" başımda deli sevdalar,yüreğimde yar
gözlerim bir mihenktaşı aynalar kadar
dallarımı kırdılar da susar leylim yar
korkarım uzaktır yollar gençliğim kadar
tutuştu kanım ilk önce hoşçakal gülüm deyince
hata neydi böyle sence; belki uzaklar
ölürüm bir tek sebeple unuttum artık derse
hançer gerekmez ki bize; benim sevdam var..
saçlarımda yıldızlar yüreğimde yar
seviyorum dağlar kadar fakat bilmez yar
dallarımı kırdılar da susar leylim yar
korkarım uzaktır yollar gençliğim kadar
tutuştu kanım ilk önce hoşçakal gülüm deyince
hata neydi böyle sence; belki uzaklar
ölürüm bir tek sebeple unuttum artık derse
hançer gerekmez ki bize;
benim sevdam var .."
bir hoşçakal' ı bile çok gördüyse sevdiğiniz, hata neydi diye sorduğunuzda "hata sendin" dediyse, ölmek için "unuttum" demesini beklemezsiniz, diri diri girersiniz kara toprağın bağrına.
aradan günler, haftalar, aylar, yıllar geçer bu sefer siz "unuttum" dersiniz, bir anda bu şarkı çıkar karşınıza ve gecenin bir yarısı için için ağlarsınız... gözyaşlarınızla söndürmeye çalışırsınız, yıllar sonra tekrardan tutuşan kanınızı.