Sabahattin Ali şiiridir. Sabahattin Ali'nin "Ses" adlı hikayesinde geçer. Hikayenin kahramanının söylediği Türküdür. Sabahattin Ali'nin yazdığı şekliyle şöyledir: (Şarkı yapılırken ufak tefek bazı değişiklikler yapılmış.)
Aldım sazı çıktım gurbet görmeye,
Dönüp yâre geldim yüzüm sürmeye,
Ne lüzum var şuna, buna sormaya,
Senden ayrı ne hal oldum, gör beni.
Ayın şavkı vurur sazım üstüne,
Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne,
Gel ey hilal kaşlım, dizim üstüne,
Ay bir yandan, sen bir yandan sar beni.
Sekiz yıldır uğramadım yurduma,
Dert ortağı aramadım derdime,
Geleceksen bir gün düşüp ardıma,
Kula değil, yüreğine sor beni.
(1937)
Görüldüğü gibi şarkıya adını da veren "Leylim ley" ifadesi Zülfü Livaneli tarafından eklenmiştir. ikinci kıta besteye alınmamış; Son kıtadaki "Sekiz yıl" ifadesi, "yedi yıl" olarak değiştirilmiştir.
Güzel bir türküdür. Herkes ibrahim tatlıses ya da zülfü livaneliden dinlesede ben bu arkadaştan seviyorum bu türküyü. Adını sanını bilmem, zaten yazmamışlarda ama gerçekten o duyguyu veriyor. https://youtu.be/gALsXamUgP0
Sabahattin Ali bu şiiri nasıl bir ruh haliyle yazdıysa her kelime özenle seçilmiş. Belli ki elden değil yürekten dökülmüş sözler. Amma Zülfü Livaneli’nin de bestesi Harika, ibrahim Tatlıses’in “mavi mavi” kasetinde söylediği biçimi ise enfestir.
“Gel ey Hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni”
15-16 yaşındayken evdeki eski kasetleri karıştırırken bulmuştum: mavi mavi albümü... 1988 model eski lada niva'da zeytinliğe giderken sabah ayazında başa sarıp sarıp dinlerdim. kalorifer değil bu şarkı ısıtırdı içimi.
sabahattin ali kaleme kan damlatmış, zülfü livaneli notalara hayat vermiş, ibrahim de ciğerden söylemiş.
Sözleri Sabahattin ali'ye ait harika bir şiirdir. Zülfü Livaneli sayesinde ise ete kemiğe bürünmüştür. Ama bana kalırsa en güzel yorum 1985 yılına ait mavi mavi kasetinde ibrahim tatlıses'e aittir.
"Gel ey hilal kaşlım dizim üstüne
Ay bir yandan sen bir yandan sar beni"
trakya'lıların düğününe gittiğimizde bizden "leylim ley" çalmamızı isterler ve ağırdan başlayarak halay çekerler. biz de hayret ettik ama böyle bir durum var. sonra tekno tempolu "kasap havası" na bağlarız.
Ahmet Arif' ten Leyla Erbil'e mektuplar kitabının adıdır güzel bir türkü olmanın yanında. Nasılsa öyle yazmış Ahmet Arif hasta kimi zaman kimi zaman beş kuruşsuzluktan dertli ama hep seven.