hammaddesi nohut olan leblebinin öğütülmesi ile elde edilen, eskiden kahve fincanı büyüklüğünde plastik kaplarda satılan, arkadaşınız yerken üflediğinizde curcunaya neden olan, çocuklara yönelik eğlencelik ürün.
salak haftasonu eğlencesi programlarında yenildikten sonra şarkı söyleyerek ya da ıslık çalarak evinize ütü, çamaşır makinası alabildiğiniz bereketli, modifiye edilmiş leblebi. ayrıca leblebi tozu ile en uzun ıslık rekoru bir çorumluya aittir.
bakkala gazete ve ekmek almaya gönderilip, paranın kalanıyla da arkadaşlarıma leblebi tozu ısmarlayıp, eve bir saat sonra gidince güzel bi dayak yemiştim. çok acımıştı canım. habersiz evden uzaklaşmamak lazım demişti babam. bir daha yapar mıyım? evet yaparım :) amannn be sözlük yine anılara daldım *
toz haline getirilmiş leblebiden yapılan,sadece küçük bakkallarda,yalnız ve yalnızca 0-5 yaş grubuna satılmasına izin verilen ve çocukluk yıllarında bağımlılık yaptığı ispatlanmış madde..
ağıza bir sürü doldurup karşımızdaki insanın gözlerine bakarakmustafa demenin çok keyifli olduğu,mustafa'yı eğlence neferi haline getiren, şekerli olduğunda daha bir güzel olan 90lı yılların vazgeçilmez aburu cuburudur. *
(bkz: biz büyüdük ve kirlendi dünya)
ilkokul zamanında her tenefüs para verip aldigimiz daha sonraları ise yapmasını ögrendigimiz cocukluk karısımımız...kesinlikle yerken konusmamak lazım yoksa bir daha yemek hayal olabilir.
eroinin seyreltilmişi. mini mini yavruların gelecekte eroin kullanırken zorluk çekmemeleri için hazırlanmış antrenman şeysi. caiz değildir. burna kaçabilme potansiyeli yüksektir.
leblebi tozunu, beraberinde verilen pipetle çekmek oldukça tehlikelidir aslında. kaç kere gözlerimden yaş gelene kadar öksürdüğümü bilirim. ama tadını hala unutamam ve asla başka bir şeyde o tadı bulamam.
çocuklukta özellikle tam gün eğitim veren bir okulda okuyanlar için belli bir dönemin vazgeçilmezi ve modasıdır.
her öğlen arasında okulun etrafına konuçlanmış kırtasiyelerin önleri ve içleri kuyruklarla dolar ki onlara kırtasiye demek haksızlık olur çünkü kendileri bir büfe, kafeterya ve kırtasiye hizmetlerinin hepsini görmektedir. buralarda en fazla talep alan ürünlerden biri her nedense hep leblebi tozu olmuştur. e haliyle de okul bahçesi boğazına leblebi tozu kaçmış aksıran tıksıran ve ağzından toz püskürten, birbirlerine minik pipetleriyle toz atan ve dişlerinin arası bu tozla dolmuş sırıtan tiplerle dolar.
baska yerlerde nasil yapildigini yenildigini bilmem ama gaziantep te cocukken bol bol alip yerdik bu tozdan. icine nane, tuz, limontuzu katilarak kücücük posetlerde yaklasik onar gram satilirlardi. buna kendi dilimizde (eski) yani eksi derdik. bazen icinden kagit cikardi tombala gibi hediyeli olurdu. hoski hep bos cikardi maaalesef. yinede cok güzel günlerdi unutamam.
yenerken çok dikkat edilmesi gerekir çünkü bu leziz yemiş türünün tozu genze kaçma gibi talihsiz bir eğilim göstermektedir. leblebi tozunu pipetle yemeye çalışanlar da vardır tabi ama onlar hakkında burada yorum yapamayacağım. *