ortada bariz şekilde duran bir yanlışı mizahi dille anlatmaya çalışan bir mizah dergisinin kapatılması için düşünülmüş bir kampanyadır. lakin başından sonuna yanlıştır. cumhurbaşkanının görev ve yetkilerini dikkatsizce kullanmasına yapılan bir göndermenin açıkça gösterilmesinin algıda seçicilik yüzünden keyfe göre yorumlanmasından doğmuştur.
(bkz: cumhurbaşkanı)
(bkz: mizah)
eğer eşitlikten bahsedilen bir ülkedeysek, mizah dergilerinde malzeme olarak kullanılan isimler önemli ya da önemsiz, ünlü ya da ünsüz hiç farketmez her şekilde espri konusu yapılabilir. yoksa mizah yaparken tabiri caizse taşaklı olanlar her zaman takım elbise ile mi çizilmeli? leman dergisini leman yapan bu korkusuzlugu ve cesaretidir. alışılmış değil, alışagelmemiş olmak önemlidir. farkını koymaktır arada bir. leman olmasa, penguen olmasa ya da diğer dergiler olmasa senin sesini kim duyuracak ey fani? var mı bildiğin bu şekilde cesaret gösterip, bazı perde arkasındaki yaşananları gün yüzüne cıkaran basın organı? * o nu çizen kişi, zaten herşeyi göz önünde bulundurarak, basmış ve sürmüş piyasaya bu dergiyi sana mı kalmış acık ya da kapalı kalması derginin? dergi kapandıgında, bir yerlerde dönen dalkavukluklar sonamı erecek sanıyorsun? herşey bitecek mi? sana ampul amblemli madalya mı takacaklar? netice itibarıyle ülkemizde özgürlük denen bir kavram var ve kims ekimseye zorla dergi satmıyor, hoşuna gitmeyen bir kapaga sahip dergiyi almazsın olur biter. leman almazsın keman alırsın çalar durursun tellerini koparmadan.
tırışkadan kampanyadır. tayyip bey bile bir karikatür için dava açmaya cesaret ederek mizahtan anlamadığını bariz belli ediyorsa , tuhaf karşılanamayacak kampanyadır.
gülmeyi unutanların , kafalarını kuma gömüp etraftan kendilerini soyutlayanların desteklediği kampanyadır.
farklı tarzlara açık olamayan, demokratik teamüllerin sadece kendileri için işlediğini sanan kampanyazadelerdir.
bu kampanyaya sebep olan karikatür, leman dergisinin hafif dozda yaptığı bir eleştridir. Zira Cumhurbaşkanı hiçkimsenin ayağına gitmez .Neden derseniz 70 milyonun kültür şeref ve gücünün sembolüdür de ondan gitmez.Eğer birisi bunu bilmiyorsa da uygun dille bu kendisine anlatılır.
hakkında yazılanları ısrarla anlamak istemeyenlerin çarpıtma yoluna gittiği kampanyadır.
"bir milyon insanın ölmesine, öldürülmesine, birçoklarına da vahşice işkence edilmesine neden olan, rahatlıkla "katil" sıfatını hak eden bir insanın; doğal olarak kimilerince mükemmel kimilerince berbat görülen, fakat "katil" ve benzeri sıfatları yakıştırmaya gerekçe teşkil edecek herhangi bir vukuatı bulunmayan bir insanla aynı kefeye konulmaya çalışılması ise en hafifinden göz boyamadır, ahlaksızlıktır."
a) tayyip erdoğan kusursuz bir liderdir, kesinlikle eleştirilemez, mükemmel ötesidir.
b) abdullah gül de her zaman sütten çıkmış ak kaşıktır, o da hiçbir zaman hata yapmaz.
c) bülent ecevit tü kakadır, yapılan hakaretlere müstehaktır. (bu şık için özel ipucu: metinde bülent ecevit ismi geçmemektedir. bu da benden bonus olsun.)
d) abdullah gül'ün suudi kralının huzuruna gitmesi sonuna kadar, ölesiye desteklenmelidir, eleştiri konusu yapılması çok abestir.
e) bush ile erdoğanın aynı kefede ele alınması alakaya çay demle babından bir harekettir. birisi, petrol için işgal ettikleri ırak'ta bir milyona yakın insanın ölümünde başrol oynayanlardan iken öbürü eleştirilecek yüzlerce tarafı bulunan, ama herhangi bir ülkeye savaş açıp, sivillerin katledilmesinde rol oynamışlığı olmayan bir başbakandır.
