hakkın rahmetine kavuşmuş olan "içimizdeki" ermeni.
pek çok türkten daha türk, kendine "vatansever" diyen pek çok çomardan daha vatansever bir vatan evladını daha uçmağa uğurladık.
türk milleti başın sağolsun.
özellikle yahudilere karşı çok sert bir duruşu vardır. pearl harbor'dan hiroşima'ya isimli eserinde bu duruşu açıkça görülebilir.
Kendisi bu milletin çocuğudur, allah uzun ömür versin.
"Zira, Hz. Peygamberimiz, Muhammed Mustafa (s.a.v.) Efendimizin mukaddes Hadis-i Şerifleri, "Konstantiniyye"i işaret buyurmuştur. istanbul'u değil.
Dolayısıyle, naçiz eserimize yukarıda kayda geçtiğimiz adı koymamız, en münasip ve en doğru seçim olduğunu gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz."
ne olursa olsun ermeni katolik ve ermeni protestanları kırmıştır. kendi ifadesi açıktır; "onları cemaatimde görmek istemiyorum." ermeniliğin yolu lusavoriçaganlıktan geçmez. kimse inandığı şeyden dolayı cemaatten aforoz edilmemelidir. üstelik bu hristiyanlıktan bihaber birine hiç kalmamıştır.
islam peygamberinden bahsederken "peygamberimiz" sıfatını kullanmayan ancak, sırf ruhani değeri olan bir şahıstan bahsettiği için ve türk ve osmanlı geleneklerine bağlı oldugu için "hazreti" sıfatını kullanan araştırmacı yazardır. kendisini türkiye ermenisi değil ermeni türk'ü olarak görür. çoğu görüşü akla yatmaktadır. ermeni cemaati içindeki katolik ve protestanları yok saymaz. ancak nasıl oluştukları üzerine kafa yorar. zira katoliklik mezhebi avrupa kökenliyken ermeniler hristiyan cografyasının en dogusundaki halktır. ve tarih boyunca da ermeniler lusavoricagan mezhebindendir. ta ki fransız ve amerikalı misyonerler gelip ermeniler içinde katolik ve protestan cemaatler yaratana kadar. levon panos sadece bu olayların tarihi boyutunu inceler yani.
hem çok dindar hristiyan olduğunu belirtip, hem de islam peygamberinden bahsederken müslümanların bile kullanmadığı ifadeler kullanabilen çok ilginç bir insan.
şimdi bir hristiyan islamiyeti veya islamiyetin önderini övemez, sevemez diye bir şey yok tabii. ancak samimi değil. islam peygamberinden bahsederken "peygamberimiz" ifadesini kullanan biri aynı zamanda hristiyan olamaz. bu konuda şüphe yok.
ayrıca ermeni katolik ve ermeni protestanları cemaat içerisinde görmek istemediğini beyan etmişti zamanında. kusura bakma levon dayday, istesen de istemesen de ermeni cemaatinde bu insanlar var. katoliği de, protestanı da ermeni cemaatinin bir parçasıdır. ermeni olmanın tek şartının ermeni apostolik kilisesine bağlı olmak olduğunu sanıyorsan önce kendi çelişkilerine bir bak.
Levon Panos Dabağyan, eskilerin nev-i şahsına münhasır dediği bir kişilik. O, Türk Milletini, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetini seven bir kalem. Dabağyan, adından anlaşılacağı gibi Ermeni kökenli.
Dabağyan, 1933 yılında istanbul'da doğdu. Levon Panos Dabağyan, ailesini şöyle tanıtıyor; "Krikor ve Siranuş adında Ermeni asıllı bir ailenin evladı olarak 11 Kasım 1933'de istanbul'un Aksaray-Yenikapı semtinde, devlet adamı Harutyun Amira Bezciyan'ın meşhur yalısında dünyaya geldim. Baba tarafım Van vilayetinden Kastamonu'nun Kadınsaray Köyü'ne yerleşmiş bir sülaleye (Karacıyanlar), ana tarafı ise Erzurum ve Van dolaylarından istanbul'a takriben bir asır evvel göçüp Yenikapı semtine yerleşen Dabağyan'lardır. Ailevi bir sebepten dolayı Dabağyan soyadını alan Krikor Efendi, evlatlarına da aynı soyadını vermiştir." Dabağyan ailesi; Ermeni mezhebi olan Lusavoriçağan mezhebindendir.
O bir milliyetçidir.
Dabağyan'ın bir başka yönü de CKMP'den MHP'ye uzanan hareket içinde görev alan bir milliyetçi olması. 1969 seçimlerinde Dündar Taşer'le birlikte MHP istanbul milletvekili adayı olur. MHP'nin parti ampleminin seçilmesi sırasında " biz islam milletiyiz hilal isteriz " diye üç hilalden yana görüş bildirir.
1967'de C.K.M.P'ye girmiştir. 1970'li yıllarda, MHP Genel Başkanı Alparslan Türkeş'in isteğiyle Ortadoğu gazetesinde yazı yazmıştır. Levon Panos Dabağyan'ın, Yeni istanbul, Babıali'de Sabah, Bugün, Hakikat, Yeşil Belde ve Tercüman gazetelerinde makale ve tefrikaları yayınlanmıştır. Dabağyan'ın 12 Eylül öncesinde Hergün gazetesinde ve Türk Edebiyatı gibi kültür ve sanat dergilerde de yazıları yayınlanmıştır.
11 kasım 1933'te istanbul'da doğan ermeni yazardır. yeni istanbul, son havadis, yeni gazete, hakikat, yeşil belde gibi gazetelerde çalışmıştır. halen önce vatan gazetesi kadrosundadır. kendisini osmanlı ermenisi dolayısıyla türkiye ermenisi olarak tanımlayan yazardır aynı zamanda. sözde ermeni soykırımının emperyalist devletler tarafından ortaya atılan bir yalan olduğunu, bunun amacının ermenilerle türkleri birbirlerine düşman edilerek bundan çıkar sağlanılmaya çalışıldığını çıktığı her yerde söylemektedir. ermenistan'ın ve ermenilerin geleceğinin ortaya atılan bu yalanla tehlikede olduğunu da her fırsatta belirtir. türkiye ermenisi olmaktan da gurur duyar ayrıca. dabağyan, bir yazısında türkiye’deki ermeniler’i anlatırken, “bütün ermenileri düşman görmek tamamen yanlıştır ve de haksızlığın ta kendisidir. zira, türk vatanını en az bizler kadar seven ve dış ülkelere giden türk insanına adeta kardeş gibi davranarak onları başı üstünde ağırlayan nice ermeni mevcuttur” diyor.
ermeni meselesinin özünü dabağyan’ın ağzından dinliyoruz: “ermeni ve türk masonları türk tarihini, osmanlı ermenilerini tanıtmak istemezler. bunu tanımayınca ermeni gençler, taşnak partisini tanıyor.” ermeni cemaatının türkiye’deki durumunu anlatıyor: “buradaki ermeni’nin türk düşmanlığı ile bir alakası yoktur.” ermeni meselesini protesto etmek için taksim’de kendini yakan türk dostu ermeni’yi hatırlatıyor. milli mücadele sırasında anadolu’ya silah sevk eden ve bilahare afyon milletvekili seçilen berc keresteciyan’dan osman gazi’ye uzanıyor: “osman gazi nur içinde yatsın. ermeni kullarımı içinize alın, yoksa bizans bunları bitirir. ermeni piskoposluğu bursa’dadır. istanbul’un fethinden sonra patriklik olur.” dabağyan, ermeni meselesinin çözümsüz olduğuna inanmıyor “bir ölüme çare yok, anlatacağız.”
sadece bir ülke için değil, umum cihan için tarih en güvenilir rehberdir.
yeter ki, dürüst yazılmış olsun.
sultan ikinci abdulhamit'e cennet mekan hakan diyecek kadar hayrandır. ermeni olaylarına bakış açısı abd ve fransa ermenilerinden çok farklıdır. türkler soykırım yaptı demez mesela; ama türkler bu konuda suçsuzdur ermeniler suçludur da demez. o dönemin iktidar partisi ittihat ve terakki parti'sini yerden yere vurur ve 1915 yılında yapılan tehcirin dönemim şartlarıyla adeta hazırlanmış bir kıyım olduğunu iddia eder * aslında haklıdır da.
efsanelesmek adına hrant dink'in eline su dokemeyecek olan yazardır. mesela bu yazarı yarın bir gün psikopat bir eleman gelip öldürse bu adam asla kahraman olmayacaktır. ayrıca avrupa ayağa kalkmayacaktır, hatta mutlu bile olacaktır. çünkü bu yazar (bkz: en sevdiğimiz) türkleri seven destekleyen açıklamalarıyla tanınmaktadır.
aynı zamanda ermenilere soykırım yapıldığı iddasına kendisi "onlar bizlere silahlarla saldırıken biz onlara çiçek mi atacaktık. fransadaki ermeniyemi, ermenistandaki ermeniyemi düştü benim hakkımı savunmak. bizler ermeni türküz, osmanlı kültürüyle yetiştik, türkiye ermenisi dedikleri şey bizim ülkemizi bölmeye yöneliktir. anadoludaki ermeni fransadakindende, ermenistandakindende farklıdır. bizler türkiye ermenisi değil ermeni türküz..." diyerek şiddetle tepki göstermiş yüce kişiliktir.
türkiye cumhuriyeti vatandaşı olan ermeni tarihçi.geçtiğimiz hafta ceviz kabuğuprogramına konuk olmuş ve dikkat çekici laflar etmiştir.keşke her ermeni bunun gibi olsa dedirtmiştir.