Temeli petrol bazlı plastikten kurtulmak amacı iledir.
Oyuncak devi, bir yılda yapmış olduğu 60 milyar lego parçası için alternatif bir malzeme bulmak istiyor. Ama bu kolay olmayacak.
Lego’nun 57 yıllık oyuncak imparatorluğu plastik üzerine kurulu. Ama şimdi, Danimarka’lı dev firma bundan kurtulmak için milyonlar yatırıyor. 2030 yılına doğru, Lego parçalarının ABS’den yapılmayacağı öngörülüyor. ABS, şirketin bir yılda yaptığı 60 milyar blokta kullanılan petrol bazlı bir plastik.
Lego Grubu’nun basın sözcüsü olan Roar Trangbaek, “Çevresel ayak izimizi azaltmak için bunun bir yol olduğunu söyleyebiliriz” diyor. “Şirket olarak CO2 ayak izine bakılacak olursa, etkimizin büyük kısmının üretim dışındaki aktivitelerden olduğunu görüyoruz – temelde fabrikamıza herhangi bir ham madde almadan önce olan şey de bu”.
Lego’nun karbon ayak izinin üç çeyreklik kadar kısmı, oyuncaklarında kullanılan petrolün (yağ da denebilir) ekstraksiyonu ve işlenmesinden geldiği görülebiliyor. Şirketin başka çevresel projeleri de olsa bile, örneğin fabrikalarda kullanılan enerjiyi azaltmak için bir rüzgâr tarlası kurmak ve oyuncak kutuları için FSC tarafından onaylanmış kartonları kullanmak gibi, plastikle uğraşmadan önce büyük bir atılım yapılamayacağı anlaşılmış oldu.
Üç yıl önce, 2030 yılına kadar sürdürülebilir bir alternatif bulma amacı ortaya kondu ve çabucak, projenin büyük bir zorluk içerdiği sonucuna varıldı. Trangbaek, şöyle diyor: “2030’a kadar amacımıza ulaşmak istiyorsak, çok büyük miktarda para yatırmak zorundayız”.
Şirket, 2016’da açılması planlanan yeni bir sürdürülebilir malzeme merkezinin açılması için 1 milyar Danimarka kronu (yaklaşık 150 milyon dolar) yatıracak ve oyuncaklar ile ambalaj malzemeleri için yeni alternatifler bulmaya odaklanmış 100 eleman daha çalıştıracak. Klasik lego parçaları, şirket bu değişimi yaptıktan sonra da yine aynı görünüş ve dokunuşa sahip olacak, malzeme yine plastikten olacak, ancak petrol veya yağdan üretilen bir plastik olmayacak.
Trangbaek, “Şu andakinden daha sürdürülebilir olan her fırsatı değerlendiriyoruz” diyor. Bunlar arasında geri dönüştürülmüş plastikler de var, ancak geri dönüşümün zorlukları nedeniyle bu malzemenin biraz daha biyolojik kökenli olması olası.
Trangbaek, “geçen yıl, 70 milyon kadar Lego parçasına eşdeğer malzemeyi geri dönüştürdük” diyor. “Ancak bunu fabrikalarımızda yapabiliriz, çünkü ürünün hâlâ el değmemiş gibi saf olmasından böyle emin oluyoruz. Ürün kalitesi veya ürün güvenliği üzerinde söz veremiyoruz – yani hangi malzemeyi kullandığımızı ve içinde ne olduğunu kesin olarak biliyoruz. Dışarıdan kaynaklı, geri dönüştürülen malzemelerle ilgili zorluk, içeriğini bilmemekten geçiyor”.
Şirket, dünya çapında kâr amacı gütmeyen şirketler ve üniversitelerle çalışarak potansiyel yeni malzemelerin tam olarak ne kadar çevreyle dost olduğunu miktarlandırmak ve bu süreci üretim aşamasından bir ailenin oyuncağı ambalajından çıkartmasına kadar sürdürmeyi hedefliyor. Ayrıca diğer şirketleri araştırma merkezine davet ediyor, bu şirketler oyuncak endüstrisi dışındaki kuruluşlar da oluyor.
Trangbaek, “Global perspektifte, biz sadece küçük bir oyuncuyuz” diyor. “Her yıl 60 milyar Lego parçası üretiyoruz, ancak parçalar oldukça küçük ve toplam plastik tüketimi de düşük. Dolayısıyla bunu tek başımıza çözemeyiz. Umuyorum ki diğer kuruluşları da benzer şekilde davranmaya ikna edebiliriz”.