Yetişkin bir leoparın ön ayakları 10-12 cm,arka ayakları daha küçüktür. Ön ayaklarında beş parmağı vardır, ancak başparmağı havada kaldığı için dört parmağının izi çıkar. Arka ayağında dört parmak bulunur. Her adımda yaklaşık 90 cm yol alır. Arka ayakları dışında dışkısı, avının kalıntıları,ağaçlardaki tırnak izleri varlığını belli eder. Leopar,bir zamanlar ülkemizin sarp,kayalık bölgelerindeki ormanlarda yaşıyordu. Bugün artık ülkemizde görülmüyor.
Leopar benim "eğer dünyaya hayvan olarak gelseniz ne olmak isterdiniz" sorusuna vereceğim cevaptır. Bir hayvan bana göre ancak bu kadar güzel ve asil olabilir. Eyvallahı yoktur kimseye karşı ama kazanamayacağı savaşlara da girmez. Avının peşinden uzun süre koşmaz... Onun yerine pusu kurar ve genelde avına saldırıya geçtiğinde kurbanı için çok geçtir. Tek başına yaşarlar. Ama çiftleşme zamanlarında yaklaşık bir buçuk hafta dişi ve erkek beraber yaşarlar ve avlanırlar. Dişi gebe kaldıktan sonra erkeğin yüzüne bakmaz, erkekte işinin bittiğini anlar. Avını zorda kalmadıkça yağmacı avcılara teslim etmez. Bunun yerine güçlü boyun kasları sayesinde avını bir ağaca çıkarıp orada huzur içinde yer. Bu arada genellikle kendisini takip eden beleşçi sırtlanlarla da dalgasını geçer.
Bir belgesel beş tane çita öldürdüğü bir ceylanı bir kaç tane babuna terk etmek zorunda kalmışlardı. Çitalar riski hiç sevmiyorlardı. Ama bir kaç tane maymunun da 5 çitanın hakkından gelmesi ayrıca onur kırıcı.Gelelim leopara... Aynı sürünün ortasından yavrusunun yanına gitmek için dümdüz geçti.Maymunlar deliye döndü ama kelimenin tam anlamıyla da maymun oldular. "Yürü be" demekten kendimi alamamıştım.
Leoparlar aynı zamanda bulundukları ortamın şartlarına en kolay uyum sağlayan hayvanlardan birisidir. Bu sebepten dolayı avlanılmadıkları takdirde sayıları sürekli artar. Çünkü kendi boyuyla orantılı avlar bulamadığı zamanlarda tavşan yakalar,kurbağa yer. Hatta balık tutmayı öğrenir.
Fakat leoparın Hindistan'da yaşayan türleri yaşam alanlarının insanlar tarafından yokedilmesi sonucu her sene artan bir sayıyla insan avlamaktadırlar. Hatta yapılan tespitlerde bilimadamları anne leoparların insan öldürmeye gitmeden önce yavrularını da yanında götürdükleri belirlenmiştir ki bu yavrularına da insan avlamayı öğretmeye çalıştıkları anlamı taşır.
orta asya'da yaşayan ve "kar leoparı" diye bilinen bir türü de vardır ve bu tür dünyadaki en güzel, en hayranlık uyandıran hayvanlardan biridir. ne yazık ki bu güzelliğin farkına varmış ibne evladı kürkçüler yüzünden sayıları binlerle ifade edilecek bir düzeye inmiştir.
asaletin zirvesindeki hayvan oğlu hayvan. karnı tok olup avlanmadığı zamanlarda kuyruğu havada geziyor ve bunu gören ceylan-geyik tipi garibanlar rahatlıkla etrafında takılabiliyor.
nat geo wild notu: kurban bir leoparın yaşam alanına girdiyse onun katil gözleriyle karşılaşması iyi şans, karşılaşmaması kötü şanstır. görülmediği her an iş işten geçti kaygısı hissedilirmiş..
leopar deyince akla hayvan değil moda ikonları gelmeye başladı.
ham madde kendisi olduğu halde hayvandan çok desenin popülaritesi arttı.
orta yaşlı hatunlarda iyi kombine edilirse (bkz: kombine etmek)(yazar burada cengiz abazoğlu izlemiş) iltifat üstüne iltifata yol açabilirken, 15-20 yaş aralığındaki kızlarımızda gördüğümüzde dudakta kırmızı ruj, altında yürümeyi beceremediği topuklu ayakkabılarıyla ybsg dedirtir.
leopar desenini kullandığı zaman o kadar kadınsı duran bir kıyafeti ayarlamak lazım. aranıyor imajı vermeyecek. dengeyi iyi ayarlamak lazım vesselam.
ama yinede hoşlanmam leopar deseninden. (bkz: bizimla değilsin) ne ayakkabıda, ne tişörtte. zaten ben teletabili, ne bileyim bags banili tişört giyen hatunlarla çıkarım , ayaklarında da tivitili şıpıdık terliklerden olsun oğlum, oh mis.