Lümpen kampanyasıdır.
Neden benim ülkemde, yaşadığım topraklarda her şey kıçından anlaşılır, başından tutulmaya çalışılır ki?
Cumhuriyet bayramında balkonuna astığı bayrağın bağımsızlığımızdan ve toprak bütünlüğümüzden çok devleti simgelediğini sandıkça,
Devleti bayraktan, topraktan, tarihten ve insandan daha büyük gördükçe,
Devlet kavramının ne olduğunu öğrenmedikçe,
Seçime gidip oy kullanmayı hak değil görev olarak gördükçe,
Kendi oyuyla başa getirdiklerini kendinden daha önemli gördükçe,
Komşusundan, vatandaşından, kendi insanından önce devlet büyüklerine saygı gösterdikçe,
Basın, basın özgürlüğü, kişi özgürlüğü vs gibi kavramların aslında kendisini koruduğunu bilmedikçe,
Bir basın kuruluşunun kapatılmasının ne anlama geldiğini kestiremedikçe,
Kitle iletişim araçlarının türk ve dünya siyasi tarihi üzerindeki rolünü öğrenmedikçe,
Hem demokrasiden şikayet ediyorsunuz hem başbakanımızı, cumhurbaşkanımızı seviyoruz diyorsunuz. Hem cumhuriyetten şikayet ediyorsunuz hem dinsel hak ve özgürlüklerden bahsediyorsunuz. Anlayamadımki ben sizi, ne emmeye geliyorsunuz, ne gömmeye geliyorsunuz.
- leman kapatılsın diye kampanya düzenliyom abi, nasıl olmuş?
+ hmmm sen çay koymayı biliyon mu evlat?
- hııı, nasıl yani?
+ bak halan daha duruyor, illaha o meşhur sözü söylettirecen bana!
iktidar şakşakcıları için galeyan ve ardından gelen beyin büyüklüğü gösterir bir kampanya. işin komiği bu zâtlar misal sezer döneminde çizilecek bu tür bir karikatür için asla ses çıkarmazlardı. içten pazarlıklı adamın hâli böyle oluyor sonuçta.
o değil de şu müridi olduğunuz adam için gösterilen tepkinin birazını da halkıyla diyaloğa girmekte acze düşen yöneticiler, her zaman adam kayırmada birinci olan hükümete yakın kaynaklar ve ülkenin onurunu parayla satanlar için de göstersenize...
mantıksız kampanya, bi kere dergi kapatarak hiç bir yere gelemezsin, eğer ki sinirlendiysen git karikatüristleri teker teker vur bi daha çizmezler bu bir. ikincisi leman az bile çizmiş. Altından helası olup da çöle sıçan kralımsı insana sen:
1-ne diye madalya veriyorsun ne hayrını gördün...
2-ne diye ayağına gidiyorsun adam ne oluyor, hastalandıysa götüne iğne vurdursun gelsin...
Son olarak bir adama sırf arap diye yapılan muamele hiçbir anlayışa sığmaz. Ha halife diye kabul ediorsan senin özel işin cumhurbaşkanı sıfatını bırakır özel arabanla gider ayağını öpersin.
aslı olmayan olsa da yersiz olacak bir kampanyadır.
Eğer bizim saygıdeğer cumhurbaşkanımız anıtkabiri ziyaret etmeyi kabul etmeyen atatürk yerine kendi resmini astıran bir kralın ayağına hemde kendi ülkesinde gidiyorsa bu karikatürü hak etmişdir.
eleştiriyi hazmedemeyen ve gerçekleri görmeyen beyinlerin destek vereceği kampanyadır. bu geri kafalılar tayyip ya da gül, yere tükürse zemzem suyu sanacaklar. onların kıllarına dokundurtmak, onları eleştirtmek istemezler. çünkü onlar her zaman sütten çıkmış akkaşıktır. koskoca ''cumhurbaşkanı'' elin arabının oteline giderek karşılama yapıyor. bu nasıl zihniyettir, bu nasıl kendi statüsünü küçük düşürmektir inanmak güç doğurusu. eğer ülkeye yatırım yapması için birinin g.tünü yalamak gerekiyorsa biiemicem artık.
