şarkıları için yabancılar için klasik balkan rus ezigileri taşıdığı için eğlencilidir. Ama Rusça'ya hakim olanlar tarafından bilinirki genellikle ana avrat dümdüz küfr ederler çoğu şarkılarında. Gariptir, özellikle Rusya'ya tursitik amaçla gelen teyzelere amcalara bu grubun şarkıları eşliğinde şehir turu yaptırılır bazen. Az "sikime doğru gelen koyunlar" eşliğinde el çırpan uzak doğulu teyze görmedik moskova caddelerinde.
piter der ruslar. kuzey baskentidir. ayrica rusyanin kriminal baskenti de denir. halki moskvicleri sevmez. bir dizi vardi banditskiy peterburg , iyi anlatir.
Gözyaşlarım kadar tanıdığım şehrime döndüm,
Çocukluğumun şişmiş bezeleri kadar tanıdığım.
Döndüm buraya işte - durma, iç artık
Irmak boylarındaki fenerlerin balıkyağını.
Katranla karıştığı güne yumurta sarısının,
Bu aralık gününe alışmaya bak.
Petersburg! Hayır, ölmek istemiyorum daha!
Defterinden silinmedi telefonumun numarası.
Petersburg! Saklıyorum yazdığım adresleri,
Onlar duyuracak bana ölülerin sesini.
Karanlık bir eşikte oturuyorum; zil,
Etinden sıyrılmış zil şakaklarıma vuruyor.
Kapı zincirlerinin paslı demirine dokunarak
Sevgili konukları bekliyorum bütün gece.
Saint Petersburg veya kısaca St. Petersburg, Moskova'nın 715 km kuzeybatısında bulunan, Rusya'nın 2., Avrupa'nın 4. büyük şehridir. Kültürel merkez oluşunun yanı sıra zarif binalarıyla da bilinir. Baltık Denizi kıyısında Neva Nehri üzerindeki 42 ada üzerine yayılmıştır. ismi eskiden Leningrad (1924–1991) ve ondan önce de Petrograd (1914–1924) idi.
Bir doğu şehri sayılan Moskova'nın aksine, 5 milyonluk nüfüsuyla Saint Petersburg daha Avrupaidir ve bu yüzden de "Batıya açılan bir pencere" olarak kabul edilmiştir. 1703'te Rus Çarı Petro tarafından kurulmuş ve 200 yıl Çarlık Rusyası'nın başkenti olarak kalmıştır.
iç savaş sırasında Petrograd, Sovyetler döneminde Leningrad olarak bilinen şehir, Almanlar tarafından 30 Ağustos 1941 tarihinde kuşatılmış ve 900 gün kuşatma altında kalmıştır. 1991'de genel istek üzerine tekrar asıl ismine dönmüştür.
Geniş bulvarları, dingin suları, köprüleri ve çarlık mimarisinin bazı örnekleri, şehrin Kuzeyin Venediği olarak anılmasına sebep olmuştur. Şehirdeki ünlü Hermitage Müzesi çarların geniş özel sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapar ve dünyanın en büyük müzelerinden biridir. Ayrıca Dostoyevski, Puşkin, Anna Akhmatova ve Rimsky-Korsakov'un evleri de müze olarak kullanılmaktadır
paris te bir metro istasyonu.
en son 2007 de gectim.
metro cıkısında afiste: onun peri masalı gercege donustu..
yazıyordu.
benim masal da yalan oldu, peri de hatta gercek bile:)