Film türkiye ile benzer yapısı itibariyle rusya'nın hantal ve çarpık hukuk sistemini rüşvetçi belediye başkanı karakteri ile işlerken ihale, dini ticarete malzeme yapma gibi bugünkü türkiye'nin güncel sıkıntılarına da ister istemez gözümüzün önüne seriyor. bakan ve milletvekillerinin işi bağlamak için inançları kullanması , sabıkalı belediye başkanının cipe binecekken iş yapacağı firma sahibine olumlu referans vermek adına " ailem nerde ailem, hadi binin arabaya, çok soğuk" diyerek ideal politikacı, iyi bir baba figürü çizmesi, papazdan adil olmayan fikirler alması, duvardaki putin çerçevesi, seçimi kaybederesem neler olacağını biliyorsunuz diyerek ekibini pis işlere motive etmesi, avukatı dövdürmesi, papazla dünyevi işler çevirirken dini kullanmaları, adamın arazisini baskıyla ucuza kapatıp elinden almaları, talimatla çalışan savcılar, düzmece mahkeme kararları vs. vs sağlam bir rus filmi, Bayağı bizden de bir film ayrıca.
konusu günümüz rusyasında geçen ve rusya dinamiklerini epeyce yansıtan bir film olmakla birlikte, hikayesinde pek çok evrensel unsurlar da barındıran; izlenesi, başarılı bir çalışma.
avukat rolündeki abinin tipi biraz ivan drago'yu andırıyor bu arada.
--spoiler--
mahkemede tutanakların ve kararın jet hızıyla ve makine gibi duygusuzca okunması, ama fiiliyatta adaletin yavaş işlemesi ve istismar edilmesi filmin en bomba detaylarından biri.
--spoiler--
oyle bir fildir ki izleyeli 2-3 ay oldu hala etkisinden cikamadim. kolya karekteri siradan insani o kadar iyi anlatir ki rus sinemasinin ana temasi olan insanin siradanligini cok iyi bir sekilde anlatmistir. insani sorgulatir filmin sonunda uzun uzun dusunursunuz. kis uykusuyla yaristi ve odulu ona kaptirdi bence hicbir sekilde haketmedi. siyasi bir yonu oldugundan dolayi putin ve oligarklarinin tepkisini cekmemek icin bence odul verilmedi. tarkovski filmleri bile beni bu film kadar etkilememistir.
Arafta sıkışıp kalmış öldürülmesi imkansıza yakın olan yaratıklardır. Castiel'in arafta kalan ruhları kullanarak kendini daha güçlü hale getirmek istemesi sebebiyle araftan kurtulup dünyaya ulaşmayı başarmışlardır.
Diziyi izlerken "eeh yeter, şunları öldürmenin bi yolunu bulun" demeniz muhtemel.
Leviathan Tevrat'ta gecen bir canavar, Thomas Hobbes devlet icin bu metaforu kullaniyor Bireyler egemenliklerini "Canavar"a devrederek basta yasama olmak uzere haklarini garanti altina almislardir Canavar bireyleri birbirlerinden ve dis dusmanlarindan koruyacaktir. Bugun ulkemizde Çözüm Süreci ayagina Canavar'in refleksleri sokulmektedir. Ulkenin bir kismini Somali'ye cevirmek demokrasi degildir. Erdogan mi daha buyuk tehdit PKK mi sorusu o yuzden onemlidir. Erdogan hukumet sorunudur, PKK devlet sorunudur Erdogan ambulansin pesine takilan araba gibidir. Sistemin aciklarini kendi ideolojisine ve sahsi lehine kullanir Alkol meselesini alalim..Anayasa'da devlet gencleri alkolden korur maddesini Erdogan istismar eder. Imam Hatipler Siyasal Islam'in arka bahcesidir dogru...ama Imam Hatipleri ve Diyanet'i Kemalistler kurdu. Erdogan ya da Erbakan degil. Ya da basin ozgurlugu meselesi. Devlet ekonomide bu kadar baskin olursa birisi medya gucuyle ihale almaya kalkar. Bu yanlis olsa da dogaldir. PKK ise "Canavar"in "Canavarligini tanimamaktadir. Bugun Cizre'yi Somali yapan mantik yarin Istanbul'u da Somali yapar. Bugun Dogu'ya mecburi goreve gitmek istemeyen insanların derdi "Canavar"ın kendisinden bekleneni yapmamasidir PKK neden silah kullaniyor sorusunun en guzel cevabini zamaninda Mustafa Kemal vermistir Egemenlik kimseye ilim icabidir diye müzakereyle, münakaşa ile verilemez. Egemenlik kuvvetle, kudretle ve zorla alınır O yuzden en ultra-liberal bile hukuk ve guvenligi ozellestirelim demez. Bunu dedigin anda ortaya cikan Somali'dir, kaostur, anarsidir.
Elena lyedova ve Aleksey Serebryakov'un harika oyunculuklarıyla güzelliğine güzellik katan bir Andrey Zvyagintsev filmi.
--spoiler--
Film'de verilen mesaj açık ve net. Devlete istediğiniz kadar kafa tutun. Kazanan yine devlet olacaktır. Rahibin kolyaya sorduğu şu soru filmin tüm özeti niteliğindedir : Bir olta ile leviathan tutabilir misin ?
--spoiler--
Leviathan ı okuduğumda da üniversitede derslerde de hep gözümde pokemon'daki gyarados canlanıyor gözümde. Her önüne geleni yok eden su canavarına ne kadar uyuyor bu pokemon amk.
incil'de geçen canavardır. ilginçtir ki thomas hobbes'un felsefesinin temel taşıdır ve ölümlü tanrıdır. tanrıyı temellendiremeden, hatta çelişkileri dolayısıyla eleştiri yağmuruna tutulurken, devleti tanrısallaştırmaya kalkmıştır. komik olan, bunu beceremeyişini eleştirmemiş kimse, sadece devletin gerekliliğine olan güçlü ve sadık inancımızdan dolayı da leviathan'ı baş tacı etmişiz. rezalet.
ama bürokratik korkularım var. çok hem de. bir vatandaş olarak yapacağım herhangi bir hata sonucu başıma gelecek sorunlardan korkuyorum. vergilerimi düzenli ödemem, sigortamın olması, ailem ölürse kayamın olmasından emin olmak zorunda olmam ve buna benzer birçok şey beni ürkütüyor. teknolojinin gelişmesi yüzünden kanunsuzluk yapmanın ortaya çıkması daha kolay ve kameralar tarafından izlenme benim doğallığıma sekte vuruyor. korkuyorum farkında olmadan sınırı aşmaktan.
thomas hobbes'un sunduğu argümanlarla siyaset felsefesini çağının çok ötesinde bir rasyonellikle ele aldığı önemli bir eseridir. bazı kitapların yazıldığı tarihler insana mantığın ve düşüncenin tarihten ve modernizmden bağımsız tamamen insanın kendi gelişimi ve düşünce sistemiyle alakalı olduğunu farkettiriyor. ilk defa 1651 yılında yayınlanmış olan leviathan da kesinlikle bu tür kitaplardan biri.