milyonlarca kez izlenesi ve buna rağmen bıkılmaması.
her izlediğinde sonunda ağlattıran filmlerdendir.
herkese düşünmeden tavsiye edebileceğim filmdir.
léon, amerika'nın new york şehrinde ikâmet eden, patronu tony'den aldığı işleri yapan bir tetikçidir. hayatını kurallardan oluşturmuş, sert ve tam anlamıyla bir profesyoneldir. ancak mathilda adında küçük bir kızla yolları kesişince hiç alışık olmadığı bir dünyaya kapısını aralar.
film, bir takım çevrelerce yaş farkı olan iki kişi arasında aşk olduğu iddasıyla eleştirilmesine rağmen, mathilda'nın léon'a karşı olan hisleri algıladığımız normal aşktan ziyade, kendisine ilk defa iyi davranan birisi karşısında duymuş olduğu sevgidir. her ne kadar filmin ilerleyen bölümlerinde aşık olduğundan bahsetse de, buradaki aşk ifadesi küçük bir çocuğun duygularını basitçe belirtme şeklidir. léon'un da mathilda'ya karşı duyduğu hislerde benzer şekilde hayatında o zamana kadar görmediği bir sıcaklığa duyulan özlem ve buna karşı verilen duygusal tepkidir.
jean reno, gary oldman, natalie portman gibi oyuncuların oynadığı, 1995 yılı fransa-amerika ortak yapımı aksiyon, suç, dram, gerilim türlerindeki filmdir. süresi 110 dakikadır. muhteşemdir. özellikle oyunculuklar çok iyidir. matilda ile profesyonel katil olan leon arasındaki duygusal bağ insanı derinden etkiler. en unutamadığım sahneler ise filmin sonundadır. leon'un matilda'yı dışarı çıkartıp kendini feda ederken stansfield namussuzunu da yanında götürmesi (üstüne bağlı bombaların pimini ona verdikten sonra) ve matilda'nın filmin sonunda leon'un çiçeklerini (yanlış hatırlamıyorsam böyleydi) çimlerin içine gömmesi akıllara ve kalplere kazınır.
--spoiler--
mathilda:bilirsin,bir kız için ilk ilişki çok önemlidir.daha sonraki cinsel hayatını o belirler.bunu ablamın dergilerinden birinde okumuştum.arkadaşlarım, ilk deneyimlerinden nefret ettiklerini anlattılar.çünkü o çocukları sevmiyorlardı.sırf fiyaka olsun diye yaptılar.sonrasında da ondan, sigaradan aldıkları zevki aldılar.ben ilk seferimin güzel olmasını istiyorum.
--spoiler--
günümüzün romeo ve julieti,leon ve mathilda*. yukarıdaki replik tüketim toplumunun tükettiği cinsellik değerine hakkını vurucu ve çarpıcı biçimde vermesi ve bu büyük aşkın gerçekleşmeyecek cinsel temeli ise etkileyicidir.tüketme üzerine yaşayan mutluluğu tükettiğinde tutunacak bir yer bulamaz.
Bu film sonrasında çekilecek suikastçi filmlerine direk olarak başlangıç sağlamıştır. Şu ana kadar izlediğimiz "m.i.p" serisi "bourne" serileri konu olarak daha geniş olsalarda tipleme ve "suikastçi" hareketlendirmeleri açısından "aynı kaynımda da var" modunu geçememişlerdir.
asil bir film arandığında gösterilen ilk film. izlendiğinde doyulamayası film. final müziği gerçekten final müziği... *
He deals the cards as a meditation
And those he plays never suspect
He doesn't play for the money he wins
He doesn't play for respect
He deals the cards to find the answer
The sacred geometry of chance
The hidden law of probable outcome
The numbers lead a dance
I know that the spades are the swords of a soldier
I know that the clubs are weapons of war
I know that diamonds mean money for this art
But that's not the shape of my heart
He may play the jack of diamonds
He may lay the queen of spades
He may conceal a king in his hand
While the memory of it fades
I know that the spades are the swords of a soldier
I know that the clubs are weapons of war
I know that diamonds mean money for this art
But that's not the shape of my heart
That's not the shape, the shape of my heart
And if I told you that I loved you
You'd maybe think there's something wrong
I'm not a man of too many faces
The mask I wear is one
Those who speak know nothing
And find out to their cost
Like those who curse their luck in too many places
And those who fear are lost
I know that the spades are the swords of a soldier
I know that the clubs are weapons of war
I know that diamonds mean money for this art
But that's not the shape of my heart
That's not the shape of my heart
Thats not the shape, thats not the shape of my heart
aklımda unutulması zor sahneler bırakan filmdir kendisi.
