Spineless from the start, sucked into the part
circus comes to town, you play the lead clown
Please, please
spreading his disease, living by his story
Knees, knees
falling to your knees, suffer for his glory
You will
[Chorus]
Time for lust, time for lie
time to kiss your life goodbye
Send me money, send me green
Heaven you will meet
Make a contribution
and you'll get a better seat
Bow to Leper Messiah
Marvel at his tricks, need your Sunday fix
blind devotion came, rotting your brain
Chain, chain
Join the endless chain
Fame, Fame
Infection is the game, stinking drunk with power
We see
[Chorus]
Bow to Leper Messiah
Witchery, weakening
Sees the sheep are gathering
set the trap, hypnotize
now you follow
[Chorus]
Lie.
Başından beri korkaksın, bir role zorlanmışsın
Sirk şehre geliyor, sen baş palyaçoyu oynuyorsun
Lütfen, lütfen
Hastalığını yayıyor, öyküsüyle yaşamını kazanıyor
Dizler, dizler
Dizlerinizin üzerine çöküyorsunu, onun şöhreti için acı
Çekeceksiniz
Şehvet zamanı, yalan zamanı
Yaşamına veda etme zamanı
Para gönderin bana, yeşil banknotlar gönderin
cenneti göreceksiniz
bir bağışta bulunun
Ki daha iyi bir koltuğunuz olsun
Cüzzamlı mesihin önünde eğilin
Numaraları karşısında ağzınız açık kalıyor
Pazar eğlencenize ihtiyacınız var
Körü körüne bağlılık geldi, zihninizi çürüttü
Zincir, zincir
Katılın sonsuz zincire, sahte görkemiyle kamaşmış gözleriniz
Şöhret, şöhret
Bulaşıcı hastalıktan ibaret her şey, güç sarhoşluğu içinde kokuyor
Görüyorsunuz
Şehvet zamanı, yalan zamanı
Yaşamına veda etme zamanı
Para gönderin bana, yeşil banknotlar gönderin
cenneti göreceksiniz
bir bağışta bulunun
Ki daha iyi bir koltuğunuz olsun
Cüzzamlı mesihin önünde eğilin
Şehvet zamanı, yalan zamanı
Yaşamına veda etme zamanı
Para gönderin bana, yeşil banknotlar gönderin
cenneti göreceksiniz
bir bağışta bulunun
Ki daha iyi bir koltuğunuz olsun
Cüzzamlı mesihin önünde eğilin
thrash metal in ne olduğunu gösteren metallica şarkısıdır. kesinlikle metallica'nın güzellik/piyasa olmama oranı en yüksek olan şarkılardan biridir. konusunun asıl kaynağı amerika'da bir tarikatın müritlerinden astronomik miktarda para yürütmesidir. ortasında giren riff ve efsanevi solo... şaheser...
master of puppets albümünün en vasat parçası diye bahsedilir genelde ama bana göre harika bir parçadır. söylemesi harika keyifli olan metallica parçasıdır.
aslında ana riffi mustaine'e ait değildir.dave, metallica şarkılarına olan katkısından bahsederken, bu şarkıdaki riffin kendi yazmış olduğu ride the lightning'in riffine benzerliğini belirterek "bunu ben buldum" falan demiştir.gerçekten de teknik olarak benzerler birbirine.gerçi dave'den daha önce kirk bu tarz bir riff yazmıştır (bkz: trapped under ice).yani dave'in albümdee isminin geçmesini gerektirecek bir durum yoktur.
kenarda köşede kalmasından çok hoşlandığım, metallicanın yaptığı en güzel işlerden biri olan şarkıdır. ayrıca şarkıda bi oksimoron orneği vardır. leper cüzzam, messiah da mesih demek bildiğiniz üzere. hz. isa ya mesih denmesinin sebebi eliyle meshederek, yani elini cüzzamlı kişinin yaralarına sürerek iyileştirmesidir. beki cüzzamlı mesih olur mu?
metallica'nın en büyük gizli bombalarından biridir. sözlerin hem kulağa hoş gelmesi hem anlamlı olması, ortadaki mükemmel solosu, muhteşem basları*. on numara beş yıldız şarkıdır özetle.
Biri bana sorduğunda thrash metal nedir diye? bu şarkıyı dinle! işte bu lan! diyeceğim parçadır. Gitarla çalması inanılmaz zevklidir riffleri orgazmın doruğuna getirir.
Metallica'nın yaptığı en kaliteli, en gerçekçi Thrash Metal parçası. Master Of Puppets'ın en iyisi. James Hetfield'ın en iyi vokali bu şarkı da bana kalırsa. Aşırı Underrated bir Metallica şarkısı, Master Of Puppets'da en az bilinen şarkı bu olabilir. Dinlemekten inanılmaz keyif alırım. Müzikal kalitesi ne ise Underrated'lığı da o dur. O sebepten benim açımdan gelmiş geçmiş en Underrated Metallica parçasıdır. Master Of Puppets da bir The Thing That Should Not Be kadar bile değeri yoktur kendisinin maalesef.
Creeping Death'den sonra en güzel Metallica şarkısı. inanılmaz bir şey ya. Riffleri, solosu, basları, Lars'ın davulları, James'in vokalleri falan kafayı yiyorum dinlerken. Sonunda James'in "lie, lie, lie, lie" diye bağırdı kısım ise şarkının en müthiş yeri.
Sözlerine bakmadan önce tahminimce herkes "Lie, lie, lie" kısmını "Die, die, die" sanıyordur. James reisin "Lie" dediğini bilmeme rağmen sanki "Die" diyormuş gibi hissediyorum hâlâ.