son derece korkusuz, cesur, mütevazi ve erdemli bir Galatasaraylıdır.
karadenizlidir ve karadeniz insanına yakışır biçimde mert ve açık Sözlüdür. Yöneticilik yaptığı dönemde etrafındaki boş beleş adamlara dayanamayıp istifa etmiştir.
bir gün kendisini galatasaray başkanı olarak görmek dileğiyle...
dursun başkan gibi gerçek bir galatasaraylıyı itibarsızlaştırmaya çalışan, dursun başkan gibi saygın bir iş adamını ve işini düzgün yapan gerçek reisi kıskanan bir tuhaf galatasaraylı, galatasaray ın sırlarını açığa dökerek ite köpeğe kemik atıyor ayıptır kardeşim, kol kırılır yen içinde kalır, size susmak yakışır, şeytansınız bari dilsiz şeytan olun.
dursun başkan bu ve bunun avanesi ne kadar tetikçi yazar varsa hepsini utandıracak icraatlar yapacaktır.
Güvenilir değil, beyaz tvye çıkıp her şeyi ifşa etmek ne demek, bari git gerçekten sporla ilgili insanlara anlat derdini,eyyamcı daşşakçılara ifşalıyarak abartılmasını sağladı kurnaz, ama güvenilir olmadığı aşikar.
kendi şahsi şovunu yaparak dursun özbek'i kahramanlaştıracak şekilde eleştiriyor. beyaz futbolda da 143zafer'in taşşağını geçti ama kendisi de ondan farksız haberi yok, akıllıyım sanıyor.
olay bu. dursun özbek de bugünkü divanda bunu açıklamak zorunda kaldı. halbuki kamuoyuna düşmüş bu durumu kendilerine saklayarak doğru düzgün hiçbir bok yemedikleri halde kendilerini kahramanlaştıracaklardı hesapta.
dursun özbek'in kendi ifadesiyle galatasaray, uefa'nın hiçbir şampiyonasına katılmadığı halde bile "100 milyon euro" gelir elde ettiğini söyledi.
ünal aysal zamanında da bu takımı negatife götüren şey ne transfer ne de maaş yüküydü. tüm o saçma, gereksiz transferlere rağmen açın bakın özbek dönemi kadar eksi vermedi aysal çünkü maaş yükü 20 milyon euro fazla olsa da avrupa'dan 40 milyon euro'ya yakın gelir elde ediyordu ve şampiyonluktan doğan yayın hakları ve galibiyet primleri de özbek dönemine göre 20-30 milyon euro daha yüksekti. dursun özbek onu da amatör branşlardan, basketboldan keserek dengelemeye çalıştı. tamamen başarısız yani.
peki ne bu galatasaray'ın sorunu?
galatasaray'ın sorunu günü geçmiş, yıllanmış, faizi kendi bedeli aşmış banka borçları arkadaşlar. nazifoğlu'nun kıyameti kopardığı şey bu. ne yapılan transferler ne yıllık maaşlar. galatasaray bir şekilde tüm borçlarını ve faiz yükümlülüklerini ödeyebilse bugün iyi bir kadroyla şampiyonlar liginde grup aşamasını geçtiği anda artı bakiyeyle kapatır. yaniiiiiii, 1 milyar liralık bir sermaye gelsin galatasaray'ı satın alsın, gelecek sene kar etmeye başlar. rok'a selam.
yani nazifoğlu diyor ki, dursun sen yarışmaları, başarıyı bırak, önce bu borcu kapat. zaten sonra bu kulübü senden kat kat iyi yönetecek yönetimler gelir. sen şu rezilliği bi çek. gerisini merak etme diyor. riva paralarıyla eski borçları kapat, faiz yükünden kurtulalım diyor. eskiyi kapatıp yeni kredi çekmesine bile sallıyor.
dursun da salak mıyım lan ben, şebeğe döndürdünüz beni, ben bu yükü çekiyorsam o parayı da kendi prestijimi kurtaracak şekilde harcarım. galatasaray'ın durumu da varsın 5 seneye değilde 15 seneye düzelsin.
çünkü kulüp kazanıyor amk. 25 milyon taraftar, 55bin kişilik stat. içerde dışarda galibiyet başına gelirler, yayın gelirleri. avrupa'ya gitmesen bile içerde şampiyon oldun mu, maaşları da 60miluon euro'da tuttuğun sürece(ki uefanın bize getirdiği sınır) zaten negatife düşmüyorsun, avrupa'ya da giderim, karla da borç ederim diyor dursun başkan.
galatasaray, altın yumurtlayan ama hastalıklı bir kulüp arkadaşlar. tedavi etmek isteyen altın yumurtladığı bilinsin istemiyor. altın yumurtaları satmayı kafaya koyan da hastalıklı olduğu bilinsin istemiyor. arada bir de yumurtalardan biz de iki üç tane kaparız kimse anlamaz diyen orospu çocukları var. neyse.
ne olursa olsun bu sene şampiyon olup seneye de şampiyonlar liginde ilerlememiz gerekiyor. başka yolu yok ve galatasaray'ın da bunu yapacak gücü var. şansımız bol olsun.
