2 dakikalık mesafede oturduğum yer. gayet nezih bir yer. türkiye'nin en büyük avmleri var ne yazık ki. istanbulun merkez noktalarının ortasında bulunmakta. ulaşımı çok kolay olduğu için kira fiyatları uçuktur.
kalabalık bu ilçemizin en önemli özelliği malatya'dan büyük göç almasıdır. evet göç eden malatyalılar bir zamanlar boş arazi olan levent'e yerleşmişler ve osmanlıya en çok levent veren malatya bu ünvanını da istanbul'da bir semt yapmıştır.
üniversite mezun oranı %25 ve bu oranında büyük bölümü aöf olan levent, eğitim kalitesinde bayburt ile yarışmaktadır.
komşu ilçeleri şişli ve kasımpaşadır. kuzeyde marmara denizine sahilleri vardır.
ayrıca kasımpaşaya yakın olduğu için son seçimde sandıktan akp %83,5 çıkmıştır.
semtin en önemli geçim kaynağı kayısıdır. kurutup kurutup satılmaktadır.
en önemli alıcıları yabancı ve yerli turistlerdir.
1993 te kurulan leventpaşa spor klübü halen beyaz ligde mücadele etmektedir.
Şu anda sisten dolayı göz gözü görmeyen semt. Resmen Stephen King'in The Mist hikayesi gibi, sokaktan araba da geçmiyor, birazdan uzun siyah kıllı bacaklı yaratıklar görünecek binaların arkasından doğru.
istanbul'daki levent mahallesinin adı, zamanında o civarların zamanın kaptan-ı derya'sına verilmesi akabinde o civarları kaptan'ın levent'lerinin yerleşmesinden gelmektedir.
1951 yılına ait haberlerde yeni inşa edilen levent mahallesi ile ilgili halkın projeyi yapanlara ''şehir içi dururken dağ başında mahalle kurmanın ne anlamı var'' diye kızdığı ve paraları çar çur ettiler dediği semt.
Sadece Büyükdere caddesine bakan hattını bilenlerin gökdelen ve trafikten ibaret sandığı ancak iç taraflarında yaşayanlar için trafiksiz sokaklar, yemyeşil, ağaçlar arasında az katlı evler ve ilkbaharda bahçede ağaçkakan görme ihtimali anlamına gelen semt. Sanılanın aksine yaşayanların çoğu trilyoner değil 40 sene önce fiyatlar ucuzken ev almış ve halen aynı evde yaşayan orta halli insanlardır. Son 10 yılda taşınanlar gerçekten zengindir. Çocukluğunuz burada geçtiyse muhtemelen tüm meyveleri dalından yemişsinizdir.