levent kırca komedi yapmıyor, politik ve sosyolojik eleştiri yapıyor. bunu da kolay anlaşılır, basit esprilerle aktarıyor. sen çok yanlış anlamışsın kardeş.
kişinin mizahtan ne anladığına göre değişir.
abartır mizah, yerer, alaycı bir dille anlatır gerçekleri.
gözümüze sokar.
bundan gocunanlar olacaktır.
yarası vardır.
acıyordur, gülmez.
lakin mizah yine görevini yapar, ince ince lafını söyler.
levent kırca da böyledir.
genellikle siyasi ve toplumsal konuları ele alır.
bize ayna tutarak, çoğu zaman güldürür.
ve düşündürür de...
son dönemde takındıgı politik duruştan dolayı, artık klasikleşen saldırılara maruz kalmaktadır.
akp hakkında ki görüşlerini açıkladıgı, 2 yıllık dönemde mi anladınız be kardeşim komik olmadıgını.
90'lardaki tiplemeleriyle bir nesli gerçekten fazlasıyla eğlendirmiş biri için yanlış olan söylem.
ya da şöyle söylemek gerekirse 2000'li yıllarda komiklik çizgisi daha çok siyasi ve toplumsal mesaj verme kaygısına kayınca insanlara artık komik gelmemeye başlamıştır. buna bir de olacak o kadar programanın sürekli yayından kaldırılıp tekrar yayına başlaması veya kanal değiştirmesi de etkili olmuştur.
unutulmaması gereken bir nokta da şudur: 90'lı yıllardaki olacak o kadar kadrosu gerçekten başarılı tiyatro oyuncularını bünyesinde barındırmaktaydı. özellikle oya başar ve tekin siper*, levent kırca ile birlikte güzel parodilere imza atmışlardı. bestami, küçük hüsamettin , sarhoş gibi unutulmaz karakterlerin yanı sıra asoşeytıt pres, ne koydun la kafana, jet ski, iski gibi parodiler bir dönemin en büyük eğlence kaynağıydı.
2000'li yıllardan sonra tv'lerde sayısı artan komedi dizileri ve seviye olarak düşen güldürme diyalogları (en fazla gülünen şey küfür olmakta) ve levent kırca'nın siyasi ve sosyal mesaj verme kaygısının güldürme kaygısının önüne geçmesi, izleyici kitlesinde büyük düşüşlere sebep oldu. ama bu levent kırca'nın iyi bir tiyatrocu ve güldürme üstadı olduğu gerçeğini değiştiremez.
"e o kadar doğru söz yüzüne vurulunca insanın, gülmeye hali kalmıyor tabi" diyebileceğimiz ya da bazen taş bize de geldiğinde o kadar gülmeye de yüzümüz olmadığından tebessüm etmekle yetinme durumudur.
gülenin de bunda etkisi vardır tabi. zira çoğunluk recep ivedik'e gülüyorsa levent kırca elbette komik görünmez.ama asla bu kıyaslamayı yaparken recep ivedik basit, bayağı diyip küçümsemiyorum. demek istediğim şu ki, recep ivedik kamera karşısına geçtiğinde ne kadar güldürücem diye kendine hedefleme yapar. oysa levent kırca yaşadığımız trajikomik durumları nasıl skeçlerimle hap haline getirip anlatırım derdindedir.
vay be, sen kara mizahın en seçkin örnekleriyle milleti yıllarca güldür, ama bir gün silivri dekilere destek vermeyegör, aydınlık gazetesinde yazmayagör, anında antipatik ilan edil. bu memlekette artık kimlere gülünüp gülünmeyeceğine bile artık penisilvanya daki karar veriyor. pes!
halbuki iktidar yalakası, suya sabuna dokunmayan mizah yapıp, dünyanın en komiği olmak varken, usta neden bu dikenli yolu seçti acep? gerçi onun bu işi yapmasına gerek yok, onlardan öyle çok var ki, biz hergün zaten onlara bakıp gülüyoruz. meydanda bu kadar komedyen olunca üstad o işi bıraktı artık doğal olarak.
