi.
fakirdir.
leğen de yıkanmak nedir ? çamaşır olsa neyse biraz daha az fakir olurdunuz jakuzi varken onlarda nedir öyle.
kar yağınca leğende kayan insan hayatına yıldız kaymış be insan bir kayak tatiline gider.
(bkz: işte bunlar hep ağız kokusu).