evrende olacak herşeyin önceden bilinip kayda alınması olayıdır.
KAOS : mekaniği ölçülemeyen, bir sonraki adımının nereye gideceği hesaplanamayan topyekun hareketlerdir. yüz km. hızla düzgün doğrusal hareket yapan bir cismin bir saat sonra nerede olacağını kesin olarak herkes bilir. çünkü hesap yöntemi çözülmüştür.
levh-i mahfuz, bizim kaotik olarak algıladığımız evrendeki tüm hareketlerin çözümlemesini tanrının biliyor olması ve gideceği yeri de tespit etmesi demektir.
ve an itibarıyla bir an sonraki durumun ne olacağı da tanrı tarafından bilinir.
bu bilinirlik içindeki insanın rolü, kendini tanıması olayıdır. zamanı ışık hızına endeksleyip sardırdığınızda herşeyin zaten olup bittiği sonucuna varırsınız. insanın dünyadaki rolü gerçekte ne olduğunu ispatlamasıdır. herşeye rağmen insana kendini düzeltmesi için bir şans da verilmiştir. asıl mucize budur. düşünüp de anlayabilene.
Levh-i Mahfuz Allah'ın ilmidir. Yani geçmiş ve gelecekte yaşanacak herşeyi programlamasıdır.
Küçük bir âlem olan insanın hafızası, büyük âlemdeki levh-i mahfuza işaret eder. Keza ağaçların meyveleri, meyvelerin çekirdekleri, tohumları, hayvanların nutfe ve yumurtaları Levh-i Mahfuza birer işarettirler.
“Nasıl küçük küçük cüzdanlar, büyük bir kütüğün vücudunu ihsas eder ve küçük küçük senedler, bir defter-i kebirin bulunduğunu iş'ar eder ve küçük kesretli tereşşuhatlar, büyük bir su menbaını işmam eder. Aynen öyle de: Küçük küçük cüzdanlar hükmünde; hem birer küçük levh-i mahfuz manasında; hem büyük levh-i mahfuzu yazan kalemden tereşşuh eden küçük küçük noktalar suretinde olan benî beşerin kuvve-i hâfızaları, ağaçların meyveleri, meyvelerin çekirdekleri, tohumları; elbette bir hâfıza-i kübrayı, bir defter-i ekberi, bir levh-i mahfuz-u azamı ihsas eder, iş'ar eder ve isbat eder, belki keskin akıllara gösterir.” (Sözler.53)