le phallus

entry58 galeri0
    57.
  1. sivil hayata hoşgelmiş hürgeneraldir kendileri...
    0 ...
  2. 56.
  3. "bööle uzun uzun yazıp ayar veriyor, okuyamıyoz anlayamıyoz örtmenim" yazarı. böyle şikayet edip zavallıca laf yetiştiren ibişlerin gerçekten çocuk olduğuna inanmak isterim, zira iki gram haysiyet sahibi hiçbir kişi (yoksa arkadaş grubu mu demeliydim) bir insandan bu kadar siktir yedikten sonra hâla yüzsüzce etrafında gezinmez, tırttan laf oyunlarıyla cevap vermez.

    verdiği ayarı da beyniyle anlayan okur gider, götüyle anlayan gıdıklanıp "ahaha güler" tabi.
    1 ...
  4. 55.
  5. bu arada yediği her ayara cevap vermek zorunda hissediyor kendini. gereksizliğinden midir nedendir çözemedim. buna da cevap verir hatta. uzun uzun yazar yazar, aynı kısır döngü içerisinde kendini tekrarlar sadece.

    bir de gereksiz konuştuğunu, dediklerinin bir yere varmadığını söyleyenlere böyle inanılmaz laflar soktuğunu, süper ayarlar verdiğini falan sanıyor. ahaha gülerim ben buna.
    2 ...
  6. 54.
  7. hakkımdaki bazı bilgiler:**

    kardeşim gibi sevdiğim arkadaşım olan mirmika dayı olacak inşallah. mirmika'nın hakkımda yazdığına göre ise ben, bana yeğenim diyene dayayan bir insanmışım.*

    mirmika bana yeğenim demediğine göre ona dayamayacağım demektir. o zaman kendisine dayamamı isteyenler nickimin altında gezinip, saçma salak entryler girmeye devam edebilirler

    .
    1 ...
  8. 53.
  9. 52.
  10. sözlüğün çoluk çocuğu, kidi biti lafı neresinden anlıyor, kendilerine giren çıkan, cuk oturan, zorlarına giden nedir bilmiyorum. neyim kendilerine battı ki milli güvenlik derslerinde "öğretildikleri" süper bilgilerle karşımda zavallılıklarını sergiliyorlar ya da kimin götünü kurtarmak için kime laf yetiştirme çabasındalar onu da bilmiyorum. ama ben söylediğimi gayet net şekilde tekrar ediyorum.

    özel mesajlaşmalar yoluyla gayet normal ve herkesin kafasına göre yapabileceği birşeydir kutlamalar. kim hangi dine, hangi ideolojiye mensupsa istediği gibi arkadaşlarıyla, dostlarıyla kutlar. ancak ben moderasyonun sözlük yönetimi dahilinde yazarlarla iletişime geçmek amacıyla açılmış bir bölümden kemalist zırvalıklarla meşgul edilmek istemiyorum. amerikan başkanları falan resmi olarak her dini gruba veya ideolojiye yönelik bu gibi kutlamalarda bulunmazlarsa tepki çekebilirler. o yüzden kutlarlar ama uludağsözlük'ün moderasyonunu kimsenin sallayacağını sanmam. hele ki 19 mayıs gibi kimsenin gelişini iple çekmediği, içerdiği manayı oturup düşünme ihtiyacı hissetmediği, stadyumlarda zorla dans ettirilen gençler haricinde kimsenin siklemediği bir gün ise söz konusu olan.

    okumadan fikir sahibi olan davarlara da okumayacaklarını bilsem de "kemalizm dini" başlığındaki konu ile ilgili fikirlerin özeti olan entrylerimi okumalarını tekrar öneriyorum. böylece en azından din ile ideolojiyi denkleştirmenin bu konudaki yanlışlığı konusunda aydınlanıp kendi yazdıkları şeylerdeki "ölümcül çatışma"*** durumlarını anlarlar.

