Mecnunun Leylaya olan aşkını herkes bilir. Bu aşk geçmişte olduğu gibi, bugün de dillere destandır.
Onların hikayesi nesilden nesile intikal etmektedir.
Herkes Leylanın güzelliğinden bahsettiği için bir gün zamanın sultanı, Mecnunu sımsıkı pençesine alan bu güzelliği görmek ister. Leylayı bulup, huzuruna getirmelerini emreder ve emri yerine getirilir. Sultan Leylaya şöyle sorar: Mecnunun, kendisi yüzünden çöl ve dağları dolaştığı Leyla sen misin? Kim bilir ne büyük bir güzelliğin olmamasının yanı sıra, senin herhangi bir kadından da farkın yok. O halde, nasıl oluyor da Mecnun sana bu kadar aşk duygusu besliyor?
Leyla, hiç tereddüt etmeden şu cevabı verir: Rica ederim, susun. Benim güzelliğimi görebilmek için Mecnunun gözlerine sahip olmalısınız ve bana onlar ile bakmalısınız.
Leylanın bu sözlerinden sonra, sultan hiç birşey söyleyemez. Susar, çünkü güzellik, ona bakan gözlerde gizlidir.
Leylaya karşı aşk dolu bakışın sırrının çözülmesi için, onun güzelliğini Mecnunun gözleriyle seyretmek gerekir.