Savaş ve Barış", "Diriliş" gibi dünyaca ünlü romanların yazarı, Rus edebiyatının öncü isimlerinden Leo Tolstoy eşi Sophia Tolstoya ile birlikte Rusya'daki yazlık evlerinde iken, 1906.
Kırk iki odalı bir evde doğan Lev N. Tolstoy (1828 -1910) gençlik yıllarında giyim kuşama düşkünlüğünden Moskova terzilerine avuç dolusu para saçan züppenin tekiydi.
içki içiyor, düellolar yapıyor, adam öldürüyor, bıçkın bir yaşam sürüyordu.
Âşık olarak evlendiği karısından sonraları nefret etti. Ölürken bile karısının yanına sokulmaması için vasiyette bulundu.
Yine gençliğinde doğru dürüst okuyamamıştı. Hocaları, kalın kafasına bir şey sokamamaktan şikâyet ederlerdi.
Gelgelelim aynı Tolstoy, Anna Karenina, Savaş ve Barış romanlarını yazdığı zaman tüm dünyanın hayranlığını kazanacaktı.
Yaşlandığında köylüler gibi kaba kumaştan yapılma elbiseler giymeye başladı. Ayakkabısını kendi dikiyor, yatağını kendi düzeltiyor, çıplak tahta masa üzerinde tahta tabakta, tahta kaşıkla yemek yiyordu. O ne denli sade yaşama dönerse dönsün, karısı lükse ve şatafata düşkündü.
Barış ve sevgi öğütleyen, yoksulluğun ortadan kaldırılması için çareler düşünen bir bilge kişiydi artık.
Ölümünden önce dostları gelip evine yerleşerek üstadın ağzından çıkan her sözü kaydetmeye başladılar. Onu yeni zamanın peygamberi gibi görüyorlardı. Topraklarını köylülere dağıtmış, değerli eşyasını elden çıkarmıştı.
Bir tren istasyonunda köylüler arasında öldüğünde hiç parası yoktu ama yüz kadar kitabı vardı.
yıllar önce dini sorgulama dönemlerimdeyken “itiraflarım” kitabını okumuştum. kendisinin okuduğum ilk kitabıydı. kendi düşüncelerimin, sorgulamalarımın yüz yıl önce birisi tarafından yazıldığını görünce çok mutlu olmuştum. kendisi dünya ve rus edebiyatının önde gelen isimlerinden biridir. çok soylu olduğu da bilinir. ölmeden önce yaşamın bedende değil ruhta olduğunu dile getirmiştir. feyz alınacak, ders çıkarılacak onlarca sözleri vardır.
Rus roman yazarı ve toplumların öğreticisidir. Anna karenina gibi kitapların yazarı olan insanlar toplumun öğretmenleridir.
Bizler de onların öğrencileriyiz.
(bkz: dostoyevski)
1854 yılında Kırım'da Rus-Osmanlı savaşına subay olarak katılmıştır.
Dedesi, Rusya'nın ilk istanbul büyükelçisidir. Kendisi bir müddet Türkçe eğitimleri almıştır ve 1854 yılında yaşanan savaşta esir düşen Türkler ile ilgilenmiştir.
Torun Tolstoy ise, bir ara Putin'in danışmanlığı yapmıştır.
Savaş ve barış, Anna karenina, itiraflarım gibi ölümsüz kitapların yazarı Rus yazar.
Dünya'daki en ilginç mezarların birinde yatmaktadır. Ne bir işaret, ne bir taş ne de bir yazı!
Mezarın çevresindeki ağaçları Tolstoy kendi elleri ile dikmiş. Ve ölünce sade bir şekilde buraya gömülmeyi vasiyet etmiş.
Kroyçer sonat adlı kitabının başında şu incil ayeti bulunan bilge yazar. Kadın erkek ilişkileri üzerine ilgi çekici bir kitap. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2259313/+
"Fakat ben size diyorum ki bir kadına şehvetle bakan her insan, o kadınla zina etmiş sayılır." Matta v. 28
Edit: bizde ki dini hikayeler anlatan kişilerden farkı, tolstoy'un bu anlattıklarını yaşamış olması, 50 yaşlarında yaşadığı hayatın bomboş olduğunu görmesi ve eserlerinin felsefi derinlik barındırmasıdır. itiraflarım adlı eserinde yaşantısından ve bu anlattıklarımdan bahseder. Evet.
bildiğin dini hikayeler anlatan papaz.
ha güzel mi anlatıyor?
güzel anlatıyor ama bizde de bir sürü insan var bu tarz akıcı dini hikayeler anlatan.
onlar neden bu kadar değer görmemiş bilemem.