gelgelelim eleştiriye ve basın özgürlüğüne. amerika'da bush'a yapmadıkları hakaret ve alay etme yok. adamlar o kadar aşmışki, söyledikleri şarkılarda bile bush'la başak geçiyorlar. ve hiçkimse de ''ulan siz ne yapıyorsunuz o koskoca abd başkanı, hiç eleştirilir mi, dalga geçilir mi'' demiyor. bizde tek muhalefet nesnemiz olan mizahi dergilere bile bu beyinleri ağ tutmuş insanlar tarafından öfke kusuluyor. sindirememe psikolojisi var. bu arada yakın tarihten de örnek verirsek eğer, rahmetli bülent ecevit'i gazetetelerde, dergilerde, tv lerde madara etmeyen kalmamıştır. ama bu gibi insanlar ona ses çıkarmaz ne zamanki dikenli ''gül'' ya da öbür başbakancık eleştirilir o zaman g.tlerini yırtarlar. ister gül, tayyip, deniz baykal ve devlet bahçeli... olsun, sonuna kadar her siyasiyi yerme hakkı, basın özgürlüğünün olmazsa olmazıdır. o zaman her b.ku yesinler ses çıkartmayalım; rejimi de değiişitirelim, özgürlüğü, demokrasiyi de çöpe atalım. zaten bunu isteyenlerin ve işine gelmeyenlerin yüzünden bu gibi çağ dışı gerici faliyetler sürmektedir. başlıktaki haberin linkinde ise, o siteden insanları provake etmek amacı güdüldüğüne hiç mi hiç değinmek istemiyorum!
son olarak da leman dergisinin kapağına ilişkin olarak da şunu söyliyim: ben olsam kapağı yarıya böler; buna ek olarak, alta da gül'ün arap şeyhinin ayakkabılarını boyarkenki karikatürünü çizerdim. *
insanlarin hala yok tayyip, yok apocan gul, yok necedet sezer, yok kral abdullah.... gibi tartismalarla devam ettirmeye calistigi kampanyadir.
burda yapilan yanlis, ozgurluklerin kisitlanmaya calisilmasidir. ister resmedilen bush olsun, ister gul... isterse allame-i cihan olsun.
siz isteseniz de istemeseniz de dunya uzerinde sizin ve sizin sevdikleriniz hakinda kotu seyler dusunen insanlar olacaktir. bu insanlar, dusuncelerini ifade edebilmeliler. eger mesele benim sevdigim adam vs. senin sevdigim adam muhabbetine donerse, ozgurluk felan beklemeyiniz. iktidarda olan tepenize biner... ta ki siz iktidara gelene kadar.
arap şeyhini sevenlerin katılacağı kampanyadır. abdullah gülün suudiye şeref madalyası takması, onu karşılamak için ayağına kadar gitmesi(suudi bunu hakedecek neyi yaptı), suudinin oteline, yani yine onun ayağına gitmesi abdullah gülün ne kadar aciz, kukla bir şahıs olduğunu gösteriyor. leman'ın bu karikatüründe de cuk diye yerine oturmuş bir çizim var. abdullah gül palyaço kıyafetli halde arap şeyhinin karşısında.
evet biz türkiye olarak madara olduk, rezil olduk. neden mi? hayır leman'ın çiziminden dolayı değil. abdullah gülün o beş para etmez karaktersiz arap şeyhinin ayağına defalarca gitmesinden dolayı. abdullah gül sadece kendisini temsil etmiyor. türk halkını, devletini temsil ediyor. kendisi, geçmişte arap şeyhinin yanında çalıştığı için, arap şeyhinin abdullah üzerindeki otoritesi hala devam ediyor.
işte! dik duruşlu(!) cumhurbaşkanı. işte abdullah.
bush ile erdoğan'ı aynı kefeye koyanların varlığını ispat eden kampanya.
birisi, ırak'ta bir milyona yakın insanın ölmesine sebebiyet veren, 2003 senesinde başlayan kanlı ırak işgalinin tek sorumlusu olmasa da sorumlularından, karar alıcılarından biri; öteki, hepimizin birer vatandaşı olduğu türkiye cumhuriyeti devletinin beş yıldır, ama iyi ama kötü, başbakanlığını yürüten şahıs.
bir milyon insanın ölmesine, öldürülmesine, birçoklarına da vahşice işkence edilmesine neden olan, rahatlıkla "katil" sıfatını hak eden bir insanın; doğal olarak kimilerince mükemmel kimilerince berbat görülen, fakat "katil" ve benzeri sıfatları yakıştırmaya gerekçe teşkil edecek herhangi bir vukuatı bulunmayan bir insanla aynı kefeye konulmaya çalışılması ise en hafifinden göz boyamadır, ahlaksızlıktır.
biraz akıl, insaf, izan. fazla birşey istemiyorum.
