les amours imaginaires

entry13 galeri20
    1.
  1. yönetmenliğini Xavier dolan'ın yaptığı film, aşka cinsiyetçi bir bakış açısıyla değil tüm karşı koyulmazlığıyla, inatçılığıyla, bencilliğiyle bakıyor. filmin renklerini, kurgusunu övmek, hele ki dalida'nın bang bang yorumuyla döşenmiş sahnelerinin geri sarıp sarıp izlenilesi olduğunu belirtmek ister, şiddetle tavsiye ederim.
    (bkz: heartbeats)
    1 ...
  2. 2.
  3. Xavier dolan'ın, ki bu adam 89 doğumludur, yönettiği ve oynadığı taş gibi filmdir. sebep sonuç beklemeden izlenmesi gerekir. film boyunca bu sarışın kime benziyor, birinin sarışın hali bu resmen ama kimin diye düşündürürken, işte benim dercesine Louis Garrel filmin sonunda bize göz kırpmıştır. *
    2 ...
  4. 3.
  5. homofobik arkadaşlarıma şiddetle önerdiğim bir film. zira bir filmde ilk defa iki erkeğin öpüşmesini canı gönülden istedim. bence the dreamers'ı aşırı derece andırmaktadır. Louis Garrel'i filmin son bir dakikasına koyarak beni çok üzdüler ayrıca.
    1 ...
  6. 4.
  7. bir filmde müzikler nasıl en etkili şekilde kullanılır, diye merak ediyorsanız bu filmi izleyin. müzikler harika. hikayesi de öyle.
    1 ...
  8. 5.
  9. sigara içmiyorsanız sigaraya başlatabilecek , homo değilseniz sizi homo yapabilecek * bir film. ayrıca kapışmanın başladığı sahnelerde ki dalida' nın bang bang şarkısı sizi fazlasıyla etkileyebilir.
    2 ...
  10. 6.
  11. aşk meşk ilişkileri üzerine değişik yönlerde fikir jimnastiği yapmayı sağlayan, iddiasız, ama izlenesi, hoş bir kanada filmi. yönetmen xavier dolan 'dır, ayrıca kendisi filmdeki başrollerden birini de oynamıştır. filmin müzikleri gayet hoştur. film değişik bir aşk üçgenini anlatırken, seksin oldukça serbest yaşandığı bir ortamda bile seksin ilişkinin en önemli şeyi veya her şeyi demek olmadığını da ince ince seyircinin gözüne sokuyor.
    1 ...
  12. 7.
  13. Xavier dolan'ın yönettiği iyi sayılabilecek film. özellikle film müzikleri ayrı bir zevke götürüyor insanı. senaryo özgünlüğe sahip olsa da çekim açıları ve müzikler benim açımdan her şeyin önüne geçti. bu arada bu kadar bahsetmişken filmde öne çıkan bazı müzikleri söyleyelimde tam olsun;
    .comet gain - love without lies
    .dalida - bang bang
    .fever ray - keep the streets empty for me
    .france gall - cet air la
    .house of pain - jump around
    .isabelle pierre - le temps est bon
    .the knife - pass this on
    .the police - every breath you take
    .renee martel - viens changer ma vie
    .vive la fete - exactement

    edit:xavier dolan'ın daha 23 yaşında olması, yapıtğı işlerle kaşılaştırıldığında; ben geliyorum diyor ...
    2 ...
  14. 8.
  15. 9.
  16. harika bir xavier dolan filmi. filmin çekimleri, kamera açıları, müzikler o kadar iyi kullanılmış ki dolan profesyonelliğe doğru yol aldığını gösteriyor. hem oyunculuk hem de yönetmenlik konusunda.

    filmde aşk, kıskançlık ve umutsuzluk çok iyi yansıtılmış. ama özellikle kıskançlık. marie karakteri francis i kıskandığını o kadar güzel yansıtıyor ki hiç konuşmasına gerek yok, gözleriyle bile her şeyi yansıtıyor. francis'in ise nicolas'yı gördüğünde ki heyecanına bayıldım.

    dolan'ı tekrar tekrar tebrik ediyor yeni filmlerini bekliyoruz.

    dipnot: film bana hiç sevmediğim renk olan turuncunun * bile bir kazakta ne kadar güzel durduğunu gösterdi.

    dipnot2: en sevdiğim sahne http://galeri.uludagsozlu...mours-imaginaires-320235/
    1 ...
  17. 10.
  18. Xavier dolan'ın yönetmenliğini üstlendiği ikinci film. Özellikle the knife - pass this on şarkısın bulunduğu sahne son derece çarpıcıdır.
    0 ...
  19. 11.
  20. gözlerimi ve kulaklarımı kelimenin tam anlamıyla doyuran harikulade film. genç bir yönetmenin gözünden ve kaleminden çekilmesi daha bir çekici kılıyor filmi. konusunu çok beğendim, cinsiyetin organdan ibaret olmadığını vuruyor yüze. platonik aşkı ve göz göre göre reddedilmeyi; hikayenin sonunu bilmene rağmen hala bir umutla okumayı çok iyi anlatıyor. en önemlisi de sahnelerdi tabi. çok iyi pozlar yakalamış ve yaratmış xavier dolan. gözlerim orgazma ulaştı diyebilirim. müzikler mi? enfes.
    0 ...
  21. 12.
  22. j'ai tue ma mereden sonra izlendiğinde daha bir etkili olacağını düşündüğüm film. konuyu özümsemek açısından. homofobi için birebir olduğu kesin fakat katı görüşlere sahip birinin karşısına direk konulmamalı.

    --spoiler--

    "birinci etap onun geç kalmasını sevmektir, bu onu daha insani yapar. çekiciliğini arttırır." hikayesinin sonu çok garipti. garipti çünkü doğruydu. biraz can acıtıcı. ve otelin önünde 45 dakika beklediklerini esas adamın başka bir adamla gelişini önceden yaşadığım için aşırı tepki verdim. gerçekten bugünün bir özeti olduğunu gösterdi her an yaşanabilir her an yaşanmış olabilir.

    onun dışında şu kısım hoşuma gitti. http://galeri.uludagsozlu...mours-imaginaires-573809/
    --spoiler--
    0 ...
  23. 13.
  24. izlediğim en güzel filmlerden birisiydi.
    başrolü paylaşan ve aynı zamanda yönetmenliğini yapmış olan xavoir sanırım adını tam yazamadım,
    cinsellik dahil, bu kadar bohem ve sanatsal, ama ne sanatsal, filmlerin de erken yaşlarda çekilebileceğini öğretmiştir.
    ayrıca sarışın çocuk, bu vampirelladaki edward a benzemez mi a dostlar?
    edit: o imiş zaten, edward pattison.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük