lethe

entry147 galeri0 video3
    26.
  1. 27.
  2. dark tranquilty başyapiti.
    dinlerken gecmisinizde yasadiginiz olaylariniz göz önüne gelir , tipki bir film şeridi gibi
    ardindan gelen agresif ve sert melodiler gecmise duydugunuz nefreti kusar bir nevi , bir sigara yakarsınız ya da elinize gecen bir ickiyi yudumlarsiniz , tek düsünceniz gecmisinizdir. hatalariniz , basarilariniz , ugradiginiz haksizliklar hepsi..
    3 ...
  3. 28.
  4. muhteşem bir giriş ve pek anlaşılmasada sözlerinin manası bakımından mükemmel şarkılar hanesinde başlarda yer alan dark tranquillity şaheseri.
    3 ...
  5. 29.
  6. dark tranquillity bu parçayı yapmasaydı kızlar hangi rumuzu kullanırlardı acaba? diye düşünür dururum. ayrıca (bkz: lilith)
    4 ...
  7. 30.
  8. 20. yy - 21. yy dünyasının lethe'sidir. muthiştir, anlatılmaz yaşanır cinsi şeylerdendir.
    3 ...
  9. 31.
  10. 32.
  11. son 50 yılın en iyi sarkı listesine girecek bir sarkı.başı ve sonudaki gitar sizi kendinizden geçiriyor.ehh ortadada coşuyorsunuz zaten.
    5 ...
  12. 33.
  13. mikaelin eşsiz vokaliyle adamın tüğlerini şahlandıran sözlerıde bi efsane olan dark tranquility parçasıdır.adamın m.. kor bu şarkı
    5 ...
  14. 34.
  15. Dt'nin galley parçasından sonra en çok dinlediğim parçasıdır. alır götürür uzak diyarların dağlarına sonra kıçınıza bi tekme atar kafanız gözünüz yarılır.
    3 ...
  16. 35.
  17. melissa panarello'nun yatmadan önce yüz fırça darbesi kitabında ikide bir kullandığı ırmak. şöyle ki:

    --spoiler--
    "Boynumdan öpmeye başladı, sonra yavaş yavaş aşağılara inmeye başladı. Göğüslerime, sonra yavaş yavaş "gizem"e geldi. Lethe'de su kıpırdanmış, akmaya başlamıştı bile."
    --spoiler--
    2 ...
  18. 36.
  19. ülkenin 25 senelik geçmişini hafızamdan silmek için suyundan içmek istediğim ırmak.

    hades izin versin de gireyim, bi içip çıkacağım, valla, kalıcı değilim. gerçi gelecek ile ilgili de pek umudum yok hades'im paşam, cerberus'una söyle de beni içeri alsın. senin mekanın bile daha aydınlıktır buradan.

    dark tranquillity lafı geçmeden de bu entry bitirilmez, nefis bir şarkıdır. her daim dinlenir, ırmak kadar olmasa da, 1995'den bu yana, 4 dakika 42 saniye herşeyi unutturur güzelliği ile. ee o zaman...sağolasın izocam.

    ek bilgi : Live In Gothenburg albümünde canlı canlı dinlenebilir.
    5 ...
  20. 37.
  21. herşeyiyle muhteşem bir şarkı.önce introsuyla yavaş yavaş içine çeker sonrada bir kaç dakikalığına dünyadan sizi koparır.
    5 ...
  22. 38.
  23. Moralim aşk acısında bozuk olduğunda içerken kesinlikle ama kesinlikle dinlemem gereken ve sızana kadar delicesine dinleyebileceğim bir parça. Böyle bir parça olamaz, resmen içmek için yapılmış. Ve beni mikael stanne ile düet yapmaya zorluyor her defasında...

    (bkz: damar)
    (bkz: sarhoşken dinlenecek şarkılar)
    3 ...
  24. 39.
  25. Yunan mitolojisi'nde yeraltı dünyasında akan nehirlerden biri. Bu nehrin suyundan içen ölüler dünyada yaşamış oldukları geçmiş fani hayatlarına dair her şeyi unuturlar.

    Ayrıca dark tranquillity grubunun parçasıdır.Başınaki gitar riffini John Petrucci yazmıştır.
    2 ...
  26. 40.
  27. 41.
  28. dark tranquility'nin en sevdiğim parçalarından biridir.... nerdeyse beni bile ağlatacak bir şarkıdır...
    2 ...
  29. 42.
  30. adami alip goturen dark tranquillity sarkisi. muthistir, hisler tarif edilemez, dinlenmelidir sadece, hele bir introsu vardir ki, amanin..

    intiharlardayim lan. *
    2 ...
  31. 43.
  32. 44.
  33. su bakınızı vermezsem patlayacam sanırım.