    ilkokul seviyesindeki sorunu da cevaplayayım. benim entrylerim sözlüğün herkese açık olan bölümlerinde diğer yazarların entrylerinin yanında yayınlanır. herkes istediğini okur, istemediğini okumaz. kimseye şahsi olarak posta gönderilmiş gibi bir durum falan yoktur. kafanı çevirdiğin an o entry senin için yoktur. ama moderasyonun çektiği mesajlar, her yazara özelden ayrı ayrı ulaşır. her yazar bunu sözlük sayfasında gelişmeler bölümünde kendisine atılmış özel bir mesaj gibi bir uyarı ile görür. işte ben öyle bir bölümde saçmalıklar görmek istemiyorum evlat. isteyenin bir yüzü kara hesabı, bunu söylemek benim hakkımdır. yani, beni özel bölümlerden bu şekilde rahatsız edemezsin. zor mu bu kadar bunu anlamak? hamamböceği sevenler derneği'nin festivalleri için de, ensesti destekleyenler derneği'nin kuruluş yıldönümü için de, devleti sahibinden gaspetmiş kemalist haydutların kutsal günlerinde de mesaj almak istemiyorum.

    ama sen diyorsun ki "hayır bu mesaj seninle de paylaşılacak illa"...* kendini düşürdüğün bu durumun farkında değilsen ben sana söyleyeyim: bir insan sana defalarca tepki koyuyor, fırça kayıyor, "benim zart-zurt bayramımı kutlama, ben böyle birşeyi kabul etmiyorum, bu saçmalık benim düşmanımdır" diyor, defalarca siktir çekiyor. ama sen hâla yüzsüzce gidip hayır ben senin de bu günün kutlanacak diyorsun. karşılığında küfür yiyorsun, ayar alıyorsun, itin götüne sokulup çıkarılıyorsun ama sonrasında yine gidip "atam atam sen kalk ben yatam" edebiyatının yaşamasına izin vermemi istiyorsun.

    kutlama falan yollamayın olm bana kemalist yortularında. hiçkimse yollamasın. "biz de sevmiyoruz ama yollanacak illa, sen de buna tahammül edeceksin" falan da demeyin. böyle birşey demeye geldiyseniz de defolun gidin aq. ama küfür yiyeceğinizi, tepki çekeceğinizi bile bile hâla bu saçmalıklara devam ediyorsanız...

    sanırım, o halde söz ile rencide olmuyorsunuz demektir. ne diyeyimki daha size?... yıkın heykellerimi aq.*

    ya da iki gram haysiyet sahibi olun da açık açık size siktir çekene bu laflarla, saçmalıklarla gelmeyin.(yazar burada moderasyona da "kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla" kıvamında ince göndermeler yapıyor)*
    0 ...
  11. 51.
  12. şimdi bu adamın zihniyetine göre ramazan bayramında moderasyon tarafından tüm yazarlara bayram mesajı gönderilince "ulan ben ateistim, bana ne mesaj atıyon moonlight" diye çıkışalım. yolda karşılaştığımız bir ahbabımız "selamınaleyküm" deyince ağzının payını verelim. ezan okunurken "ne bağırıyo lan bu hoca" diye tepki koyalım. oh ne güzel insanlık.

    biz de hazzetmiyoruz 19 mayıslardan, yılbaşılardan, doğum günlerinden, dini günlerden. ama insan sosyal bir varlıksa, içinde yaşadığı toplumun bazı sosyal geleneklerine katlanabilme özelliği de olmalıdır. tabi kendi değer yargılarıyla ölümcül çatışmalar içermiyorsa. ve tabiki insansa.

    zoruna giden okumasın yazılarımı demekle, moderasyonun kendisine "zoruna gidiyorsa okuma mesajlarımı" demesi arasında ne fark var.

    adamın nicki de cuk oturmuş. phallus gibi zihniyet.
    2 ...
  13. 50.
  14. kemalist mitolojisinin önemli örneklerinden 19 mayıs saçmalığına getirdiği eleştirilere cevap kastırayım derken diktatörlük değerlerini dini değerlerle eşleştirip karşılaştıran insan evlatlarını görünce bıkkınlıkla karmaşık bir gülümseme yaşamış yazar. gerçi "diyerekten" falan gibi kelimeler kullanan birinden fazlasını beklemek de olmazdı.

    bu adam ne diyor sorusuna cevap olarak, aslında kemalizm dini başlığındaki entrylerimi okusanız iyi olur bu noktada.

    bu arada istenilen her türlü diktatörlük değeri konusunda oylama yapılmasından da rahatsız olmam. gulagların ne seviyede faydalı yerler olduğuna, yahudilerin nasıl öldürülmesi gerektiğine dair falan oylama da yaparız isterseniz. mutlaka arada dear leader'inizin nostalji yaparken uydurduğu bayramlar için de oylarız.

    ama moderatör de olsa kimse sözlük yönetiminin kullanıcılara kurumsal anlamda hitap etmek için kullandığı bir alandan bana 19 mayıs kutlama gibi laçkalıklar yapamaz. yaparsa da ayarını alır.

    zoruna giden... okumasın yazılarımı.
    1 ...
  15. 49.
  16. ülkenin %99'unun kutladığı bayramlara, bayramımız denmesinden rahatsız olan garip. arkadaşım anlıyorum "ben farklıyım", ben sizin gibi değilim hahaha" diyerekten dikkat çekme çabalarını. saygılı olmayı öğrenmelisin bence.

    aynı moderasyon, büyük bir çoğunluğun müslüman olduğu ve yazarlarının diğer dinlerin bayramlarını kutlamadığı sözlükte, hristiyan aleminin noel bayramını, musevilerin hanuka bayramını kutlamış, bir kişi "neden kutluyorsunuz kardeşim ben hrıstiyan değilim dememişse", sen de dememelisin. ayıptır, etik değildir. gereksiz bir eylemdir bu yaptığın.

    19 mayıs'ı kutlayan bir insana sen kemalist ve ideoloji propagandası yapıyor diyorsan, yukarıdaki tüm dinlerin dini bayramlarını kutlayan insan şizofren midir ? misyoner midir ?

    burda her ırktan, cinsten, dinden, ideolojiden insan var. bu kadar yadırgamak cidden çok saçma.

    çok istiyorsan oylama yapılsın. demokratik bir ortamda sorsunlar bakalım 19 mayıs kutlama mesajı gelsin mi, bayramımız densin mi ?

    doğruya doğru konuşalım, sonuç ne olur ?

    bu adam ne diyor diyorsanız alın okuyun;

    (#5232650)
    3 ...
  17. 48.
  18. vurduğu kaselerden hâla ses gelen yazar.**
    0 ...
  19. 47.
  20. çaylak yaptırdıklarının listesini tuttuğu duvara bir çentik daha atmış olan entrikacı. artık sözlük yazarlarının güvenliği için bu başlığa bir uyarı asmak zorunlu oldu:

    polemikle ve küfürle yaklaşma
    -- yüksek çaylaklık tehlikesi --
    0 ...
  21. 46.
  22. 3-6 yaş arası bilinç ve zihniyetle kendisine hakaret eden çakma sözlük abilerine 8-12 yaş arası standartlarına göre ayar vermesi bile yetmiş yazar. dellenip bana hakaret ettikçe, hakaret olarak karşılıklarını aldılar ve onda bile bana yetişemediler. içlerinde en adama yakın görünümlü olan bile delikanlıysan gel deyip duruyor. sabrediyorum, hak etmediği için adamdan saymıyorum ve davetini görmezlikten geliyorum ki kıymetsiz hayatını sarsıp eline vererek üç gram beynine travma bırakmayayım diye. ama çağrım daim, içlerinde beyin sahibi olan varsa gelsin, öğreterek ayar verelim.

