2012 londra olimpiyatları'nda yüzme müsabakalarını anlatan spiker. öyle bir anlatışı var ki ekrana bakmasanız televizyonda at yarışı var sanırsınız. anlatım keyif veriyor mu? tabiki de.
13 haziran 2012 hollanda almanya maçında hikmet karaman'ın "kayt" şeklinde telaffuzu sonucunda "hocam 100 kişiye sorduk köyt olacak o köyt" diyerek inatla yanlışı özendirmeye çalışmaktadır.nedir bu inat anlamadım.kayt lan işte kendi ağzıyla söylüyor adam.daha ne kasıyorsunuz artistlik yapacağız diye.
john terry'ye de terry hanri diyerek nostalji yaşatsa da oyundan çıkan oyuncu hala oyundaymış gibi anlatsa da yardımcı hakem bayrağını salladı demek yerine bayrağa çırpıntı hareketi verdi diyerek ne kadar bilimsel bir insan olduğunu ortaya koymuştur.
galiba biraz önce fransa ingiltere maçında ingiliz bir oyuncuyu tanıtırken, james milner olması lazım, 27 kez milli temasta bulundu dedi. futbol terminolojisine milli temas olayını katmış oldu. tebrikler.
''kırmızısı yanıyor bayrağımdan kanımdan, sarısında pırıltı atamın saçlarından, öyle bağdaşmışlarki canım kanım yanyana , sarı kırmızım benim her şeyim feda sana saol galatasaray bir kez daha saol'' uefa zaferinin ardından söyleyişi.
ooijer için bugün söyledikleriyle yarmış spikerdir.
''hollanda bu golü yeseydi ooijer hollanda'ya bir daha dönemezdi'' (sözgelimi pozisyonda ooijer 2.kritik hatasını yapmıştı - ki ilki zaten gol olmuştu.)
ömer üründül e 'ömer abi' demeyen yegane trt spikeri sanırsam. büyük bir tabuyu yıkma yolunda attığı adımları gönülden destekliyorum. (bkz: sen ne diyorsun ömer)
2010 dünya kupası trt fiyaskosunda (tek kelime ile fiyaskodur. maçları sadece düdükten düdüğe ver, maçın ruhuna dahil olan ve mutlak izlenmesi gereken maç sonrası kısımların içine beşyüz tane reklamla et, yataktan yeni kalkmışçasına ruhsuz spiker ve yorumcularla vuvuzela sesine dahi rahmet okut..vb), çöplükte açan gül gibi dikkatleri çeken spor spikeridir.
klasik trt (şimdiki trt'yi kastetmiyorum) beyefendiliğinden zerre ödün vermeden hem rahat, hem coşkulu hem esprili maç anlatarak dünya kupası ruhunu bir nebze olsun hissettirebilmiştir.
şu ana kadar her türlü organizasyonu trt'nin vermesi taraftarıydım ama trt artık kalitesizliğine reklam açlığını da ekleyerek çekilmez bir hal almıştır.
levent özçelik de kalitesine yaraşır bir kanala geçmelidir artık.
edit: hey gidi günler, seksenlerde bir maç esnasında gol sonrası levent özçelik elde mikrofonu ve heybetli bıyıklarıyla sahaya girip sevinen futbolcuları yararak tanju'ya ulaşmış ve neler hissettiğini sormuştu (o dönem olabiliyordu böyle şeyler.