sevgilimin amcasi kahvaltiya cagirinca gittik kadikoydekibe. 3 kisilik kahvalti 135 liraydi. ve yedigim en boktan kahvaltiydi. cok ama kotu bir kahvaltilari var. amca tabii isvicreden geldigi icin para koymadi, ama ben biz odememis olmamiza ragmen uzuldum o parayi vermesine. sucuk, sosis herhalde son kalite bi seydi. bi yumurta getirmisler, midem bulandi amk. ulan getirdikleri portakal suyundaki portakalda bile sinek vardi, sirf amca orada, tanisiyoruz diye ses etmedim. Ama amca olmasaydi ve onume boyle bi kahvalti gelseydi 5 kurus vermeden kalkar giderdim. Korona yasagi az gelmis bunlara, yapabileceklerinin en iyisini yapmak yerine sik gibi urunler getiriyorlar.
Gereksiz pahalı yer.
Yanlış hatırlamıyorsam 2 sene önce 3 kişi toplam 12 bira içip, 3 yemek yemiştik ve 227 tl gibi bir hesap gelmişti.
E ananızın amı. O günden beri birileri davet etmediği sürece kendim gitmiyorum.
keriz silkeleme mekanıdır. yemekleri kötü, pahalı, müzikler desen berbat, 1 çay 1 su içseniz 7 lira, 33 lük su 3.50 tl. bir kere gittik kerizlendik çok şükür, allah önünden geçmeyi nasip etmesin.
iki karikatürden duvar kağıdı yapınca keşke iyi bir işletmecilik de beraberinde geliyor olsaydı... ama işte kapitalist sermaye bla bla sahhdjfjf neyse gecenin bu saatinde sallayın ya. gitmiyorum artık ve rahatım.
halkçı sosyalist ağırlıklı mizah dergisinin vahşi kapitalistleşen yiyecek salonudur.
sen haktan, adaletten, yoksulluktan, ezilmişlikten bahset sonra 25 papele makarna sat.
epeydir gitmiyodum. bugün gidiyim dedim. menüye baktım, kurcaladım sağını solunu. görevliye " ne kadar pahalı bide yoksulluktan şikayet eden bi hayat felsefesi var bu derginin", dedim ve sipariş vermeden çıktım.
şu an dergiyle bi bağı kaldı mı bilmiyorum amma lakin hakediyolar küfrü.