son bölüm de uyuyan leylanın rüyasına inception misali girip bilinç altını tedavi edecektir,dede ile mecnun. ve hatırladığım kadarı ile şu mealde bir diyalog, bir çok dialog gibi elbet, ama daha ziyade güldürmüştür beni. semih kaplanoğlu üstada saygılarla...
mecnun:"dede uyuyamıyorum ya... bi süt hazırlasan bana."
dede sütü getirir. mecnun:"bal da koydun di mi dede?"
dede:"evet hatta yumurta da koydum,üçleme yaptım evlat."
insanlık namına, dünyaya elle tutulur herhangi birşey bırakmadan kumları ısıra ısıra aşkından ölmüş bir aşıktır. ama ferhat öylemi? adam sevdiceği için dağ falan delip köyüne su getirmiş. işte aşk budur. mecnunun aşkı kumlara akar...
çarşamba akşamlarının iç bayıltıcı dizisi muhteşem yüzyıl ardından insanın içini açan orjinal espirilerle dolu, yeni bölümü sabırsızlıkla beklenilen, hiç bitmesi istenilmeyen dizisi.
mecnunun kendini ve erkeklik gururunu hiçe sayarak bir karı peşinde yıllarca koştuğunu biliyoruz. peki 'eyy mecnun çöller aştın, aşkın için savaştın, karıya ulaştın değdimi çektiğin çileye' demezler mi adama?
benden tavsiye:
seveceksen mecnun gibi sevip vurma kendini çöllere.
seveceksen ferhat gibi sev, git dağı del, su getir köyüne. aşkın bi boka yarasın!!!
bugünkü bölümünde 127 saat filmine gönderme yapmış dizidir. mükemmeldir, candır, böyle devam etsindir.
not: bu arada ezgi asaroğlu' nun oyunculuğu eleştirip duruluyor. komedi dizisinde başrolde oynayan bir kız için çok da iyi oynuyordur. itici değildir en azından.