"voici les fruits dont nous nous sommes nourris sur la terre"
le koran, 2 - 23.
"işte yeryüzünde beslendiğimiz nimetler bunlar"
--spoiler--
Utanmadan, hiçbir yapmacığa kaçmadan, kendi kendimi koydum bu kitaba... Kitabım, kendi kendisinden çok, kendi kendinle ilgilenmeyi öğretsin sana; sonra kendi kendinden çok, kendi dışında kalanlarla ilgilenmeyi...
André Gide'in gençlik çağında kaleme aldığı Dünya Nimetleri, bencillikten uzak, özgün bir bireycilik ile güçlü bir içtenlik tutkusunun kitabıdır. Bu ünlü lirik düzyazı şiir, Gide'in, günah korkusundan kurtuluşunu ve alışılmışın ne kadar dışında olursa olsun kendi dürtülerini izlemesi gerektiğini kabul edişini yansıtır. Bir gençlik yapıtı olmasına karşın, Dünya Nimetleri'nde, Gide'in tüm bir yazarlık uğraşının özünü bulmak mümkündür.
insanları içlerinden geldiği gibi davranmaya çağıran bu başyapıtı, yaklaşık kırk yıl sonra yazılan Yeni Nimetler ile birlikte ve Tahsin Yücel'in çevirisiyle sunuyoruz.
--spoiler--
Andre Gide'i dünya edebiyatına mal eden ilk eseri bu olmuştur. Andre Gide denince akla gelen ilk eserlerindendir. Kitapta kendisini, kendi yolculuğunu anlatır. "Kitabım çıkma arzusu versin sana, nereden olursa olsun; çıkmak..." demiştir önsözünde. Ayrıca kitabı okuduktan sonra atmamızı salık verir yine bizzat kendisi. Harikulade bir iç yolculuk hikayesidir. Okunasıdır.
Her nekadar, Tahsin Yücel çevirisindeki çevirmenin notu olarak belirtilen açıklamalara baktığınızda "e bunu biliyoruz da keşke şunu açıklasaydın" dedirtse de, güzel bir çeviridir. "Eski" güzeldir vesselam...
--spoiler--
Uzun zaman uyuklamış tembel mutluluğum, uyanıyor...
Beni yarattığı için tanrıya minnettar olamam, öyle ya yaratmadı diye kızmayacaktım.
Pek tuhaf hastalıklar vardır, elde olmayanı istemekten gelir.
Bırak herkes kendi eliyle düzenlesin hayatını.
Önem bakışında olsun, baktığın şeyde değil.
Değer fikrini silmeliyiz içimizden, akıl için çok büyük bir engeldir o.
--spoiler--
--spoiler--
Bazı bazı, sık sık, hınzırlıktan, başkaları konusunda düşündüğümden daha kötü şeyler söyledim, korkaklık yüzünden de bir çok yapıtlar, kitaplar ya da, tablolar konusunda, düşündüğümden çok daha iyi şeyler söyledim. Yaratıcılarının bana gücenmelerinden korkuyordum. Bazı bazıda hiç tuhaf bulmadığım insanlara gülümsedim, ahmakça sözleri akıllıca bulmuş gibi davrandım. Bazı bazı eğlenir gibi davrandım, oysa ölümüne canım sıkılıyordu, biraz daha kal dedikleri için, gitmeye güç bulamıyordum. Usumun yüreğimdeki atılışı durdurmasına ses çıkarmayışım gereğinden çok daha sık oldu. Buna karşılık, yüreğim susarken konuştuğumda çok oldu. Bazı bazı, göze girmek için, budalalıklar yaptım. Buna karşılık yapmam gerektiğini düşündüğüm, ama beğenilmeyeceğini bildiğim şeyi yapmayı her zaman göze alamadım.
--spoiler--