çok uzun süre gözde tutulmamalı. aksi halde göz bebeğinin oksijensiz kalması ve bundan dolayı gözün beyaz kısmında damarlanmalar oluşmasına sebep olur.
denendi onaylandı. bir üsre lens kullanmayınca düzeliyor göz ama yinede tehlikeli bir durum.
ilk başta takması çok zor gelebilir.ben 5 gün uğraşmıştım mesela.herhangi birinden yardım alma şansınız yoksa lensleri önünüze bir havlu vb. bir şey serip takın.takamayıp düşürürseniz bulmanız zor olabilir.
127 Hours filmi ile de öğrendiğimiz üzere, lenslerinizden müzdarip olup solüsyon bulamadığınız üzücü anlarınızda, lensinizi ağzınızda evirip çevirip, tükürüğünüzü devreye sokup, huzurla sosyal hayatınıza devam edebiliyorsunuz.
lensleri koyduğunuz kabı, lensi gözünüze taktıktan sonra temiz elle yıkayın ve kaba döktüğünüz solüsyonu bir kereden fazla kullanmayın. aksi takdirde lensler bir süre sonra gözü yakmaya başlıyor. bu şekilde kullanırsanız lensinizi uzun zaman kullanabilirsiniz.
çantanızda solüsyonunuzu mutlaka bulundurun, çıkarmak zorunda kalabileceğiniz anlar olabilir.
banyoya, havuza, denize lenslerinizle girmeyin.
yere düşen lensi tekrar kullanmayın.
günübirlik lens kullanmaya çalışın.
tuz oranı yüksek denizlerde yüzmeyin. zira yüzünüzdeki suyu attığınızı düşünseniz bile o tuzlu su kirpiklerde kalır, kurur, bildiğin tuz olur, velense zarar verir. gözü açamaz hale gelirsiniz. su çok tuzlu olmasa bile çıkar çıkmaz yüzünüzü tatlı su ile mutlaka temizleyin.
ha bir de maske ile dalarken sorun olmaz, merak etmeyin. istediğiniz kadar derine inebilirsiniz.
lens kutusunu yanınızda taşıyınızdır. taşımadığız takdirde, çıkarmanız gerektiğinde bir çay bardağı kullanma durumunda kalabilirsiniz. sonra bardağın içinden lensi almak bir meseledir. fazla bulaşmayınızdır. (bkz: :))
her şeyden önce, en azından ilk seferde göz doktoruna gidin. ezbere lens almayın. zira lensler, gözünüzün çapına göre verilir. bu çapı da ancak doktor ölçebilir. direk optike giderseniz, size en çok kullanılan çapta bir lens verirler, ve bu size uymazsa gözünüzde kayar durur, batar, kıpkırmızı olur gözleriniz ve uygun görüş keskinliğini yakalayamazsınız.
göz kalemi sürebilirsiniz ancak rimel sürmeyin gözünüze, lens kullanıyorsanız eğer.
yolculuğa çıkmışsanız otobüste filan 1.5 saatlik uyumak en idealidir. yarım saat uyuduğunuzda lensiniz kayar, 2 saat ve fazlasında da lensiniz kuruyarak gözünüze yapışır. 1.5 saatte neden bilmem ama bir şey olmaz.
sevişirken ve koşarken düşmez, korkmayın.
lensler varken istediğiniz gibi ağlayabilirsiniz. ancak dumanlı ortamlarda kalmayın, lensler kurur.
gözleriniz bozuksa, lens bu dünyada başınıza gelebilecek en iyi şeylerden biridir. uzaklara uzaklara bakarsınız takınca, gözünüz hiç bozuk değilmiş gibi gelir. gözlük çerçevesinin arkasından bakmazsınız.
yıllar sonra gelen edit: lazerli göz ameliyatı olun gitsin. o kadar iyi ki çok güzel bir şey.
gözünüzde lens varken bungee-jumping yapmayın. çok kötü bişeydir heralde. lens yokkende yapmayın. televizyonda filan gördüm bir kaç kere, çok kötü bişey. korkuyo insan. kolay mı bilmem kaç metreden boşluğa atlamak. bugün türkiye'de bungee-jumping yapmak kolay iş değil. bir bungee-jumpingci kolay yetişmiyo. gerek yok böyle şeylere. fm filan oynayın...