"...bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için muhammedilik, haça tapmaktan (hıristiyanlık'tan) mukayese edilemeyecek kadar yüksekte duruyor. eğer insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklıbaşında olan her bir insan, şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği; tek allah'ı ve onun peygamberini kabul ederdi."
"muhammed her zaman hristiyanların üstüne çkıyor. o, insanı allah saymıyor ve kendini de allah ile bir tutmuyor. müslümanların allah'tan başka ilahı yoktur ve muhammed onun peygamberidir. burada hiçbir muamma ve sır yoktur."
itiraflarım adlı harkulade kitabın yazarıdır. bu kitapta; hayatı sorgular ve yaşamı anlamak için bir çok yolu dener fakat bir sonuç ya da cevap bulamaz.
kendi inanç dinamiklerini sorguladığı "itiraflarım" adlı kitabında, edebi marifetini oluşturan yaşamsal sancılarına tanıklık edebileceğiniz, bir adamdır tolstoy. rus edebiyatında kendime en çok yakın gördüğüm okumaktan büyük keyif aldığım , kendisinden çok şey öğrendiğim bir yazardır. başyapıtlarının gölgesinde kalmış , üzerinde çok fazla konuşulmamış, "insan ne ile yaşar" adlı küçük öykülerden büyük dersler veren kitabında da dönemin rusyasının ahlaki panaromasını çıkarmayı çok iyi başarmıştır. kendi iç hesaplaşmaşlarını felsefe tarihinin vagonlarından bir bir geçerek yaşamış, okuruna da itirafnamesi ile yaşattırmayı çok iyi becermiştir. hz.muhammed hadislerini her ne kadar bilgi eksikliğinden kaynaklı ayet olarak nitelendirse de , islam doktrininin özellikle kardeşinin ölümünden sonra içinde yaşattığı imani boşlukları kapattığı, sorulardan yaralanan ruhunu tedavi ettiği tahmin edilebilinir. tabi gerçek nedir bir tolstoy bilir bir de allah. amma ve lakin yazdıklarının okuru üzerinde ki etkisi tartışılmazdır.
insan ne ile yaşar sorusuna cevap veren, bilinçli ve sevilen yazar, üstad. kitaplarında insan psikolojisi ve toplum yapısını en iyi şekilde anlatan insanlardan biri.
SAVAŞ ve BARIŞ - Yazar, Çarlık Rusyası aristokrasisinin zaaf ve çelişkilerini, Rus halkının bakış açısından, ele alır. Savaşın yıkımlarını, soylu sınıfın geçirdiği sarsıntıyla bağlantılı olarak sunarken, tarih-birey ilişkisinde (Nikolay Rostov - Nataşa - Sofia - Piyotr Bozukov - Prens Andrey), bireye hep acıların düştüğünü söyler. Savaşta da barışta da dürüstlüğü ilke edinmiş kahramanlar... Hep aykırı bir tıp olan Bozukov ve onun şahsında iyiliğin üstünlüğü... Kadınların genel konumları ye çıkar çevrelerinin ince hesaplan... "Kanlı sargılar içindeki bütün bu bozuk insan etleri..." sözüyle özetleyebileceğimiz 'savaş", balolar, partilerle süslenen 'barış'." Napolyon Savaşları sırasında yazılan roman, yaşanma sunulan bir destan olarak nitelendirilir. Romanda geniş bir süreçten bahsedilmesi, beş yüzü aşan kişiyi içermesi, öykünün dallanıp budaklanarak ilerlemesi romanı başyapıtlardan biri haline getirmiştir.
itiraflarım adlı kitabıyla insana düşünmeyi öğreten yazar.hayatında çok önemli dönemler yaşamış intiharın eşiğine kadar gelmiş sadece düşünerek doğruları bulabilmiş büyük düşünür.
" insanoğlunun değeri bir kesirle ifade edilecek olursa,payı gerçek kişiliğini,paydası da kendini ne zannettiğini gösterir.payda büyüdükçe değer küçülür. "
bu şahsın savaş ve barış isimli romanının ikinci cildindeki (4 cilt olanını okumuştum) mason karakterin tanrı hakkındaki 1 sayfalık teorileri benim hayata bakışımı etkilemişti. sadece roman yazmıyor, adeta 4 koldan saldırıyor.
eserleriyle tüm insanlığı, fikirleri doğrultusunda harekete geçirmeyi hedeflerken; karısı ve çocuklarının dahi kendisini anlamadığını farkederek, hayal kırıklığı içinde, herşeyi geride bırakıp, kendinden dahi kaçmak isterken, boş bir tren istasyonunda tıpkı, idealleri gibi yapayalnız ölmüştür.
1910 yılında 82 yaşındayken bir tren istasyonunda zatürreden can veren Tolstoy, ölümünün yüzüncü yılında çeşitli etkinliklerle tüm dünyada anılıyor. Jay Parini'nin romanından uyarlanan "aşkın son mevsimi" adlı filmde, Tolstoy ile 48 yıllık karısı Sofya arasındaki karmaşık aşkın son yılındaki hikâyesine tanık oluyoruz.Önce istanbul film festivalinde ardından da sinemalarda gösterime giren film hala seyirci ile buluşmaya devam ediyor.
"Bir insanın değeri bayağı kesire benzer:Pay gerçek değerini gösterir, payda kendisini ne zannettiğini. Paydanın değeri arttıkça kesrin değeri azalır."
en güzel yazılarını ölüm konusu hakkında yazmış mükemmel bir yazardır. konu üzerine harika senaryolar inşa etmiş ve "itiraflarım" adlı eserinde bu konu ile ilgili düşüncelerini senaryonun perdesi altına girmeden belirtmiştir. insanların ruh halleri üzerine ağırlıklı betimlemeleri ve ince çizgiler kullanılarak işlenmiş insan portreleri tolstoy'un özgün yazım tarzında önemli yer tutar. daha ilk romanda bağımlısı olmanız muhtemel yazarlardan biridir.
edit: herhangi bir romanını okuduktan sonra kendi yazım tarzınızdan utanabilirsiniz o derece muhteşemdir.