aşırı özenli, dikkatli ve yanında ekipman taşımayı seven biri değilseniz uzak durulması gereken dalgametre.
yihhu gözlükten kurtulacam deyip lens almışsanız, ilerde gözünüzde kalıcı hasar taşımak istemiyorsanız öncelikle bundan sonra hijyene eskisinden çok çok daha fazla dikkat edeceksiniz.
yanınıza can yoldaş mahiyetinde bi çantanız olacak. bunun içinde yedek lens, boş lens kutusu, yedek solüsyon, birkaç vial suni gözyaşı damlası, kutusu içinde gözlüğünüz ve mikrofiber temizleme bezi, son olarak da (last but not least) ıslak mendil, tercihen antiseptikli olanlarından.
bu ne lan teçhizatlı asker miyiz amk mı dediniz? yo dostum yo, artık lens takıyorsun. diyelim ki yoldasın ortalık toz duman oldu, gözler mafiş. sekiz on kere göz kırptın batma geçmiyor, geçecek gibi de değil namussuz. istanbul'da lodosa yakalanan bilir. hemen sakin ve temiz bi köşeye gidilecek, eller ıslak mendille silinecek, lensler çıkarılıp kutularına konulacak (solüsyonla len tabii) ve gözlüğe geçilecek. ilk uygun fırsatta tekrardan takarsınız gerekirse.
tabii artık süreli/disposable lens kullandığınızı varsayıyoruz. yoksa 90larda bu iş daha fenaydı. atılmazdı lensler, haftada bir protein arındırması yapılırdı. sonra solüsyonları da farklıydı, öyle hop solüsyona koydum sonra hop gözüme taktık yook. o zamanki solüsyonlar peroksidik solüsyonlardı. solüsyondan çıkardıktan sonra 10 dakika kadar katalazda bekletilip nötralleştirilir, öyle takılırdı göze. şimdi öyle eziyet yok, tak çıkar bitti. parası da cabası, ucuz boklar da değildi namussuzlar.
ama yine de öneri, takmayın şu naneyi çok elzem değilse. gidip en kaliteli gözlük alın, çerçevesi titan, camı antirefle kaplı inceltilmiş çizilmez mineral vs. gibi sağlam bi gözlükten iki takım yaptırın, biri kutuda beziyle dursun diğerini takın miss gibi ooh. hatta bi tane de numaralı güneş gözlüğü. hepsi lens masrafından ve eziyetinden ucuza gelir inanın.
bir sabah uyanır adam. kafasının iyi olduğunu zamanlar yahut yorgun olduğu zamanlar lensini çıkartmaya üşenmektedir bu adam. hatta son 2-3 gündür aralıksız üşenmektedir lensini çıkartmaya. neyse bir sabah uyandığında gözlerinin kan çanağı olduğunu farkeder adam, bir yandan da ağrı vardır gözlerinde. okula gitmesi gerekmektedir, ardından kız arkadaşıyla buluşacaktır. adamın cebinde 30 lira para vardır ve o parayla geçireceği 4 gün.
adam okula gider herkes kan çanağı gözlerini görüp; iyice keş oldun oğlum! der.
adam okuldan sonra kız arkadaşının yanına gider; dün benden habersiz içtiniz mi siz? der.
adam gözünün iltihap kaptığını düşünüp eczaneye gider; eczacı '19 lira' der.
11 lirasını da starbucks'ta 2 adet cafe latte'yla mundar ettiği için parasız kalır. 2 günüde orada burada geçirdikten sonra yürüyerek evine gelir, sözlüğe yazar. karnı çok açtır ama en azından temizlenmiştir.
Türkiye'de lensi alma işinin çok kolay yürüdüğü iş. Şöyleki Londra'da öğrenciyim ve geçen gün gözlüğümü kaybettim. Gittim yeniden göz muayenesi falan oldum sonra dediler ki lens consultation u da bedava yapıyoruz. ilk bir aylık lensinizi de biz veriyoruz. Tabi atladım hemen. Neyse lensler geldi ben de seviniyorum gidip alacağım takacağım diye. Gittim. Dediler hop arkadaş seni biz göreceğiz kendin takabiliyor musun çıkarabiliyor musun. Senin gözlerine birşey olsa alim allah bizi sürüm sürüm süründürürler. Oturduk 15 dakika uğraştık. Zor iş olmuyor bir türlü. Egzersiz verdi 1 hafta uygula gel. Bir hafta sonra da pek değişen birşey olmadı. Öbür hafta gittim bir gözüme takabildim. Sonra ertesi güne randevu verdiler. Gittim taktım çıkardım oluyor dedim hadi ben kaçar. Dediler dur ya acelen ne. 20 dakika yarım saat bekle lenslerle şurada doktor kontrol edecek. Velhasıl kelam yarın gidip tekrar kontrol ettireceğim.Lensleri de 3 haftadan sonra alıyorum inşallah. Hadi hayırlısı.
tanım: göze takılıp çıkarılan asıl amacı daha sağlıklı ve geniş bir görüş açısı kazandırmak olan hede.
ilk takma başarımı 30 dakika sonunda elde ettiğim minik icat. sağ gözüme hemen takmayı başardıktan sonra sol gözümünkini takmayı deneyip takamadığımı anlamam 5 dakikamı filan aldı. 12 yıl sonra ilk defa gözlüksüzüm lan. güzel bir duyguymuş fakat şimdiden 1 ay sonra bunları nasıl çıkaracağımı düşünmeye başladım bile.
ama değdi doğrusu. hele ki halısaha maçlarında korkusuzca kafa toplarına çıkabileceğim düşüncesi bile bunları takıp çıkarma zahmetine değiyor.
