bugün

o kadarını da yapsın demekten kendimi alamadığım kaleci.
dün gece iyi bir performans ortaya koymuş olsa da frikiklerde yer tutuşuyla kendine küfrettirmeyi yine başarmıştır. direk dibinde duruyor neredeyse.

edit: alttaki entryi okuyunca hatırladım. dün en çok küfürü o frikik golünde yedi benden. ulan bir kaleci frikiği izler anlarım ama uzandığı topta 2 ayağının üzerine nasıl düşer ya. kaleci gibi uçsana oğlum şu topa.
üstüne gelen iki topu çıkardı diye kahraman ilan edilen kaleci. hele ilk yarıdaki pozisyonda üstüne bile gelmedi, direk üstüne çarptı adamın. adamda refleks diye bişey yok. 90 a giden topta bile ayakta kalmak için uğraşıyor. burdan sana sesleniyorum leo.
(bkz: kirlenmek güzeldir)
bir beşiktaşlı olarak galatasaray'ın kalesine yakıştıramadığım sözde kaleci. bu kadar şans verilip arkasında durulsa orkun, aykut ve hatta ufuk da bu performansı gösterebilir. transfer konusunda uluslararası bir otorite ve deha olan haldun üstünel'in kaleyi bir türk'e emanet edip yabancı kontenjanında bir kişilik yer açmayışı ilginç.
bonservisi elinde olarak transfer edildiği için yıllık ücreti bir hayli yüksek olan futbolcudur. ne kadar formsuz da olsa nonda'nın gönderilmesinin nedeni de işte bu yıllık ücrettir. sene sonunda karşılıklı veya karşılıksız fesh edilme durumu olacaktır ya da başka bir takıma bonservisinden iyi para kazanılarak gönderilecektir, ki ikinci durumun ihtimali daha yüksek gibi duruyor. yönetim sene sonu için bir takımla söz kesmiş olmalı ki bunca hataya rağmen kendisine sabrediyor ve satılması için de kaleyi lig maçlarında ya da uefa'da ufuk'a ya da aykut'a teslim edemiyor.

edit:imla
18 şubat 2010 atletico madrid galatasaray maçında direk kaleye kullanılacak olan serbest vuruşlarda kalenin sadece 1/4' lük kısmını koruyan kaleci. bi' tanesi bu yüzden gol oldu zaten. ikincisi de simao' nun vuruşunun reyes' in vuruşundan daha kötü olması dolayısıyla gol olmadı. şükür ki olmadı yani... ne diyelim, umarız düzeltir bu durumu.
zaman kazanmak için 10 takla atan kaleci. her maçta aynı. geçende geride oldukları bi maçta zaman geçirmeye çalışırken arkadaşları tarafından uyarıldı allahtan. o derece içine işlemiş.
önüne geleni yumruklayan kaleci, "atletico maçını kazandırdın diye bunu vermek zorunda mıydın?!" diye seslendiğim.

ayrıca o ilk golü yeseydin dayak yerdin çıkışta.
21 şubat 2010 beşiktaş galatasaray maçı'nda çok net pozisyonları kurtarmış olsa da neden duran toplarda kendisinin baraj kurdurmadığı tez konusu olup, münazaralarda tartışılmalıdır.
duran toplara yapılan vuruşları kurtarma engellisi.
(bkz: siktir git)
gelen tüm hava toplarına çift yumrukla çıkan, bu konuda rüştü'ye rakip olan futbolcu.
bir tane topu da tut be kardeşim.
galatasaray gibi bir takımda yabancı oyuncu sınırını gereksiz yere meşgul eden bir kalecidir.
top tutma özürlüsü olan bir kalecidir. bi topu da tut be birader. bir tane ya. sadece yan toplar değil. her topa çelmek için atlıyor.
en son beşiktaş maçında yediği aptalca golle sabırları taşıran, galatasaray tarihinin gelmiş geçmiş en kumbara kalecilerinden biridir, muhtemelen de galatasarayın bu yıl şampiyonluğu kaybediş nedenlerinden biri olacaktır.
5 kişinin arasından geçen topu alamamakla suçlanan kalecidir.

insanüstü olmadığı doğru fakat galatasaray'da çatır çatır oynayabilecek kapasitede. bunu yapabiliyor mu? maalesef. son zamanlarda bir kıpırdanma var fakat hala yeterli değil. yine de bu maçta alınan 1 puanda büyük hakkı var, çemkirmemek lazım. kova da olsa aslanımızdır franco.

en çok neye üzülüyorum biliyor musunuz? barış özbek gibi bir adam sahada futbol oynarken, franco'ya kızılmasına.

futbolda hak hukuk vardır. olmalıdır. kulübede oturan yedeğe yazık.
galatasaray golü attıktan sonra yavaş yavaş atışı kullanan, golü yedikten sonra hızlı davranan kaleci.

(bkz: bildiğin tipik kaleci)
dün inönü'de* beşiktaşlı bir futbolcunun* kafa topunu kurtarışı, aklıma arsenal ile oynanan uefa kupası finali maçında henry'nin kafa topunu getiren gassıraylı kaleci. tabi ki taffarel'in kurtarışı dünkü toptan 27,87 kat daha iyiydi, daha zor toptu ama aklıma geldi işte.

sebep: (bkz: #7319218)
daşşağını yidiğinimin kalecisidir. yüreğime iniyordu lan.
iyi oynadı dediğiniz maçta bile çok kritik hatalar yapan kaleci. bir galatasaraylı olarak kalede kendisine asla güvenmiyorum. ya kullandığı aut atışını taça gönderir, sonucunda gol yeriz; ya rakip oyuncuya topu çarptırır, kalesinde pozisyon bulur; ya topu iki hamlede çizgi üzerinde zor tutar, yürekleri ağızlara getirir. uzun sözün kısası isterse on tane offside olmayan pozisyonu kessin, güven vermeyen kalecidir.
galatasaraylıların kötülediği, son 3 maçta galatasaray'ın kötü oyununun iyi görünmesini sağlayan oyuncu. devre arasında göderelim diyenlerin yüzünü kızartarak ne kadar kaliteli bir kaleci olduğunu göstermiştir.

edit:avukat değilim.

edit:-dur tahmin edim... galatasaraylısın?
-valla bildin.
eskişehirspor mağlubiyetinden sonra şu açıklamayı yaparak güldürmüş kalecidir.

--spoiler--
ilk gollerinde rakip oyuncu topu eliyle kontrol ederek devam etti. Ben çok net bir şekilde gördüm el olduğunu. Bugün bana çok iş düşmedi. Takım olarak bazı şeyleri iyi beceremedik herhalde. Yoksa istemediğimiz bir skorla karşılaşmazdık. ikinci gol çok iyi bir şuttu ve güzel bir goldü. Benim yapabileceğim bir şey yoktu.
--spoiler--

topa bakıp atlamazsan pek iş düşmez tabi leo.
galatasarayın gördügü en kötü kalecilerden birisidir. adnın "leo franco" degil "kova franco" olması gereken kaleci müsvettesi.
edit: eksilemeyin abilerim ablalarım ben de galatasaraylıyım.
aslında yediği gollerde öyle çok da büyük hatalara yaptığına inanmamaktayım, gol yediği maçlarda savunma hataları olduğunu da kabul ediyorum; ama bir tane de zor bir topu kurtar da 'bu maçı da leo aldı' diyelim be birader. yenilebilecek ne kadar gol varsa hepsini yiyorsun be hafız.
galatasaray'ın gereksiz yabancısıdır. iyi bir kaleci olup olmadığı tartışılır ama aykut'tan daha yi olmadığı bir aşikar.