olsun, biz bu zincirin halkası olmadan önce de bu hayat vardı, biz gidince de var olmaya devam edecek. misafiriz bu dünyada, her gelenin şöyle bir bakıp geçtiği bu pencerede, mülk sahibi biz değiliz. insan kazanamaz, kaybedemez, sadece zanneder. hayal kurar, inanır. freddy mercury bohemian rhapsody de bunu söylüyor, is this a real life, or just a fantasy?
ne önemi var ki, önündeki 5 dakikayı mutsuz ve öfkeli de geçirebilirsin, sakin ve huzurlu da. sen ne yaparsan yap, olan o 5 dakikaya olacak. hayatın da o 5 dakikların toplamı.
let it be, bırak olsun, izin ver hayat aksın, sana getirdiği, senden götürdüğü, üzülme, korkma. there will be an answer.
ne derseniz deyin,
john benim en eski arkadaşımdır...
"yesterday"
daha dün gibi hatırlarım,
ortaokul sıralarına beraber kazırdık
"all you need is love" diye...
hiç unutmam,
bir ara gönlünü kaptırmıştı "micheall"e...
sonra yoko`yu sevdi...
çok da uçarıydı hani...
sevdi mi unuttu say...
"hello-good bye..."
zor günlerimiz oldu john`la beraber...
yardım istedik arkadaşlarımızdan...
"with a little help from my friends..."
kimse gelmedi... kimse sevmedi...
aldırmadık... hayat akıp gidiyordu
çağlayanlarda
"ob-la-di, ob-la-da..."
ne derseniz deyin...
çocukluğumuz beraber geçti john`la...
beraber sevdik...
beraber büyüdük...
hangisini anlatayım?..
izin verin,
john`lu bir dünyada yaşadığım için
bu kadarcık hava atayım......
"let it be..."
john'un tüm dalgalarına rağmen the beatles olayını yoluna koyma çabası paul'u çok yıpratmışken, bir gece annesi tarafından kulağına fısıldanmış sözdür.
"kasma be tosunum.. bırak dağılsın şu grup.."