bazen tozlu ve havasız ortamlarda gözü kurutur. hemen kabına koymanız gerekir. lens suyu yanınızda yoksa sıçtınız demektir.
böyle olduğu anlarda 65 tl'yi çöpe atmak istemiyorsanız eğer gizlice bir köşeye çekilip ağlamaya çalışın efendim.
aşk acınısı düşünün, melankolik müzikler dinleyin. böylece lensiniz sululuk oranına tekrar kavuşacaktır. valla ben doktorun yalancısıyım. *
an itibariyle gittiğim göz doktorunun takmamı yasakladığı cisim. 1,5 yıllık dostluğumuz boyunca göz kapağımda tahribat yaratarak üzmüştür beni. lakin lensten sonra gözlüğe nasıl alışılır ciddi ciddi düşündürmektedir.
kötüsünü takmış birisini gördüğünde 'oha, lan? gözüne ne olmuş bunun?' tepkisini yutup sadece mimiklerin geriye kaldığında, takan kişinin 'çok beğendi herhalde' diye düşündüğü zımbırtı.
takarken büyük kolaylık, takmaya çalışırken büyük işkence olan görme nesnesi. hatta bir süre sonra hayatınızı ele geçirir, ama çok rahattır meret. olduğunu bile hissetmezsiniz takarken, o derece.
takması sanıldığı kadar zor değildir. doktorlar herkesin kendine özgü göz yapısının olduğunu bu yüzden herkesin kendine ait lens takma yöntemi olduğunu söylüyor. yani takma çıkarma işlemini kendiniz deneme yanılma yöntemi ile öğreneceksiniz. gelelim esas noktalara eller yıkanır, kurulanır. lens, diğer elin de yardımıyla kabından çıkarılarak takma işlemini yapacak işaret parmağın üstüne bombenin tepesi gelecek şekilde konur. gözü kocaman açacaksın. siz farketmeseniz de takarken istemsiz olarak kırpıyorsunuz. gelelim altı oturdu üstü tutmadı pat düştü sorunsalına. öyle bir şey yok. lens ya tam oturur ya hiç tutmaz. püf noktası lensin kubbesinin iç yüzünü gözün kubbesinin tam ortasına getirip bırakmak. cuk diye oturuyor o zaman, yerini buluyor. çok bastırırsan yine olmaz. çıkarmada işaret parmakla lensi oturduğu kubbeden çapraz alta kaydırıp geri yuvasına oturmasına fırsat vermeden işaret ve baş parmağı birleştirip tutup çekmek önemli. bu aşamada biraz cesaretli olup daha çok dokunmak gerekiyor. dediğim gibi bu bir deneme yanılma işi ben öğrenirken bir çift lensi piç ettim.
Takması çok çok zor olandır -sanırım ilk başlarda böyle-.
Dün uğraştım, bugün uğraştım. Tam takacak gibi oluyorum, aklıma nasıl çıkaracağım geliyor, çekiyorum elimi. Ta-ka-mı-yo-rum! Yarın olacak, umarım.
Not: Alt kısmı değiyor, üstü açıkta kaldığı için düşüyor. illa elimi tamamen gözüme mi sokmam lazım? Ya o sırada bir şey olur da gözüm çıkarsa? Olmaz olsun.
Edit: Taktım ya!!!!!111!!!1111birbirbir
Edit2: Çok güzel bir şey ya. Hele çıkarması. O kadar eğlenceli ki. :)
yeni nesil liselilerin hızma * ile beraber takındıkları edevat.ya anlamıyorum o kadar güzel gözleri var mesela kahverengi ama cuk oturmuş bünyesine.yok arkadaş gidip almış buz mavisi lensler bakmaya korkuyoruz efendim.böyle saçmalık olur mu hortlağa dönmüşler.
bir çeşidi ise kontakt lenstir. dünyada ki en iyi icat ne diye sorsanız direk bunu derim. benim gibi miyoplar bunu takınca, dünyada canlı renk olduğunu anlıyor resmen.
Gözdeki birçok bozukluğu giderebilen, aynı zamanda farklı renk tonlarına sahip muhteşem bir icattır. Alınıp kullanılası bir nesnedir. Ancak malesef izin verilmemektedir.. *
insanı gözlük derdinden kurtaran muhteşem buluş! lakin temiz ve dikkatli kullanmak gerekir, eller mutlaka yıkanmalı, solüsyonu 2-3 günde bir değiştirilmelidir. bir süre sonra zaten bu şekilde kullanmaya alışıyor insan. eğer dikkatli kullanılmaz, çıkarmadan uyunursa veya gözdeyken direkt normal suya maruz kalırsa göze yapışıp orada yırtılabilir korkunç bir hal alabilir. azıcık dikkat gerektiriyor sadece. üstelik temiz kullanılırsa bir aylık denilen lens üç ay bile kullanılabilir. en güzel yanı gözünüzdeyken denize girebiliyorsunuz, tuzlu sudan bir şey olmuyor *
başlıktaki entryleri okuyunca insanı çelişkiye düşüren hede. lan biri güzel alın çok rahat demiş öbürü almayın kör olursunuz mazallah bunu takan çocuğun gözleri kör oldu demiş. ne yapak lan bilemedik. göze batması falan iğrenç olabilir cidden ama gözlükten rahat ise neden olmasın lan. yoksa çizdirsek mi o başlığa da bi bakalım diyecem ama orada kim bilir neler yazılmıştır. allah belanı versin miyop diyecem ama kör insanları aklıma getirip demiyorum. şükür ya rabbi.