    (bkz: leyyyytaaaaaaaa)
    2 ...
  34. 45.
  35. "Bundan çok çok zaman önce, insanlar yalnızca bir yerde yaşarmış, "unutuş şehri" denilen yerde. ismi böyleymiş çünkü şehrin tam ortasından "unutuş nehri" geçermiş. Yeryüzündeki bütün sular ondan gelir ve ona geri dönermiş.
    Bütün su parçaları ondan ayrıldıktan sonra ona dayanılmaz bir özlem duyarmış, ayrıldıklarında kendilerini hatırlar, onla birleştiklerinde ise onda kendilerini unuturlarmış. Bilge insanlardan birisi bu öyküyü duyduğunda kendi kendisine şunu sormuş :
    "Bunlar neden kendilerini hatırlamak değil de kendilerini unutmak istiyorlar ? Neden ona özlem duyuyorlar ?"
    Buna cevap verilmeden önce anlatılması gereken başka şeyler de varmış.
    Nehre yalnızca başka su parçaları katılmazmış, insanlar da o nehre girermiş ve bambaşka kişiler olarak çıkarlarmış. Söylendiğine göre nehir herkesi kabul etmez, kabul etmediklerini kendisinde boğarmış.Başka bir bilge insan da şunu sormuş :
    "Nehir neden bazılarımızı boğuyor da, bazılarımıza ölümlüyken ölümsüzlüğü armağan ediyor?"
    Bilgenin ölümüyken ölümsüz olmaktan kastettiği, insanların nehre her girişlerinde geçmişte yaşadığı acıları unutmaları ve yalnızca güzellikleri hatırlamalarıymış. Nehir bunlarla da kalmıyor, insanların istediği kaderi onlara bağışlıyormuş" ( Tabi bunlar sadece insanların anlattıkları. )
    Fakat insanların yapması gereken bir seçim varmış, o da nehre ne zaman girmeleri gerektiği üzerineymiş. Herkesin bir hakkı varmış, ayrıca nehre girecek olan boğulma riskiyle de karşı karşıyaymış.
    Seçim zamanı ve boğulma konusunda anlatılan çeşitli hikayeler varmış, ama en yaygın olanı şuymuş :
    "insanlar nehre girecekleri zamanı boğulmaktan korkmadıkları zaman seçmelilermiş, böylece en yüce güzellikler ve sonsuz hayat onlara bahşedilirmiş. Boğulmaktan korkanlar ise insanlıklarından olur, sonsuzluğun sahte bir görünüşünü yaşarmış. Boğulmaktan korkmayanlar ise gerçek sonsuzluğa yol alırmış, gerçek yaşamın en derinlerine...
    Bunu çok çeşitli şekillerde yorumlayanlar oluyormuş, ama genel olarak boğulmaktan korkmayanların boğulmadığı düşüncesi hakimmiş.. içlerinden yalnız birkaçı farklı düşünüyormuş. Bunlar içinde de kendisinden en emin olan bir tanesi varmış, Lethe isminde bir genç. Düşüncesini hiç kimseye anlatmamış ve bir gün ansızın meraklı bakışlar altında nehre girivermiş. Onu bir daha gören olmamış. Şehir halkı onun da diğerleri gibi korktuğundan boğulduğunu düşünmüş...
    Lethe suya girer girmez sonsuz ışık demeti gözlerini kamaştırmış, suyun içerisinde nefes alabildiğini hissetmiş.. Akıntı onu nehrin en derinlerine çekmiş ve kendini birden daha önce hiç görmediği bir yerde buluvermiş. Etrafına toplananlardan bazılarını tanımış, önceden boğulduğu düşünülen kişilermiş bunlar
    "Neden bu kadar geciktin ?" demiş içlerinden biri.
    Lethe şaşırmış ve herhangi bir cevap verememiş.
    Başka bir kişi devam etmiş :
    "Biz gerçekten boğulmaktan korkmayanlarız, tam anlamıyla nehirde kendini unutmaya hazır olanlarız."
    "Anlıyorum ama neden bu saklanıyor diğerlerinden ?"
    "Kimseden bişey saklandığı yok, sadece herkes kendisi bulmak zorunda, hepsi bu. Kimseye sahip olmadığı şey verilemez."
    Lethe'nin geldiği bu yerde insanlar çok mutluymuş, kötülük ve çirkinlik orada adeta hiçliğe devinmiş, yok olmuş. Lethe hiç gecenin gelmediği yerde, diğerlerinin de bundan haberdar olması gerektiğini düşünüp durmuş. Ve suya tekrar girmiş, bundan sonrasını pek hatırlamıyor ama uyandığında kendisini unutuş şehrinde buluvermiş... Kendine geldiğinde, ona ne olduğunu sormuş :
    Şehir halkından birisi onun boğulmak üzereyken kurtarıldığını söylemiş.
    (Aslında Lethe'nin suda boğulduğunu düşünmüşlerdi, fakat unutuş nehri bunu onlara unutturmuş ve zihinlerine başka bir durumu yazmıştı.)
    Lethe bu cevap karşısında şaşırıp kalmış, ve buna inanmak istememiş.
    Hiç gece olmayan yerin olmadığını düşünmek onu çıldırtmış, artık hiç kimsenin ona inanmayacağını biliyormuş, gene de bazı kişilere anlatmış. Anlattığı kişiler onunla alay edip, çıldırdığını düşünmüşler.Şehir halkının da görüşüyle onu bir yere kapatmışlar, oradan ölünceye kadar hiç çıkartılmamış... O şehirde olup da ölen tek kişi oymuş!
    Unutuş ırmağının ismini Lethe'den aldığı söylenir, bu hikayeyle nehir ve Lethe özdeş olmuştur. Lethe,kendini nehirde bırakmış, çıldırmıştır. Nehir ise Lethe'nin bu durumuna üzülür, onu tekrar gecenin olmadığı şehre de götüremeyeceğini bilmektedir.Ve onun ismini alarak onu ölümsüzleştirir, artık nehrin ismi Lethe olmuştur.Böylece unutuş ırmağında ölen tek kişi, kendini unutuş ırmağında yeniden bulmuş ve ölümsüzlüğünü kazanmıştır.
    Öykü böyle sonlanıyor ama Bilgelerin sorduğu sorulara da yanıt vermeliymişiz, yoksa bizde o nehirde boğulurmuşuz ( aslında böyle yaparsak ölümsüzlüğe bile kavuşabiliriz.)
    ilk soruya şöyle yanıt verilebilir, su parçaları nehirden ayrıldıklarında kendilerini hatırlıyormuş ama zamanla bu hatırlama etkisini yitiriyormuş ve nehre geri dönüp kendilerini tamamen unutmak istiyorlarmış, çünkü hatırlama etkisini yitirdikten sonra onları nehre karşı dayanılmaz bir özlem sararmış.Özlem ancak onunla bütünleşince son bulurmuş, nehre girdikleri anda kendilerini unuturlarmış ama nehre ilk girdiklerinde, kendiyi, yani kendilerini hatırlamaları gerekirmiş ki; kendilerini unutabilsinler. Orası hem kendi oldukları hem de kendilerini yitirdikleri tek yermiş.
    ikinci soruya ise şöyle karşılık verilebilir. Şehirdekiler ölümsüzlüğün yani tüm mutlulukların kendilerine; boğulmadıkları için, boğulmaktan korkmadıkları için verildiğini düşünürmüş, ama aslında durum tam tersiymiş. Öyle ki asıl korkanlar onlarmış ve gerçeklerden habersiz olarak sahte bir dünya içerisinde yaşamaktaymışlar.Boğulanlar ise gerçek hayata gözlerini açanlarmış aslında, gerçekten korkmayanlar ve kendi kaderlerini kendileri yaratmayı göze alanlarmış!
    Ama en önemli noktayı unutmak bu sırları anlatana hiç yakışmazmış.
    O da şuymuş :
    Gecenin hiç olmadığı yerde kendi kaderlerini kendileri yaratmayı seçenler yaşarmış ve onlar gerçekten de ölürmüş.Çünkü sonsuzluk sonluluk olmadan yaşanmazmış. Lethe nehrinin kenarında yaşayanlar ise kendilerini aslında olmayan kadere bıraktıkları için gerçek hayata hiç yaklaşamayanlarmış, onlar sonsuzluğu sonlu olmadan yaşamak isteyenlermiş ve korkmadıklarını söyledikleri halde kendilerinden en çok korkanlarmış."
    http://www.numberonestars.com

    dark tranquillity'ye tapma sebebim, aşırı dozu geri dönüşü olmayan zararlara yol açar.
    12 ...
  36. 46.
  37. mikael'in bu şarkıyı ağlarken söylediği, 19 yaşında yazdığı ve ölen kız arkadaşı için yazdığı gibi rivayetlerde bulunulan, sıkılmadan bıkmadan binlerce kez ve senelerce dinlenilebilinen, her dinlenildiğinde aynı etkiyi bırakabilen ve gerçekten mükemmelliğini kelimelerle anlatabilmenin mümkün olmadığı bir sanat eseri.
    3 ...
  38. 47.
  39. dünyanın en duygusal böğürmesine sahip şarkısı.
    3 ...
  40. 48.
  41. dt'yi sevmeme sebep veren şarkı. death metal'in kimyasını değiştirmiştir bu şarkı eminim. sonlara doğru sanırsam solocu abinin attığı inceden solonun şarkıyı yukarlara taşıdığı aşikardır. mikael abi içinse bişi demek mümkün değildir sanırsam. bütün mikaeller harikadır önermesini sunmamak elimde değil.

    (bkz: opethci mikael.)
    3 ...
  42. 49.
  43. içerken dinlenicek en süper şarkıdır. hatta heran dinlenebilicek en süper şarkılardan biridir. unutmak istediğiniz geçmişiniz yada unutmak istediğiniz eski sevgiliniz vs bu tür acılarınız varsa ve içinden çıkamıyorsanız sonunda kendinizi unutmanıza sebep olan şarkıdır aynı zamanda.
    (bkz: kendi kendine acı çektirmek)
    (bkz: bunu yapan insan olamaz)
    2 ...
  44. 50.
  45. mükemmel bir şarkıdır. günde en az 3 kez dinlenmelidir. başta ki ve sonda ki gitar sololar insanın kendinden gecirmaktadir.
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük