başbakan erdoğan'ın bir mitingde "işsizliğe çare varsa söyleyin" 'talep'i üzerine aşağıdaki haklı çareleri sıralamıştır:
"Yapılacaklar bellidir: iç, dış borç ödemeleri durdurulmalı, bütün kaynaklar yeni yatırım ve sosyal güvenlik hizmetlerine aktarılmalıdır. Özelleştirmeler durdurulmalı, özelleştirilen kurumlar yeniden devletleştirilerek halkın denetimine verilmelidir. işten atmalar yasaklanmalı, çalışma saatleri ücret kesintisi yapılmaksızın düşürülmelidir. Temel tüketim malları ve hizmetlerine yapılan zamlar geri alınmalıdır. işsizlik sigortasından faydalanma koşulları genişletilmeli, işsizlik ve yoksulluk yardımı ihtiyaç duyan herkese yapılmalıdır. işsizlik sigortası fonundaki paraların, patronların ve tekellerin peşkeşine sunulmasına son verilerek, servet vergisi çıkartılmalıdır. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere kamu hizmetleri parasız sunulmalı, birikmiş kredi kartı borçları silinmelidir."
bdp'nin milletvekili değildir asla. bdp'nin de içinde bulunduğu emek, demokrasi ve özgürlük bloğu'nun milletvekilidir, aynı zamanda emep genel başkanıdır.
ahah, kıyamam ya. bu kitlenin zekaları ile kendilerince alay ettiği akp nasıl taşak geçiyor ama bunlarla. hdp'nin çürük noktasını buldular ve ufak bir hamle ile hemen küçük de olsa bir tartışma başlattılar partide. bakanlığı kabul etseydi işçi dostu, harika sosyalist, insanlık savaşçısı, büyük alim levent tüzel (r.a) işçi düşmanı akp'nin kabinesinde diye goygoy çıkaracaktı seçmeni ve aynı ufuk uras gibi kendi küçük çevrelerinde itibarsızlaşacaktı. bakanlığı kabul etmeyince de haliyle partinin kararı ile ters düştü. gb olduğu partisi zaten birkaç on bin oy alıyordu hani ayrılması falan bir etki yapmaz ama akp'nin sinsiliğini ve zekasını görmek bakımından iyi ve güncel bir örnekti kendisi.