    sakin olursam başarılı olurmuşum.* sakin olmadığım ön kabulünü geçtim de, sizin başarı dediğiniz şey, sözlükte popülarite toplayıp birsürü gerekli gereksiz tipin etrafımda dolaşması ya da çakma üstad kıvamında takılmak ise sizin olsun başarınız. ben nihilist militanlığımla arada seke seke gelir üstadlarınızın façasını bozar giderim.*

    bir de ayar vermeye kalkınca sinirlenirmişim. ayar vermek hangi itin haddine düşmüş, o ayrı bir mesele olarak dursun köşede. anlaşılması gereken o ki, bana saldırmak için sinsice yazılmış yazıda bile "ayar verilmiş" değil de ancak "ayar verilmeye kalkılmış" denilebilmiş iken, çapı yeten herkes anlar ki çakma entellerin işleri benim ruh halimi değiştirecek, beni öfkelendirecek falan değildir. herkes haddini bilecek. cesaretine güvenen, atatürk kültü saçmalıklarıyla değil, bilgi ile çıkacak karşıma ve yergiyse yergi, saygıysa saygı içeren cevabını ona göre alacak.

    kalın gelen sözlerimin acısıyla gaza gelip, kelimelerim arasında yalan dolan istatistiksel inceleme yapıp sıfatlarını sıralayanlar bilsin ki, bu yalan işleri yapana kadar söylediklerimi anlamaya çalışsalardı adam olmaya daha da yaklaşırlardı. çakma ulusun, meddah entellerine çizgiyi aşmak gibi de gelse, bizim çizgiyi çizdiğimiz yer onların hayallerinde göremeyeceği yerlerdir.

    edit: 1-2 küçük ayrıntı.
    2 ...
  23. 45.
  24. çalışkan bir militandır. nihilist görünümlü misyonunun farkında yazardır. çok az entrysinde misyonunun dışına çıkar.birisi ayar vermeye kalkınca sinirlenir 8-12 yaş seviyesi hakaretler yağdırır. sakin kalabilse belki daha başarılı olacaktır ama. (#5558970)*
    en çok kullandığı kelimeler: salak, aptal, sığır, civciv, lavuk, postalyalar, kemalist sanrısı, kemalist boku, kemalist malı gibi terimlerdir.
    5 ...
  25. 44.
  26. içeriksiz, çapsız, çala kalem yazılarıyla laf ola beri gele tadında sözlük databesini şişirmektedir. göndersinler bunu gitsin yahu.
    8 ...
  27. 43.
  28. sözlük tımbışlarıyla dalga geçişinden etkilenen kişilerin nefret ve kin sahibi olmakla suçladığı yazar. belli ki nefret, kin nedir hiç görmemişsiniz.
    0 ...
  29. 42.
  30. bu kadar nefreti,kini nereye depoladığını merak ettiğim yazar. bu cerahatın bir kaynağı olmalı.
    4 ...
  31. 41.
  32. siyasi duruşu kafasını kendi arka çıkışına takıp, ergenekoncuların topuklamasıyla takla atmaktan, papağan gibi söylenenler tekrarlamaktan ibaret olanların siyaset felsefesini de, siyasi analizi de öğretemeyeceği yazar.
    1 ...
  33. 40.
  34. kafayı büyük orta doğu projesine, hatta genişletilmiş büyük orta doğu projesine, bu projenin eş başkanı olmakla övünen recep tayyip erdoğana takması gereken zat.

    yoksa biz biliriz kafamızı nereye takmamız gerektiğini.
    2 ...
  35. 39.
  36. sözlükteki osuruktan kemalistlere değil, kemalizm denen kültürel ve politik ihanet projesine kafayı takmış yazar. sözlükteki kemalistler dediğin, yazdıklarındaki bilimsel derinliğe ya da felsefi altyapıya bakınca anlaşılıyor ki, ergenekon amigolarından tarih öğrenip 3 gün sonra unutacak zibidilik çağındaki tipler.

    ayrıca kendisine liboş diyecek kadar okuduğunu beyniyle anlamaktan aciz, zavallı kemoşlara giren çıkanla da alakası yoktur.
    1 ...
  37. 38.
  38. sözlükteki kemalistlere kafayı takmış taraf gazetesi uludağ temsilcisi liboş. zira kendisi akp'lileri öve öve bitiremeyen entrilerini girerken aynı hızda da atatürkçü kesimi yaftalamakla meşgul.*
    8 ...
  39. 37.
  40. 1000. entarimi kendisine hediye ettiğim yazar. Bu nâçiz hediyem; zat-ı şahânelerinin gölgesinde, hâşmet ve bereketûyle şeref-yâb ola... *
    1 ...
  41. 36.
  42. kemalizme baya kafayı takmış olduğum doğrudur. ama hayat felsefem değildir antikemalizm, o kadar da değil şimdi. hatta inanmayacaksın belki ama kemalist rejimin birçok konudaki politik yaklaşımlarını da desteklerim. benim mevzum atatürk tanrısallaştırması ve kemalistlerin karşı devrim dedikleri politik akımlara yol açan çarpık laiklik anlayışı. ve asıl hedefim de bunun altındaki katakulliler ve katakulliciler.

    konuşacak başka şey de buluruz hacım, sen hiç kafanı yorma. sözlük ortamı beni bu mevzuyu eleştirmeye yönlendiriyor.

    edit: entrynin ilk bölümünü, muhatabın entrysi silindiği ve kendisi de 1 ay cevap veremeyecek olduğu için kaldırdım.
    2 ...
  43. 36.
  44. kardeşlerine sahip çıkan, kardeşleri tarafından sahip çıkılan ve nickaltı hikaye paylaşımları için teşekkürler artı rep'i ihmal etmeyen yazar. format dahilinde forum ortamı ile neşelendiren yazarlara tebriklerini sunmayı borç bilir.

    ancak o meşhur misalde olduğu gibi, "baldız" ile "kardeş" arasındaki farkı göremeyenlerin, "ana" ile "avrat" arasındaki farkı da göremeyeceklerine dair endişeleri de mevcuttur. hele ki bunlar, kendi önündekini yemeyi ilke olarak benimseyen kişilerse.

    yine de kendi çaplarında takılsınlar, kendi önlerindekini yemeye devam etsinler. ama hep kendi önümdekini yiyorum diye sıkılırlar da başkasının önündekini yemek isterlerse, "mirmika" kardeşim eminim ki kendilerine yardımcı olacaktır ve bu arada "sahip çıkmak" ve "öndekini yemek" kavramları arasındaki farkı yedire yedire, hatta kanırta kanırta öğretecektir.

    edit: lan ne pis düşünceliymişsiniz. önüne konan yemektir.* öbürü de atasözü.
    1 ...
  45. 35.
  46. önünden yemeyip benim önümdekini yemeye çalışan baldızına, sahip çıkamayan yazar. baldız mı ?? üst komşusu işte, daa ! anlayın artık !

    bu da yazarımızın baldızı için gelsin ;

    Bir zamanlar, uzak diyarlardan birinde bilge bir sultan yaşardı. Her hükümdar gibi onun da etrafı onlarca yağcıyla ve soytarıyla doluydu. Sarayında hangi odaya girse iltifatların, övgülerin bini bir paraydı:

    Siz gelmiş geçmiş en kudretli sultansınız, efendim!

    Sultanım! Kimsenin, hiçbir şeyin gücü sizinkiyle boy ölçüşemez.

    Sizin kudretinizin yetemeyeceği hiçbir şey olamaz, efendim.

    Siz sultanların sultanısınız ey aziz hükümdar. Kimse size itaatsizlik etmeye cesaret edemez.

    Dediğimiz gibi, sultan aklı başında biriydi ve bu tür aptalca sözleri duymaktan bıkmış usanmıştı.

    Bir gün deniz kenarında yürürken, her zamanki gibi kendisine övgüler yağdıran saray ahalisine ve adamlarına bir ders vermek istedi.

    Benim bu dünyadaki en büyük insan olduğumu söylüyorsunuz, öyle mi? diye sormuş adamlarına.

    Sultanımız! diye atıldı hepsi bir ağızdan. Sizin kadar kudretli, sizin kadar büyük hiç kimse gelmedi bu dünyaya.

    Yani herşey bana itaat eder, diyorsunuz, öyle mi? diye devam etti sorularına sultan.

    Kesinlikle efendimiz diye karşılık verdi saraylılar.

    Dünya sizin önünüzde eğilir ve size ram olur.

    Demek öyle, dedi sultan. O zaman bana tahtımı getirin ve kıyıya koyun.

    Derhal sultanımız.

    Ve tahtını hemen getirip kumların üzerine yerleştirdiler.

    Denize yaklaştırın, diye seslendi sultan. Tam şuraya, kumsala koyun.

    Sonra tahtına oturdu ve önündeki denize bakmaya başladı. Biraz sonra adamlarına sordu:

    Bir dalganın gelmekte olduğunu görüyorum. Sizce ona emir versem durur mu?

    Sultanın adamları ne diyeceklerini bilemediler.

    Hayır, demeye de cesaret edemediler. Sonunda, Siz emredin dalga size itaat edecektir Sultanım demek zorunda kaldılar.

    Pekala, dedi Sultan da. Ey dalga, sana emrediyorum:

    Dur! Deniz, sana da emrediyorum: dalgalanmayı bırak!

    Daha sonra, sessizce bekledi sultan. O arada, küçücük bir dalga geldi, sahile vurdu. Dalga onun ayağını da ıslatmıştı.

    Bu ne cüret?diye bağırdı ayağa kalkan sultan. Ey deniz! Derhal geri dön! Sana önümden çekilmeni emrediyorum. Bana itaat et!

    O daha bunları söylerken, bu defa daha büyük bir dalga gelip ayaklarını ıslattı. Uzaklardan geçen bir gemiden dolayı olsa gerek, dalgalar büyüdükçe büyüdü. Öyle ki, sultanın tahtı suların içinde kaldı. Sadece ayakları değil, elbisesinin etekleri de ıslandı. Bütün bu olup bitenleri hayretle izleyen saraylılar, fısıltıyla sultanlarının aklını kaçırıp kaçırmadığını soruyorlardı birbirlerine.

    Evet, dostlarım dedi sultan adamlarına dönüp. Öyle görünüyor ki, sizin inandığınız kadar kudretli birisi değilim ben. Bakın şu küçücük dalgalara bile sözüm geçmiyor. Nerede kaldı, denizlere, dağlara, dünyaya hükmedebileyim !!!

    edit : formata uyduğu sürece, yazarlar istediği kişinin başlığı altına entry girme hakkına sahiptir. burası kimsenin babasının yeri değildir. zurnanın son deliği olarak müdahale ederse onu bilemem tabi !
    7 ...
  47. 34.
  48. insanların neyi kutlayıp neyi kutlamayacağını kendilerine bıraktığını ve sadece saçma gerekçelerle rahatsız edilmek istemediğini bildirdiği mesajı gösterilerek seviyesizlikle ve saygısızlıkla suçlanan yazar.

    okuduğunu anlayamıyorsun. hadi orayı anladık, geçtik. peki millet mecbur mu lan senin saçmalıklarını duymaya? çok kutlayasın varsa çek kutlamak isteyenlere özel mesaj. ne işin var nickimin altında, dayı?*
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük