özellikle "dance me to the end of love" ve "thousand kisses deep" şarkılarını sevdiğim, sesi muazzam olan şarkıcıdır. Tanım olarak sadece "üstad" demek yerinde bir karar olacaktır.
kanada montreal de doğan şarkıcı, söz yazarı, besteci, edebiyatçı, şair
birçok sanatçıya ilham kaynağı olan şiirleri vardır.
çoğu zaman dinginliğimi borçlu olduğum insandır.
kanada,1934 künyeli;helva gibi sesi olan muhtemelen bu sesle hala dahada deli gibi karı kaldıran büyük şair..bi insan hangi kadına bu sesle im your man dese itiraz edemez valla...
gençliği al pacino, yaşlı hali robert de niro'dur hep benim gözümde. bir insanın sesi hadi sesini de geçtim sözleri nasıl bu kadar vurucu olabilir. nasıl bu kadar derinden söyleyebilir bir insan evladı. ben de içsem o kadar, ben de vursam o kadar tabi... nasıl kaybettiğini anlayabiliyorum bu adamın.
karanlık, alkol, yalnızlık ve hüzündür cohen; kaybetmektir. en asil ve acı duyguların adamıdır. ironidir bazen. en asil duyguları dışarı vurabilmiş adamdır. o söylese de ben içsem adamlarındandır. tom waits gibi chris isaak gibi ...
yahudi asıllı, kanada'lı müzisyen, şair. yaşadığı dönemde folk müziğin duayenleri arasında ayrıcalıklı bir yere sahip olmakla birlikte film yapımcılarının ve yönetmenlerin (quentin tarantino, robert rodrigez) kült hale gelen (natural born killers, reservoir dogs, jackie brown, pulp fiction) filmlerinde de kendisinin parçalarını tercih etmeleri cohen'e popüler bir yön de katmıştır. ayrıca soprano's isimli dizinin müziğinin de kendisinden araklama olduğu söylenmektedir..
tüm zamanların en iyi şarkı sözü yazarlarından. harbiye konseri ile bir kez daha hayran olunan ozan. konserı sonlandırmak için sahneyi terkedip hemen sonrasında defalarca zıplaya zıplaya geri dönüp 3-5 şarkı daha patlatan ruhu genç üstad.
Ülkemizde konser verip de üst düzey insanlara, basın mensuplarına ve medya yöneticilerine hatta başbakana bile "beleş davetiye" verilmemiş tek sanatçı. Çünkü sanatı bunu hakeden de tek muhteşem deha.