yıllardan beri sebebiyle laik kemalist grup başkanı olarak seçimlere giren leyla onay ile düşmanlığını, negatif tutumlarını yıllardan beri değiştirmeyen istanbul tabip odası tarafından sistemli uğraşılmaktadır. soruşturma açıldı diye internette yalan haber yapan istanbul tabib odasının bazı kişilerine karşı açılan
istanbul asliye hukuk mahkemesinin 2008/360 sayılı dosya ile 2000tl tazminat kazanılmıştır. bu para kızlarımızın okuması için bağışlanmıştır.
istanbul tabib odasının doktor leyla onay'ı soruşturma yetkileri yoktur. çünkü o odaya bağlı değildir. hiçbir şekilde o odaya bağlı olmayacaktır. üstelik doktor leyla onay tarafından aleyhlerine açılmış 4 dava vardır. bunların bir kısmını kitabında belirtmiştir.
şuana kadar bir soruşturma olmamıştır. soruşturma mevcutsa bunu sağlık bakanlığı yapabilir. bir hastaya ömür biçilmez, bilakis hastaya moral verilir. bir günü kalan bir hastaya bile öleceği söylenmek. bu dokturluğa değil insanlığa bile sığmaz. bunu doktor leyla onay herkesten iyi bilmektedir. ama doktor leyla onay'a canlı yayında kurulan tezgah ile reyting uğruna bir bilim insanı olan doktor leyla onay töhmet altında bırakılmıştır. bunu yapanlar cezalarını eninde sonunda çekecektir. doktor leyla onay'a canlı yayında kurulan tezgahı fırsat bilerek laik, kemalist ve türkiye aşığı leyla onay'a yüklenmek isteyen türk tabip odası mahkeme tarafından gereken cevabı almıştır.
tek derdi ülkesine, vatanına faydalı olmak olan bir bilim insanının bu gibi tuzaklara düşürülerek, bu gibi tezgahların içindeymiş gibi gösterilmesi acı veridir. leyla onay gibi bilim insanlarının vakti çok değerlidir. hem beyin göçünden şikayet ediyoruz. hem de reyting uğruna, siyasi rant uğruna leyla onay gibi bilim insanlarına hak etmediği üzüntüler yaşatıyoruz. leyla onay gibi bir bilim insanı çalışmalarına yurt dışında da devam edebilirdi. ama o kendisine yapılan bu kadar karalama ve yüklenmeye rağmen ülkesinde kalmayı tercih etti. istanbul tabibler odasındaki ve o programı sunanlar şimdi sıcak evlerinde otururken leyla onay kimbilir hangi doğu ilinde karış karış dolaşarak vatandaşına sağlık götürüyor.
leyla onay gibi doktorlarımız olduğu sürece bu ülkeden ümit kesilmez. yeterki leyla onay gibi bilim insanlarımıza gereken saygıyı gösterebilelim. hiç zor değil.
---
tekzip ve düzeltme metnidir. gerçekler anlaşılmıştır, dr. leyla onay'dan özür diliyoruz.
"Müvekkilemiz Dr. Leyla Onay, Kanal D Televizyonu'nda 15.10.2007 ve 16.10.2007 tarihlerinde yayınlanan "Dobra Dobra" programında sağlıklı beslenme ve obezite konusunda mülakat için davet edilmiştir.
Müvekkilemiz program için kanala gittiğinde, programın sunucuları ve yönetmeni tarafından hal ve hatır sorma sırasındaki sohbet esnasında ekranda Emral Avşar Hanımefendi'nin görüntüsü çıkınca müvekkil de daha evvel bu hanımın her iki akciğerinden de ağır derecede kanser hastası olduğunu evvelce duymuş olduğundan bunu hatırlayarak "tecrübelerime göre bu hanım kısa bir süre sonra aramızda olmayacak" sözlerini saf etmiştir.
Bilahare stüdyoya gelen program sunucusu Pakize Suda "yayında mıyız" demiş, diğer sunucu Müge Anlı'nın da "yayındayız" demesi üzerine bu sohbet konuşmalarının yayınlandığını anlamış ve çok üzülmüştür.
Program çekimi sırasında müvekkil hiçbir şekilde uyarılmadan ve ondan habersiz olarak canlı yayına başlandığını bilahare anladığımız programda bir hekimin, hele de uzun yılların tecrübesine sahip bir doktor olan müvekkilenin Emral Avşar'ın sağlığı hakkında yorum yaparak ona ömür biçme gibi aklına bile getirmesi sözkonusu olmayacak sözleri sarf etmesi aklın ve mantığın kabul edebileceği bir şey değildir.
Müvekkil, dolaylı yoldan ve istemeden Emral Avşar'ın üzülmesine sebebiyet verdiği için durumu izah etmek maksadıyla evine ziyarete gitmiş ve keyfiyeti kendisine anlatmıştır. Ancak, müvekkil bu sözleri sohbet amaçlı olarak ve yayın henüz başlamadan evvel, iyiniyetle söylemiş olduğu halde ve bunu da defalarca ve ısrarla belirtmesine rağmen, sorumlu müdürü olduğunuz gazetenizin 16-17 Ekim 2007 tarihlerinde yayımlanan nüshalarında bu konuşma sanki hastanın yüzüne karşı yapılmış gibi yansıtılarak "hastaya ömür biçti. bu nasıl doktorluk v.b." ifadelerle müvekkil toplum huzurunda küçük düşürülmüştür.
Üstelik, müvekkilimize olan husumetleri dolayısıyla, halen aleyhindeki iki dava devam etmekte olan istanbul Tabip Odası Başkanı Gencay Gürsoy ve bir Tabip Odası mensubu doktor hanımın bu olayı fırsat bilerek, intikam almak maksadıyla müvekkilin aleyhinde gerçekle hiç ilgisi olmayan beyanatları da gerçekliği konusunda hiçbir araştırma yapılmaksızın gazetenizin aynı nüshalarında yayınlanmıştır. Bu kişiler hakkında ayrıca yasal yollara başvurulacaktır.
Müvekkilin, Emral Avşar'ı ziyaret etmesi de gazetenizdeki yayınlarda "özür diledi" şeklinde gerçeğe aykırı olarak yansıtılmış olup, müvekkil özür dilememiş, sadece durumu izaha çalışmıştır. Basın özgürlüğünün kişilerin onurlarıyla oynanmasını asla mazur göstermeyeceği ve gazetecilik mesleğinin toplumu doğru bilgilendirmek maksadıyla sürdürülmesi gerekeceği ilkeleri çerçevesinde, Basın Kanunu'nun 14. maddesi gereğince düzeltme ve cevap hakkımızın kullanılmasına matufen işbu tekzip metninin gazetenizin tekzip konusu yayınlarının yayımlandığı sütunda, aynı puntolarla ve aynı müddette yayımlanmak üzere işbu tekzip metnini göndermek yasal zorunluluğu hasıl olmuştur. Keyfiyet kamuoyuna saygıyla duyurulur."