mathilda'nın ben aşkisitiyorum ya da ölüm dediği sahnede jean reno'nun aşkmış peh! der gibi bir surat ifadesi var bu filmden hiç unutmayacağım.
ayrıca çoğu kişinin dikkatini çekmez bu sahneler fakat, hani leon mathilda'ya binanın tepesinden uzak atışı öğretirken mathilda silahın dürbünüyle bakarken '' şu sarı,turunculu adam iyi mi?'' gibi bir şey diyor. sonra leon mathildaya talimat vermek için iyice yaklaşıyor. işte o an leon'un mimiklerine dikkat edin. iç çekiyor sanki.
mathilda leonun evine gelmesinin 2. gününde, leon'a bana da temizleme işini öğret filan diye ısrar ettiği sahnede. '' mathilda, why are you doing this to me?'' sana nazik davrandım diye devam ettiği konusma sahneleri.
mathilda'nın polis merkezine gittiğinde leona bıraktıgı mektubu leon'un okurkenki endişesi, korkusu. zaten yarım yamalak okuyabiliyor adamımız. ve ardından polis merkezindeki kucaklaşmaları. ayakların seviyesi 1 metre filan var sanırım.
'94 yapımı, gerek senaryo, gerek soundtrack'ler, gerekse oyunculuklar bakımından aşmış film. son derece güzel, sıradışı ve duygusal!
dün gece saat 2'de başladım izlemeye, ve o 2 saati aşkın zamanın nasıl geçtiğini anlamadım.
son sahnedeki "shape of my heart" sizi alıyor, götürüyor zaten biryerlere...
Jean Reno ve Natalie Portman'ın başrolünü oynadığı,izlerken Mathilda'ya aşık olunup akabinde de acaba sübyancımıyım lan ben diye düşündürten harikulade film.
unutamadığım tekrar tekrar izlemek istediğim ender filmlerden biri. 1994 yılı ABD yapımı bir film. konusu, konunun işlenişi ve oyunculuklar çok güzel. aşık olunası bir film. replikleri başlı başına harikalar yaratıyor zaten.
Uyku umrumda değil, Leon. Ben aşk istiyorum ya da ölüm.
Ve eğer benim de büyümemi istiyorsan, beni de sulamalısın.
Hayat hep böyle zor mu, yoksa sadece çocukken mi?
Ben artık büyümüyorum Leon, yaşlanıyorum.
izlenmesi şiddetle tavsiye edilebilen bir film yani. leonun gözlükleri, suçlu ekibindeki sarışın adamın rastaları.. aslında benden parçalar taşıyor bu film yau. *
saat sabahın 3'ünde, sol sütunda adını görünce, hakkında yazılmış tüm entryleri baştan sona okumamı sağlayan film.
acaba biri benim kaçırdığım bir şeyi yakalamış da yazmış mıdır diye, bir tek milisaniyesini bile kaçırmış mıyımdır endişesiyle, hakkında yazılan her şeyi emip almaya çalışma çabası içinde tam 170 entry okutan.
bu 170 entrynin yalnızca 2 tanesinin olumsuz olduğu.
... kare asımdan biridir bu film.
defalarca izlediğim ve defalarca izleyebileceğim.
...
diğer üç as:
(bkz: one flew over the cukoo's nest) (guguk kuşu)
(bkz: natural born killers) (katil doğanlar)
(bkz: kiss of the spider woman) (örümcek kadının öpücüğü)
...
hiç birini bir diğerinin önüne koyamam.
90larda çocuk olmuş birçok kişinin hayatında iz bırakan etkileyici film. mathilda'nın çiçeği, leon'un süt şişeleri, sting'in shape of my heart'ı...
alakasız görünen şeylerin kombinasyonu bu kadar bütün ve bir o kadar da yaralayıcı olamazdı sanırım.
mükkemmel ötesi bir filmdir. her bakımdan dört dörtlüktür. filmde özellikle venus as a boy şarkısı çaldığında insan tapmıştır filme. kesinlikle izlenilesi bir filmdir. (bkz: ölmeden önce izlenecek filmler)